CNN Türk’ün aykırı adamı

Güncelleme Tarihi:

CNN Türk’ün aykırı adamı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2012 00:00

Enver Aysever, konuklarını alışılmışın dışında sorularla terlettiği, gülümsettiği “Aykırı Sorular”la pazartesiden perşembeye CNN Türk ekranlarında...

Haberin Devamı

“Aykırı Sorular” sizden beklenmeyecek bir format gibi görünüyor...
 
- Çünkü ben hep siyasal tartışmalarda taraf olarak göründüm. Bu da hayatımdaki başka şeyleri gölgeledi.

Ne gibi? 

- 15 sene profesyonel olarak tiyatro yaptım mesela... Hem oyuncu hem de yazar ve yönetmen olarak çalıştım. Tiyatro dünyasının hemen hemen tamamı mesleki nedenlerden dolayı dostum oldu. Tiyatro ile paralel olarak edebiyat da hayatımda yer aldı.

Sosyolog tarafınız da var...

- Evet. Sosyoloji okuduğum için bu konuda da bilgi birikimim var. Bütün bunları bir siyasal programda kullanma imkanı var. Ama bir entelektüel tartışma programında kullanma imkanı daha çok... Sıcak siyaset programlarında bütün bu meseleleri derinlikli olarak irdeleyemezsiniz, güncel olaylar sizi esir alır çünkü.

APOLİTİK ARABESK ÜRÜNÜ ÜMİT BESEN

Bu progdam da o düşünceyle doğdu yani...

- Barış Tünay ve Ferhat Boratav bana “Sen başka türden sorular soruyorsun, değişik bir şey yapılabilir” dediler, öyle yola çıktık. Canlı olarak haftanın dört günü yayındayız. Herkesin gelebileceği entelektüel ve asla sıkıcı olamayan bir program. Edebiyat konuşacağız, sanat konuşacağız, başka pencerelerden bakacağız, şaşırtan sorular ve şaşırtan konuklar olacak...

Mesela?

- Mesela Ümit Besen röportajı yapmayı çok istiyorum. Benim ona soracak çok sorum var. Türkiye’nin apolitik arabesk sürecine girmesinin bir ürünüydü Ümit Besen. “Nikahına beni çağır sevgilim” diyerek içimizi şişiriyordu bir dönem. Ve biz böyle yaşadık. Mesela Orhan Gencebay röportajı daha entelektüel bir röportaj olur. Çünkü önemli bir müzik adamıdır. Ben klasik batı müziği koleksiyoneriyim. Oradan da çıkartacak çok sorum var.

TEOMAN’LA BERABER  BARLARDA ÇALARDIK

Sosyolog, oyuncu, yönetmen, yazar, televizyoncu... Ne şekilde anılmak size daha hoş geliyor?

- Ben öldükten sonra arkamdan siyasetçi ya da televizyoncu desinler istemem. Romancı ya da edebiyatçı denilmesini tercih ederim.

Sizin müzik konusunda da bir girişiminiz olmuş sanırım yıllar önce...

- Orta sona giderken bir rock grubu kurmuştuk. Ben bateristtim, Ozan Doğulu klavyedeydi, Mehmet Tez de basçı. Bir ara barlarda Teoman’la bile çaldık. Ama o zamanlar önümüzde Bulutsuzluk Özlemi, Klips gibi gruplar vardı. Onlar çıkıyordu. Biz de kendi şarkılarımızı söylemeye çalışıyorduk. Şu anda o kadar iyi değilim ama ortalama bir orkestrayı götürebilirim.

Teoman nasıldı o zamanlar?

- O zaman da iyiydi performansı. Ama popüler olmadığımız için iki masaya çalıyorduk! Gerçi o günleri hatırlar mı bilemiyorum.

Ve sonra siz başka bir kulvada yürümeyi tercih ettiniz...

- Evet ben tiyatro alanında ilerledim. Teoman zaten büyük müzisyen oldu. Ozan’ın babası Yurdaer Doğulu bilindiği gibi Türkiye’nin en iyi gitaristlerinden biriydi. Rahmetli olmadan önce sanat merkezi vardı. Oraya gider gelirdik. Kenan Doğulu da o zamanlar konservatuara gidiyordu. Yaptıkları müziği kimi beğenir kimi beğenmez ama yetenekleri tartışılmaz.

Haberin Devamı

ÇOK ROMANTİKSİN ENVER!

Programınız hakkında ne gibi yorumlar ya da eleştiriler geliyor?

- Sosyal medyadan bazı eleştiriler geliyor. “Çok romantiksin Enver” diyenler oluyor. E sosyalist olup da romantik olmayan yoktur herhalde, dolayısıyla problem yok! Bazen de “Çok salaksın” diyenler ya da ana avrat sövenler çıkıyor. Ama asla cevap vermiyorum. Engellemiyorum da çünkü bunun bir özgürlük kısıtlaması olduğunu düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!