Çok sıkıldım

“Türkiye kışı yaşarken Antalya adeta yaz” haberlerinden...

Haberin Devamı

Biliyorsunuz soğuk ülkelerde yaşayıp Türkiye’ye tatile gelen turist kardeşlerim, hava sıfırın altında beş derece olsa bile, eğer güneş varsa, kendilerini havuz ve denizlere atmalarıyla tanınırlar.
Biz girmeye kalksak dişlerimizin takır takır birbirine vuracağı, dudaklarımızın moraracağı sulara “termal su” muamelesi yaparlar.
Hal böyle olunca, sayelerinde en soğuk günlerde mutlaka bir “Antalya’ya yaz geldi” haberiyle neşeleniyoruz. Yazın geldiği filan yok esasında, sadece soğukta denize giren turistler var.
Diyorum ki, muhterem medyamız havuza giren sarışın kadın fotoğrafı eşliğinde “Türkiye donuyor ama burada adeta yaz” haberi yapmak için Antalya’da güneş açmasını beklemese...
Bakınız mesela Tayland’da her gün yaz, turistler her gün denizde. Yağmurlu sezon filan oluyor en fazla, o kadar. Sonracığıma, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti, Kenya, Somali, efendime söyleyeyim, Endonezya, Malezya... Bunlar hep sıcak ülkeler.
Sadece Antalya’ya takılı kalmayalım diyorum.
Ekvator civarında yılın 365 günü malzeme var.
- Hata yaptığında bunu kabul etmemek için bir başkasının hatasından bahsedenlerden...
İşte buna “hedef şaşırtma” diyoruz sevgili hatalarından ders almayı bilen Habitus okuru.
Tabii “ben yanlış yaptım” demek, yenilgiyi kabul etmek zor iş. Hem olgun olacaksın, hem dürüst olacaksın... “İyi insan” olacaksın... Yenilince “bu da bana ders olsun” diyebilmeyi göze alacaksın...
Hatasını kabul edebilen, özrünü dileyebilen, doğruyu görebilen insanı bulunca, öpüp başıma koyarım ben arkadaş.
Hadi bir “yamuğu” ortaya çıktığında kendi kabuğuna çekilen, hatalarından bahsetmek istemeyeni de öpüp başımıza koyduk diyelim... O da kabul.
Fakaaaat... Hatası yüzüne vurulduğunda “Ama sen de hata yaptın, sen kendine bak” diye kendininkini örtmeye çalışan adamı gördün mü...
İşte orada duracaksın. 180 derece dönüp aksi istikamete doğru koşmaya başlayacaksın. Hiç muhatap olmayacaksın.

Haberin Devamı

Pek güzel, pek eğlenceli olmuş!

Can Bonomo, evvelki gün hayli merak edilen Eurovision şarkısı “Love me back”i tanıttı.
Şimdi, efendim, rica ediyorum, sahip olduğumuz tüm önyargıları bir kenara bırakalım ve eğri oturalım, doğru konuşalım.
Bir defa, şarkı güzel ve çok eğlenceli. İnsanı ilk dakikasında yakalıyor.
Eurovision’da iyi sonuç alma şansı olacaktır şüphesiz.
Tabii biliyorsunuz Eurovision temsilcimizin Can Bonomo olduğu açıklandığından beri yıpratma çalışmaları sürdüğü için adamın işi kolay değil. Ellerinde makul bir sebep olmadığı halde başaramayacağına inanlar... Müzisyenle ilgili en ufak bir fikri olmamasına rağmen hırsla eleştirenler... Şimdi şarkının iyi çıkmasıyla beraber enteresan bir sessizlik içine girdiler.
Doğru ya, doğanın kurallarına göre Bonomo’nun kendini rezil etmesi, “Bak ben demiştim”cileri sevindirmesi gerekiyordu. Olmadı, kısmet değilmiş, ne yapalım!
Velhasıl kelam, bu işi gayet güzel becermiş Can... Umarız “politik oyun” kurbanı olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları