Çocukların ev sahibi ‘İstanbul sokakları’

Güncelleme Tarihi:

Çocukların ev sahibi ‘İstanbul sokakları’
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2005 00:00

Kadıköy’de bir okurumun başına gelen, sokak çocukları tarafından uğradığı saldırıyla ilgili yazım nedeniyle, önce Kadıköy Emniyet Amiri Aytekin Sevindik aradı ve bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.Kendisine bu duyarlılığı için teşekkür ederim. Ardından da Tuzla’daki sokak çocuklarını rehabilite merkezi yöneticisi Dr. Kamil Eyüboğlu’ndan aşağıdaki bilgileri aldım. Umarım bu çalışmalar gerçekten başarılı olur, İstanbul yasalar nedeniyle cezasız kalan suçlu sokak çocuklarının yarattığı korkudan kurtulur, rahat nefes alabiliriz. Bir yandan da bu çocukların topluma kazandırıldığını görüp mutlu oluruz: ’Meclis Sokak Çocukları Araştırma Komisyonu’nun İstanbul ilinde yaptığı çalışmalar neticesinde İstanbul’da sokak çocukları sayısının söylendiği gibi 26.000 değil, 300- 350 civarında olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sayı, mendil-sakız satanların yani sokakta çalışanların sayısı değil; ‘sokak çocukları’ denilen, sokakta yaşayan çocukların sayısıdır. Ailesinden, evinden bir sebeple ayrılmış olan bu çocuklar özellikle İstanbul’da hayatta kalma mücadelesi içindeler. Bu çocuklar hırsızlık, gasp ve kapkaç olaylarıyla ama hep ciddi problemler nedeniyle geliyor gündemimize. Peki binlerce değil 300 dolaylarında olsa da, sokaklarda yaşadığı söylenen bu çocuklar için neler yapılıyor? İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2003 yılında sokakta yaşayan gençleri rehabilite etmek amacıyla bir merkez kurulmuştur: İSMEM (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sokak Çocukları Meslek Edindirme Merkezi) Bu kurumda kalan gençlerin tüm ihtiyaçları Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanmaktadır. Kurumun bugünkü mevcudu, kapasitesi olan 60’ı geçse de 2005 yılı sonuna kadar bu sayının 90’a çıkartılması planlanmaktadır. Meslek edindirme amacıyla 16 ile 20 yaş arası gençler kuruma kabul edilmektedir. Başvuru için herhangi bir prosedüre ihtiyaç duyulmadan, önce aday öğrenci olarak kabul edilen gençler bizzat gelerek başvurabilirler. Kurumda kalan gençler, mesleki eğitimin yanı sıra, temel eğitimlerine de devam edebilmektedirler. Bu gençlerin hemen hepsi Açık İlköğretim, Açık Lise ya da Halk Eğitime kayıtlıdır. Ayrıca, kurum içinde çocukları ders konularında ve sosyal beceri alanlarında desteklemek amacıyla uzman ve eğitmenlerin katıldığı M.E.B. müfredatına uygun alternatif bir ders programı uygulanmaktadır. İSMEM’de meslek edindirme alanında, bilgisayarlı muhasebe, terzi, berber, inşaat, bahçıvan,boya, marangoz, sıhhi tesisat alanlarında eğitim verilmekte. Birçoğu okur yazar olmayan, disiplin ve düzene olumsuz gözle bakan sokağın çocukları, bazen tüm ihtiyaçları karşılansa bile kurumda tutulamazken, onlara gelecek umudu aşılayarak, üreten bireyler haline dönüştüren İSMEM, istenildiği taktirde başarılamayacak şey yoktur, inancına en güzel örneklerden biri... Daha önce birçoğu uçucu madde kullanmış bu gençler eğitim, mesleki eğitim, kurum kuralları gibi düzenli bir sistem içinde, kendi istekleriyle bu maddelerden uzak durmaktalar. Geçmişlerinde gasp, yaralama, hırsızlık, dilencilik gibi olaylara karışan yada karışmaya aday olan bu gençler bugün ‘Biz artık sokak çocuğu değiliz. Geleceğin Ustalarıyız’ demekte ve ‘Sokaktan Üretime...’ sloganına canı gönülden inanmaktadırlar.’ Dr. Kamil Eyüboğlu 216 393 68 86 -89 0533 393 63 01 kamil@kamileyuboglu.com ismem@ibb.gov.tr Genç yaşta felç geçirdim Güzin ablacığım, benim derdim aşk meşk değil, sağlık problemi ve inanın öyle çaresizim ki! 25 Mart 2004 gecesi beyin kanaması geçirdim, acilen İsviçre’de ameliyat oldum. Bu hastalık sonucu vücudumun sol kısmı felçli kaldı. Dokuz aydır fizik tedavi görüyorum, yeni yeni yürümeye başladım. Yalnız sol kolumda herhangi bir gelişme yok, doktorlarım ümit vermiyor. Bazen ölüm bu acılarımın sonu olabilir, diyorum kendime. Ben daha 25 yaşındayım, çok gencim bunun bir çaresi yok mudur? En kötüsü de nedir biliyor musunuz, ben hafızım. Kuranı ezbere biliyorum ve dini konularda çok bilgiliyim ama artık her şeyden şüphe ediyorum, bu genç yaşta bu neden bana oldu. Üstelik bankacıyım ve 10 aydır çalışmıyorum ve işime tekrar başlayamazsam zaten ölürüm. RUMUZ: KİRAZSevgili kızım, her şanssızlığın bir de iyi yönü olmalı, senin şansın ölümden dönmek olmuş. Allah gençliğine, ailene bağışlamış. Şimdi isyan etme. Mmadem inançlısın, her şeyin O’ndan geldiğini unutma... Ve, her işte bir hayır olduğunu düşünmeye çalış. Bak ayakların düzelmiş, yürümeye başlamışsın, bu az şey mi? Ben ayak bileğimi kırdığımda, platin takıldı. Beş ay yürüyemedim, eve kapandım kaldım. Gençtim o sıralar, çıldırıyorum sandım. Ama Allah gayretini veriyor işte! Ya bu olaydan sonra gözlerin görmeseydi! Tek elinle bile olsa bilgisayarda yazabilirsin. Televizyon izlersin, kendi yemeğini kendin yersin. Şimdi sol kolun da yavaş yavaş düzelecektir. Çok gençsin, kendini zorlama. Yıllarca komada kalıp hayata dönenleri düşün ya da vücudunun boynundan aşağısı tutmayan insanları düşün. Sana verilmiş bu hayatın kıymetini bil.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!