Çocuk sahibi olamayan çiftlerde erkekte hangi tetkikler yapılır

Kısırlık nedeniyle doktora başvurulduğunda ilk yapılması gereken test sperm tahlilidir. Daha sonra muayene bulguları da dikkate alınarak diğer tetkiklere geçilebilir.

Ultrasonografi; testislerin iç yapısı, varikoselin varlığı, testisler çevresinde su toplanması, tümör gibi hastalıkların tanınmasında yardımcı olur. Aynı zamanda Doppler de yapılarak testislerin damarları içerisindeki kan akışı kaydedilir. Özellikle varikoselin araÅŸtırılmasında ve testislerin beslenmesinin deÄŸerlendirilmesinde önemlidir. Ultrasonografi özel bir parça takılarak rektal yolla yapılırsa, meni kanallarının en uç bölümünde ortaya çıkabilecek tıkanıklıklar ve prostat hastalıkları da teÅŸhis edilebilir.Â

FSH, LH, prolaktin, testosteron ve östrojen en sık yapılan hormon tahlilleridir. Testislerin çalışması ve sperm üretimi konularında fikir verir. Özellikle TESE yapılacak olgularda testisler içerisinde hücre bulunup bulunmadığının anlaşılmasında sıklıkla istenilirler. Bazı endokrinolojik hastalıklardan şüphelenildiğinde de mutlaka yapılmaları gerekir.

Testis biyopsisi; lokal uyuşturma ile yapılan, 15-30 dakika süren bir operasyondur. Tekniğine uygun yapılırsa hemen hemen hiçbir komplikasyon meydana gelmez. Hasta işlemin arkasından ayağa kalkarak günlük aktivitelerini sürdürebilir. Ancak dikkat edilmezse kanama, iltihaplanma gibi son derece ciddi sonuçlar da doğabilir. O yüzden uzman kişilerce yapılması gerekir. Testis biyopsisi bize testisin içyapısı ve sperm üretiminin durumu gibi konularda bilgi verir.

Özellikle azoospermi veya sperm sayısı 5 milyonun altında bulunan erkeklerde genetik testler istenebilir. Burada amaç, eğer babada genetik bir bozukluk varsa aynı sorunun doğacak çocuğa da geçme riskinin aydınlatılmasıdır. Tüp bebek yapılacak çiftlerde bu çok önemlidir. Sorunun erkekte olduğu bazı durumlarda genetik testlerin hem erkek hem de kadında yapılması önerilir. Erkekte her iki meni kanalının (vaz deferens) doğuştan bulunmadığı olgularda kistik fibrozis denilen ve çok ciddi sorunlar yaratabilen bir hastalığın geçişini ortaya koymak için tüp bebek öncesi genetik testlerin yapılmasına öncelikle dikkat edilmelidir. Ayrıca, azoospermi olgularında TESE yapılacaksa, testislerde hücre bulunup bulunmadığına karar vermede de genetik araştırmaların önemi vardır.

Son yıllarda sperm değerleri normal de olsa DNA içeriğindeki hasarların döllenmeyi önlediği hatta düşüklere neden olabileceği gösterilmiştir. Bu nedenle sperm DNA hasarına yönelik araştırmalar son derece önemli bilgi verir. Eğer doğru tanı konursa, tedavi sonuçları çoğu kez yüz güldürücüdür. Sperme yönelik başka tetkikler de bulunmakla birlikte, bunların çoğu ancak özel durumlarda gerekir. Netice olarak, çocuk sahibi olamamış çiftlerde erkeğin detaylı olarak tetkik edilmesi, tedaviden başarılı bir sonuç alınmasının en başta gelen şartıdır. 

arpanetmedya.com'a katkılarından dolayı teşekkürler