Çinli yazar Zhang

Lie, belgeyi Ayfer Tunç’un elinden aldı

GELECEK yılın Onur Konuğu Çin, dün düzenlenen bir törenle ödüller kazanmış Çinli yazar Zhang Lie gelecek yılın belgesini iyi yazar Ayfer Tunç’un elinden aldı.

Türkiye, gelecek yılın fuarında da bu rüzgárı devam ettirmeli, fuarda yine gözükmeli.

Koridorlarda dolaşırken afişlerde gelecek yılın kitap fuarlarının bilgisi var.

Mayıs ayında gerçekleşecek Selanik Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu, Almanya.

Türkiye’nin bıraktığı izlerin derinliğini hemen anlayamayacağız.

Bütün umudum, gelecek yıllarda yapılacak uluslararası etkinliklerde kazandığımız deneyimleri -olumlu veya olumsuz- unutmayıp, olumluları geliştirerek uygulamaya koymak.

İlk önereceğim, gerek kişi seçiminde, gerekse etkinlik sayısında "sürümden kazanma"yı düşünmemek. Yazar sayısını aza indirgemek.

Fuar sonrası en çok merak ettiğim, yurtdışına satılan kitapların sayısını, yazarların adını öğrenmek.

Telif ajansları yetkililerinden durumlarını öğreneceğim. Çünkü bu sayı önemli bir gerçeği ortaya koyacak.

TEDA projesinde yer alan, devletin çevrilmesinde ve basımında katkıda bulunduğu kitaplardan kaçı bu vitrinlere ulaşabildi? Kaçı fuarda gözüktü?

Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin böyle bir çalışma yaptıklarını umuyorum.

Yapmadılarsa TEDA çalışmalarının yaygınlık alanını denetleyemeyeceğiz.

Bu listeyi onlardan bekliyorum.

* * *

BAZI yazarlar, şairler de Frankfurt’tan Essen’e gittiler.

Yazar dolaşmalarını ben destekliyorum.

Kendi edebiyatlarını anlatsınlar, Türk edebiyatını tanıtsınlar.

Cuma akşamı genç, iyi yazar Sema Kaygusuz’la bir yemekte buluştum, Goethe Enstitüsü’nün davetiyle üç hafta Berlin’de kalmış; Berlin’i yazması için.

Gerçi Frankfurt’ta hazırlanan sergiyi göremediniz, ama bizim edebiyatımızı tanıtan bu özel sergide, genç kuşaktan tek kişi yoktu. ’Ama konumuz’ o değil. O konuda yazacağız.

Otel lobilerinde asılı bir levha vardır:

"Memnuniyetinizi dostlarınıza, şikáyetlerinizi bize yazın."

Ben de birçok şikáyetimi, aksaklıkları bu işte çalışanlara, emek verenlere ilettim, övgülerimi de yazılarım aracılığıyla okurlarıma ilettim/iletiyorum.

Hepsi daha iyi temsile yönelikti.

Hiç kuşkusuz fuarlarda kendimizi dışarıya tanıtmanın hummasına kaptırırız.

Oysa başka dile çevrilmek iyi bir edebiyatın/edebiyatçının ölçütü değil.

Hiç çevrilmemiş çok iyi yazarların olduğunu unutmayın.

Ayrıca Nobel almış yazarlardan birçoğunu da okurlar bugün anımsamıyor bile.

* * *

HER festivalin, fuarın bir Marko Paşa’sı vardır. Benim Marko Paşam, Müge Gürsoy Sökmen’di. Ne zaman telefonu açsam, karşımdaydı, eleştirilerimi sükûnetle dinledi.

Sanırım fuara gelirken bir çelik yelek giymişti. Bu sayede her şeye göğüs gerdi.
Yazarın Tüm Yazıları