Çocukluk hırsı başarı getirdi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2011 17:25
Küçük yaşlarda kendisiyle satranç oynamayan ağabeylerine hırslanarak bu spora başlayan Betül Cemre Yıldız, Türkiye'nin ilk kadın büyük ustası (WGM) olarak önemli bir başarıya imza attı.
Ukrayna'nın Lviv kentinde yapılan 8. Vasylyshyn Anı Turnuvası'nda dünyanın ünlü kadın satranç ustaları ile mücadele eden 22 yaşındaki Yıldız, 8. turda karşılaştığı Rus Kostin Alexey'i yenip, finale bir maç kala WGM normunu ve ilk uluslararası usta (IM) normunu almayı garantiledi. Bu turnuva sonunda kadın büyük usta unvanı için gerekli şartları yerine getiren ilk Türk kadın sporcu olan Betül Cemre Yıldız, Türkiye Satranç Federasyonu'nun 10 bin TL'lik para ödülünü de almaya hak kazandı.
Yıldız, Türkiye'nin ilk kadın büyük ustası olmanın anlatılmaz bir duygu olduğunu belirterek, “İlk WGM olmak ve bu seviyede olduğumu ispatlamak benim için çok önemliydi” dedi.
-“Babam şiddetle karşı çıkmıştı”-
Satranca küçük yaşlarda ağabeylerine hırslandığı için başladığını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
“İki ağabeyim satranç oynuyorlardı ve ben de onları izlerdim. Oynamak istediğimde küçüğüm diye beni aralarına almazlardı. O zamanlar 8-9 yaşlarındaydım. Bu hırsla okulda açılan kurslara yazıldım. Ailemin de haberi yoktu. Rahmetli hocam Abdullah İlhan ile çalışmaya başladık. 1. ayın sonunda İzmir 10 yaş altı kızlar şampiyonasına katılma fırsatım oldu. Babam şiddetle karşı çıkmıştı. Yenilip tüm şevkimin kırılacağını düşünüyordu ve zaten ilk maçıma gelmedi. İlk maçımı kazanınca herkes çok şaşırdı.”
Sonrasında tüm maçlarını kazandığını ve ilk madalyasını aldığını anlatan Yıldız, “Ailemin, hocamın desteğini unutamam. Satranç sayesinde kolejde burslu okudum. Turnuvalarda derslerden çok geri kalıyordum, ancak okulum, öğretmenlerim çok destek oldular. 9 Eylül Üniversitesi Hukuk ve Açıköğretim İktisat fakültelerinden mezun oldum ve geçen ay avukatlık stajını bitirip ruhsat için başvurdum. Yakın bir zamanda ruhsatım gelir, ancak ben birkaç sene satranca ağırlık vermeyi düşünüyorum. Çünkü artık okul yok ve kafam rahat, artık daha ciddi çalışabilirim” ifadelerini kullandı.
“Satrancın hayata çok büyük katkısı oluyor”
Satrancın hayata çok büyük katkısı olduğunu ifade eden Yıldız, “Çok zor bir spor ama ailem başardığım ve başaramadığım her şeyde benim arkamdaydı. Bu çok önemli. Aileler çocuklarına mutlaka destek olmalılar. Satrançta ülkemizde büyük gelişmeler oluyor” dedi.
Satrancı daha çok erkeklerin oynadığını kaydeden Yıldız, şöyle devam etti:
“Bazı turnuvalar genel ve bayan olarak ayrılıyor. Bunun sebebi hep sorulur. Öncelikle satranç fiziksel bir spor gibi görünmese de çok ciddi direnç, sabır ve konsantrasyon gerektiriyor. Ayrıca turnuvalarımız çok uzun sürüyor. Bazen bu stresi kaldırmak zor oluyor. O yüzden bayanlar bu sporu pek tercih etmiyor. Erkek sporcu sayısı daha fazla ama genel kategoride erkeklerle başa baş yarışıyoruz. Bu erkeklerin bayanlardan daha iyi oynadığını göstermez. Bayanlar bir masada en az 4-5 saat hamle düşünmeyi pek ilgi çekici bulmuyor olabilir. Satranç oynayan bayanlar ise bunun tam tersini söyleyeceklerdir.”
Yıldız, Türkiye'nin ilk kadın büyük ustası olmanın anlatılmaz bir duygu olduğunu belirterek, “İlk WGM olmak ve bu seviyede olduğumu ispatlamak benim için çok önemliydi” dedi.
-“Babam şiddetle karşı çıkmıştı”-
Satranca küçük yaşlarda ağabeylerine hırslandığı için başladığını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
“İki ağabeyim satranç oynuyorlardı ve ben de onları izlerdim. Oynamak istediğimde küçüğüm diye beni aralarına almazlardı. O zamanlar 8-9 yaşlarındaydım. Bu hırsla okulda açılan kurslara yazıldım. Ailemin de haberi yoktu. Rahmetli hocam Abdullah İlhan ile çalışmaya başladık. 1. ayın sonunda İzmir 10 yaş altı kızlar şampiyonasına katılma fırsatım oldu. Babam şiddetle karşı çıkmıştı. Yenilip tüm şevkimin kırılacağını düşünüyordu ve zaten ilk maçıma gelmedi. İlk maçımı kazanınca herkes çok şaşırdı.”
Sonrasında tüm maçlarını kazandığını ve ilk madalyasını aldığını anlatan Yıldız, “Ailemin, hocamın desteğini unutamam. Satranç sayesinde kolejde burslu okudum. Turnuvalarda derslerden çok geri kalıyordum, ancak okulum, öğretmenlerim çok destek oldular. 9 Eylül Üniversitesi Hukuk ve Açıköğretim İktisat fakültelerinden mezun oldum ve geçen ay avukatlık stajını bitirip ruhsat için başvurdum. Yakın bir zamanda ruhsatım gelir, ancak ben birkaç sene satranca ağırlık vermeyi düşünüyorum. Çünkü artık okul yok ve kafam rahat, artık daha ciddi çalışabilirim” ifadelerini kullandı.
“Satrancın hayata çok büyük katkısı oluyor”
Satrancın hayata çok büyük katkısı olduğunu ifade eden Yıldız, “Çok zor bir spor ama ailem başardığım ve başaramadığım her şeyde benim arkamdaydı. Bu çok önemli. Aileler çocuklarına mutlaka destek olmalılar. Satrançta ülkemizde büyük gelişmeler oluyor” dedi.
Satrancı daha çok erkeklerin oynadığını kaydeden Yıldız, şöyle devam etti:
“Bazı turnuvalar genel ve bayan olarak ayrılıyor. Bunun sebebi hep sorulur. Öncelikle satranç fiziksel bir spor gibi görünmese de çok ciddi direnç, sabır ve konsantrasyon gerektiriyor. Ayrıca turnuvalarımız çok uzun sürüyor. Bazen bu stresi kaldırmak zor oluyor. O yüzden bayanlar bu sporu pek tercih etmiyor. Erkek sporcu sayısı daha fazla ama genel kategoride erkeklerle başa baş yarışıyoruz. Bu erkeklerin bayanlardan daha iyi oynadığını göstermez. Bayanlar bir masada en az 4-5 saat hamle düşünmeyi pek ilgi çekici bulmuyor olabilir. Satranç oynayan bayanlar ise bunun tam tersini söyleyeceklerdir.”