CLA Yeni bir mucize mi?

Son yıllarda en çok kırmızı et ve peynirde bulunan Konjuge Linoleik Asit (CLA) ile yapılan çalışmalarda önemli bulgulara ulaşılıyor.

Bu çok özel yağ asidinden sadece bazı kanserleri (kalın bağırsak, mide, göğüs, cilt ve prostat kanserleri) önlemede değil, kilo kaybını sağlamak amacıyla da yararlanabileceği anlaşılıyor. Araştırmalar sürüyor. CLA'nın şimdiye kadar belirlenen bazı yararları ise şunlar:

Metabolizmanızı hızlandırabilir: Özellikle hipotiroidi gibi metabolizmanızın yavaşlamasına neden olan bir rahatsızlığınız varsa, CLA desteğinden bu sorununuzu çözmede yararlanabilirsiniz.

Vücut yağınızın azalmasını sağlayabilir: Yapılan çalışmalarda CLA desteğinin yağların kullanılmasını sağlayıp depolanmalarını önleyerek vücut yağını azaltmaya yardımcı olabileceğine işaret eden bulgular var.

Kas gücünüzün gelişimini destekler: Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan kaslarınızın güçlenmesi ile daha çok yağ yakar, daha kolay kilo verirsiniz.

Kolesterol ve trigliserit düzeylerinizi azaltabilir: CLA desteğinin HDL (iyi) kolesterolü yükseltip, LDL (kötü) kolesterolü azalttığını gösteren bulgular var.

Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Güçlü bir bağışıklık sistemi ile enfeksiyonlara daha az yakalanırsınız. Vücudunuz serbest radikallerle daha kolay savaşır ve tümör oluşumunu destekleyen etkenleri vücudunuzdan daha kolay uzaklaştırırsınız.

Osteoporozdan korunmanızı sağlar: Özellikle menopoz döneminden sonra oluşan kemik mineral yoğunluğundaki azalmayı CLA desteğinin geciktirebileceği ileri sürülmektedir.

Hücrelerde ensülinin kullanılmasını kolaylaştırır: CLA şeker hastalarında ve şişmanlarda sık görülen ensülin direncini azaltmada ve yüksek ensülin düzeylerini dengelemede etkili olabilir. Şekerin hücre içine girip kullanılmasını sağlayarak kan şekerinin ayarlanmasını kolaylaştırabilir.

CLA'nın bu olumlu etkilerinin pek çoğu henüz incelenme aşamasında. Doktorunuzla işbirliği yapmadan CLA desteği kullanmaya başlamamalısınız.

NADH: ENERJİ ÜRETİCİSİ

NADH son zamanlarda en çok dikkati çeken desteklerden biri. Yorgunluk sorununun tedavisinde kullanılıyor. Hem bedensel hem de ruhsal enerjinizi artıran bu desteği sadece hekiminizin önerileri doğrultusunda almalısınız.

Bu ön enzim kırmızı et, beyaz et ve balıklarda bulunur. Besinsel NADH'ın çok az bir kısmı vücudumuzda kullanıldığından destek olarak almak da mümkün. Alzheimer Hastalığı'ndan kronik yorgunluk sendromuna, Parkinson Hastalığı'ndan depresyona, enerji yokluğuna kadar pek çok rahatsızlıkla savaşmanızda yardımcı olabilir. Kendinizi ‘‘Kolumu bile kaldıramıyorum’’ diyecek kadar güçsüz, yorgun ve depresif hissettiğiniz dönemlerde bu destek sizi yeniden eski enerji düzeyinize ulaştırabilir. NADH 'mutluluk hormonu' olarak bilinen serotonin üretiminde de etkili. Vücudunuzdaki serotonin düzeyleri ne kadar yüksek olursa o kadar az enerji azlığı ve ruh dalgalanmaları yaşar, kendinizi daha aktif, neşeli ve mutlu hissedersiniz.

MELATONİN: JET-LAG’E YARARLI

Melatonin geceleri beyindeki pineal bezden salgılanan bir hormondur. Uyku sorunlarını ve jet-lag belirtilerini hafifletmede yardımcıdır. Melatonin çok güçlü bir antioksidandır. Vücuttaki tüm hücrelere girebilir. Hücre içerisinde melatoninin, hücrenin genetik kodunu taşıyan (DNA) hücre çekirdeğini özel bir şekilde koruduğu ve bu yolla, hasara uğramış hücrenin kendini tamir etmesine yardım ettiği belirtilmektedir. Mevsim değişikliklerinde depresyon ile birlikte görülen uyku artması, kilo alımı, karbonhidratlı ve yağlı besinlere (çikolata gibi) ilginin artması gibi sorunların melatonin desteğiyle çözülebildiği görülmüştür. Hem uykusuzluk çekiyor, zaman zaman yorgunluk ve depresyondan şikayet ediyor, jet-lag'ın kötü etkilerinden yakınıyor, hem de vücudunuzu serbest radikallerden korumak için etkili bir antioksidan arıyorsanız doktorunuzla işbirliği yaparak melatonin desteğinden yararlanabilirsiniz.

ECHINACEA: KIŞA GİRERKEN DAHA YARARLI

Sadece soğuk algınlığı veya enfeksiyonlarla savaşırken değil, zayıflamış bağışıklığınızı güçlendirmek için de bu bitkiden yararlanabilirsiniz. Echinacea desteklerinden faydalanmak nezlesiz, gripsiz ve hastalıksız bir kış geçirmenize yardımcı olabilir. Ecninacea desteği:

Soğuk algınlığı, nezle ve öksürük gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarında Boğaz ağrılarında İdrar yolu enfeksiyonlarında Tekrarlayan aft, uçuk ve mantar enfeksiyonları ile savaşmada Egzama ve iltihabi cilt sorunlarında kullanılmaktadır. Önemli bir yan etkisi olmamasına rağmen, en çok 6-8 haftalık bir süre ile alınması daha doğru. Eğer papatyaya karşı alerjiniz varsa, lupus, multiple skleroz, romatoid artirit ve tüberküloz gibi bir hastalığınız bulunuyorsa, hamile ya da emzirme dönemindeyseniz Echinacea desteğini kullanmamalısınız. Başlamadan önce mutlaka hekiminize danışmalısınız.

SILYMARIN: KARACİĞERİNİZİ KORUYABİLİR

Milk Thistle bitkisinin özünden elde dilen bu güçlü toksin temizleyici ve antioksidan doğal bileşik, karaciğerinizi koruma, temizleme ve toksinlerden arındırmada etkili olabilir. Aynı zamanda hafif depresyonların tedavisinde de kullanılabilir. Safra taşları, yüksek kolesterol, cilt kanseri ve alerjik reaksiyonlarda da faydalı olabileceği düşünülmektedir. Güçlü bir antioksidandır. Kullanmadan önce hekiminize danışmalısınız.

GINKGO BILOBA: AKIL BİTKİSİ Mİ?

'Akıllı bitki' olarak bilinen Ginkgo Biloba, dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkileri olan, güçlü bir antioksidandır. Başta beyin ve kalp, bütün vücudunuzun daha iyi oksijenlenmesini sağlar. Zihinsel fonksiyonlarınızı artırır. Kas ağrılarınızı azaltır. Kan basıncınızı düşürür, kanın pıhtılaşmasını engeller. Kalp-damar sağlığını koruyucu etkisinin içindeki Ginkozidler ve Biyoflavonoidlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Kılcal damarlar da dahil olmak üzere dolaşım sorunlarınızı bir ölçüde önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. Yaşlanma ve bazı hastalıklar sonucu dolaşımın zayıflaması beyne giden kan akımını azaltır ve bellek-hafıza problemleri yaratır. Ginkgo biloba desteği sayesinde bu tip hafıza sorunlarını azaltabilir ve keskin bir hatırlama yeteneğini koruyabilirsiniz. Ginkgo bilobanın etkisi sadece bu kadarla sınırlı değildir. Antioksidan yeteneği sayesinde bu akıllı bitki tüm vücudunuzun korunmasını sağlar: Alerji, astım, bronşit gibi hastalıklar, varisler, Raynaud hastalığı, inme, periyotlarınız öncesi yaşanan sorunların azaltılması, inme, Alzheimer hastalığı, baş ağrısı, sinüzit, kulak çınlaması ve cinsel güçsüzlük sorununun azaltılması gibi pek çok rahatsızlıkta koruyucu ya da tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Ginkgo Biloba'yı aklınızın bir köşesinde bulundurun ve hekiminizle işbirliği yaparak sizin için de uygun olup olmadığını öğrenin.

Kilo almak ister misiniz?

Boş kalorileri tüketmeyin. Çikolatalar, şekerlemeler gibi aşırı yağlı ve şekerli besinlerin vücudunuza besinsel faydası yoktur. Kilo almak için bu besinlerin tüketimini artırırsanız sadece zarar görürsünüz.

Kalorisi yoğun ama sağlıklı besinler seçmeye özen gösterin. Taze meyve yerine kuru meyveleri tercih edin. Çorbalarınıza veya sütünüze süt tozu ekleyin. Salatalarınıza zeytin, avokado ve peynir (kaşar, parmesan) mısır, fasulye gibi besinler ekleyerek hem lezzetini hem de kalori değerini artırın.

Daha sık yemeye çalışın. Zayıflama diyetlerinde önerilen 'sık sık yemek' kavramı şişmanlamak isteyenler için de geçerlidir. Örneğin; sabah daha erken kalkarak tüketeceğiniz bir kahvaltıdan yaklaşık iki saat sonra tekrar bir kahvaltı daha yapabilir ya da gece yatmadan önce sağlıklı ama kalorisi yüksek bazı besinleri (süt ve sütlü tatlılar) tüketebilirsiniz.

Sıvıları yemeklerle birlikte tüketmeyin. Yemek sırasında tüketeceğiniz fazlaca su midenizde yer kaplayarak daha az yemenize neden olabilir.

Desteklerden yararlanın. Ancak bunun için öncelikle doktorunuza danışmalısınız. İştahsızlığınız vitamin veya mineral eksikliğinden kaynaklanıyorsa doktorunuzun önereceği bazı besin desteklerinden faydalanabilirsiniz.

Yemek yerken bazı püf noktalarına dikkat edin. Yemeklerinizi aile ya da arkadaşlarınızla birlikte yemek, yemeklerden önce yürüyüşe çıkmak, zaman zaman normal yemek masası dışında farklı yerleri tercih etmek ve yemek yerken daha pozitif düşünmek gibi davranışların iştahınızı biraz artırabileceğini aklınızda tutun.

KİLONUZU DOĞRU İZLEYİN

Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununa ilişkin yazılarımızın neredeyse tümünde Beden Kitle İndeksi'nden (BKI) bahsediyoruz. Bu indeks kimin zayıf, normal, fazla kilolu, kimin şişman-obez olduğunu ayırmada en güvenilir kriter haline gelmiştir. Lütfen beden kitle indeksinin hesaplanabilmesini sağlayan aşağıdaki formülü ve değerlendirme tablosunu kesip saklayın.


1. Vücut ağırlığınızı kilogram olarak saptayın.

Örneğin 60 kilogram.

2. Boy uzunluğunuzu ölçün

Örneğin 1.65 metre.

3. Beden kitle indeksinizi hesaplayın, formülde yerine koyun. Örneğin:

ŞİŞMANLIK KAPINIZI ÇALIYOR OLABİLİR!

Eğer aşağıdakilerden iki veya daha fazlası sizi ilgilendiriyorsa geleceğin şişmanı olabilirsiniz.

Şişman anne, baba, kardeşTiroid bezi tembelliği Çocukluk çağında şişmanlık öyküsüMenopoza girmek Sigarayı bırakmakYeni evlenmiş olmak Çok doğum yapmakDüşük (kadınlar için) veya yüksek (erkekler için) sosyo-ekonomik seviye Yetersiz fiziksel aktiviteDüşük metabolik hız
Yazarın Tüm Yazıları