Çocuk pornosu travmasına karşı ne yapmalı
Güncelleme Tarihi:
Süleyman DEMİRKAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2002 01:41
Türk Psikologlar Derneği, Bursa'da ortaya çıkan olayla gündeme gelen çocuk pornosu konusunda uyarılar yaptı. Dernek, medyanın konuyu çok özenli işlemesini isterken, ailelerin de çocuklarından gelecek bu tür sorulara sevgiyle, endişesiz ve doğru yanıtlar vermelerini istedi.
Bursa'da ortaya çıkan ve toplumu derinden sarsan ‘Çocuk Pornosu’nun başta küçük çocuklar olmak üzere, toplum üzerinde yaratabileceği muhtemel korku, güvensizlik ve travmalara karşı Türk Psikologlar Derneği bir dizi uyarı yaptı. Bu uyarılar arasında medyanın konuyu ‘‘Çok ama çok özenli işlemesi’’ istenirken, ailelerin de bu konuda çocuklarından gelecek sorulara doğru yanıtlar vermeleri salık verildi. Türk Psikologlar Derneği adına Genel Başkan Prof. Dr. Nesrin Hisli Şahin, bu konuda özetle şu uyarılarda bulundu:
‘‘Bu tür bir haberin medyada sunuluş biçimi olumsuz etkilerini artırır veya azaltır. Aktarılan bu haberin, çocuklara, ailelerine, okullara ve o okullarda çok önemli görevler yapan öğretmenlere zararı olmaması için, medya mensuplarının göstereceği özen çok önemli. Çünkü bu olaydan sonra, anne-babalar, büyük bir güvenle teslim ettikleri eğitmenlere kuşkuyla bakıp, sanki her an her yerde olabilirmiş gibi bakıp, paniğe kapılabilirler.’’
Prof. Dr. Nesrin Hisli Şahin, ailelere de konuyla ilgili öneriler getirerek, şöyle dedi:
‘‘Tek tek kötü olaylara bakıp, sanki bu olay her an sizin çocuğunuzun başına gelebilirmiş gibi bir endişeye kapılmayın. Çünkü, unutmayın, insan zihni böylesi önemli bir olay karşısında, olay çok ender de olsa, sanki her an yeniden olabilirmiş gibi düşünebilir. Ne kadar ender oluştuğunu unutur.
Anne-baba da şunlara dikkat etmeli: Çocuğun okul başarısında beklenmedik bir düşme var mı, okula gidişinde birdenbire isteksizlik başladı mı, daha fazla içine kapandı mı, daha öfkeli ve saldırgan mı, yaşına uygun olmayan bazı cinsel içerikli konuşmaları oluyor mu, uyku sorunları ve kabusları başladı mı, yakınlarının dokunmasından rahatsız olmaya başladı mı, hareketlerinde bir aşırılık gözleniyor mu? Yukarıdaki soruların yanıtlarına göre, çocuğuna yardım etmeye çalışmalı, bu konuda bir uzmana başvurmalı. Bu tür yaklaşım, sadece cinsel istismar olayları için değil, çocuğun başından geçebilecek her türlü olumsuz ve ciddi olaylar için geçerlidir. Eğer çocuklar bu olaylar hakkında soru yöneltirlerse, ilgi, anlayış ve sevgiyle yaklaşarak, hiç endişelenmeden yanıtlar vermek önemlidir.’’
‘‘Bu tür bir haberin medyada sunuluş biçimi olumsuz etkilerini artırır veya azaltır. Aktarılan bu haberin, çocuklara, ailelerine, okullara ve o okullarda çok önemli görevler yapan öğretmenlere zararı olmaması için, medya mensuplarının göstereceği özen çok önemli. Çünkü bu olaydan sonra, anne-babalar, büyük bir güvenle teslim ettikleri eğitmenlere kuşkuyla bakıp, sanki her an her yerde olabilirmiş gibi bakıp, paniğe kapılabilirler.’’
Prof. Dr. Nesrin Hisli Şahin, ailelere de konuyla ilgili öneriler getirerek, şöyle dedi:
‘‘Tek tek kötü olaylara bakıp, sanki bu olay her an sizin çocuğunuzun başına gelebilirmiş gibi bir endişeye kapılmayın. Çünkü, unutmayın, insan zihni böylesi önemli bir olay karşısında, olay çok ender de olsa, sanki her an yeniden olabilirmiş gibi düşünebilir. Ne kadar ender oluştuğunu unutur.
Anne-baba da şunlara dikkat etmeli: Çocuğun okul başarısında beklenmedik bir düşme var mı, okula gidişinde birdenbire isteksizlik başladı mı, daha fazla içine kapandı mı, daha öfkeli ve saldırgan mı, yaşına uygun olmayan bazı cinsel içerikli konuşmaları oluyor mu, uyku sorunları ve kabusları başladı mı, yakınlarının dokunmasından rahatsız olmaya başladı mı, hareketlerinde bir aşırılık gözleniyor mu? Yukarıdaki soruların yanıtlarına göre, çocuğuna yardım etmeye çalışmalı, bu konuda bir uzmana başvurmalı. Bu tür yaklaşım, sadece cinsel istismar olayları için değil, çocuğun başından geçebilecek her türlü olumsuz ve ciddi olaylar için geçerlidir. Eğer çocuklar bu olaylar hakkında soru yöneltirlerse, ilgi, anlayış ve sevgiyle yaklaşarak, hiç endişelenmeden yanıtlar vermek önemlidir.’’