Çin, Avrupa’ya sıçrama tahtasını buldu

AVRUPA Birliği’nin yeni üyeleri büyük bir yarış içerisinde.

Mesele globalleşmenin hızına yetişmek.

Nüfusu 2 milyon 300 bin olan Letonya yarışın başını çekenlerden.

Davos’un müdavimlerinden olan, gerçek entelektüel Letonya Cumhurbaşkanı Vaira Vike-Freiberga’nın İstanbul’a yaptığı ziyaret çerçevesinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) yemeğinde bu ülkenin bir yıl gibi bir sürede nasıl yol aldığını öğreniyoruz.

Letonya 2004 yılında yüzde 8.5 oranında büyümüş.

10 yeni AB üyesi arasında en hızlı büyüyen ülke durumunda.

Dünya Bankası’nın ‘en iyi iş yapılacak 20 ülke’ listesinde.

Düşük vergileri nedeniyle yabancı yatırımcı için cennet.

Türkiye gibi, coğrafi konum itibariyle şanslı.

Biz güneyde, o kuzeyde Avrupa ile Asya’nın kesişme noktasında.

DEİK’in davetinde aynı masayı paylaştığımız Letonya Ulaştırma Bakanı Ainars Slesers hem genç, hem heyecanlı.

Başkent Riga’ya bölgenin en büyük ve en modern havaalanını yaptıklarını söylüyor.

Kapasitesi geçen yıla göre yüzde 50 oranında artmış.

2010 yılında 10 milyon yolcu ağırlayacağı hesaplanıyor.

Ulaştırma Bakanı Ainars Slesers Türkiye’ye gelmeden birkaç gün önce Çin’i ziyaret etmiş.

Ülkesinin, Çin’in Avrupa’daki ‘lojistik üssü’ olması için Çinlilerle görüşmelerin devam ettiğini söylüyor.

Letonya’nın Baltık Denizi’ndeki limanlarını, Rusya ve Avrupa’ya bağlanan otoyol ile demiryollarını göz önüne alınca Çin’in mallarını birkaç yıl bu ülke üzerinden dağıtması pekálá mümkün.

Tam bu noktada, geçen ay İstanbul’u ziyaret eden, dünyanın önde gelen Çin uzmanlarından Amerikalı Nicholas Lardy’nın söyledikleri aklıma geliyor.

Söz Türkiye’ye yönelik Çin tehdidinden açılınca Dr. Lardy, Avrupa’ya yakınlığın mal tedarik etme açısından bir avantaj olduğunu söylemişti.

Ancak Letonyalı bakanın anlattıklarından, Çin’in Avrupa’ya yakınlaşmak için hiç de boş durmadığı anlaşılıyor.

Kısa bir süre sonra Avrupa’ya yakınlık avantaj olmaktan da çıkabilir.

Çin tehlikesine karşı hazırlıklı olmak için çevremizde olup bitenleri çok dikkatli izlemekte yarar var.

7 yılda 25 kat değerlenen arazi

LETONYA
’nın nüfusu dediğim gibi 2.5 milyon gibi bir şey.

Ülkeyi ziyaret eden turist sayısı da 2 milyona yakınmış.

Turist sayısının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı hesaplanıyor ancak Ulaştırma Bakanı Slesers’e göre altyapı eksik.

Türk müteahhitlerin dikkatine:

‘Letonya’nın acilen otele ihtiyacı var’...

Halen Letonya’da iş yapan tek Türk müteahhit, Mesa Şirketler Grubu.

Grup, Riga’da satın aldığı 37 bin metrekarelik arazide 75 milyon dolarlık bir proje başlatmış.

25 ila 30 katlı konutlar, süpermarket, butikler ve eğlence mekanlarından oluşan proje 3 yıl içersinde tamamlanacak.

Bakanın söylediğine göre, grubun satın aldığı arazi 7 yılda tam 25 kat değerlenmiş.

Özetle Letonya’ya giden kazanmış.

Kızamık bizde hálá öldürüyor

SAĞLIK
Bakanlığı’nın basın müşaviri Mine Tuncel söyleyince kulaklarıma inanamadım.

Türkiye’de hálá kızamıktan ölen çocuklar var.

Üstelik sayı azımsanmayacak kadar çok.

Yılda 1400 ila 1500 çocuk kızamıktan ölüyor.

Oysa kızamığın son derece etkin ve üstelik ‘ücretsiz’ aşısı mevcut.

Geçen yıl Sağlık Bakanlığı’nın UNICEF ile birlikte açtığı kampanya sonucunda 10 milyon çocuk ‘kızamık’ aşısı olmuş.

Güneydoğu ve Doğu’da çocuklarına aşı yaptıran annelere ‘nakit para’ yardımı dahi yapılmış kampanyanın başarıya ulaşması için.

Şimdi Bakanlık önümüzdeki pazartesi günü ikinci bir aşı kampanyası daha başlatıyor.

Bu kez aşılanacak çocuklar okul öncesi ve sokak çocukları.

Okul öncesi hadi neyse ama ‘sokak çocukları’na nasıl ulaşılacak?

İkinci ‘kızamık kampanyası’nın çok iyi duyurulması gerek.

İşte bu yüzden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, pazartesi günü ‘sokak çocukları’nın bol olduğu Beyoğlu’nda bir yürüyüşle kampanyayı başlatacakmış.
Yazarın Tüm Yazıları