Çılgınlar tiyatrosunda yanlışlar komedisi...

Muharrem SARIKAYA

Ankara'da iki haftadan bu yana, birbirleriyle karşılaşan siyasilerin konuştuğu tek konu seçim.

Kararda oyu bulunanlar bile, ‘‘İki seçim bir arada olur mu?’’ sorusunu bir diğerine yöneltmeden edemiyor.

Bu konuda kilidin de CHP lideri Deniz Baykal olacağını hemen herkes teslim ediyor.

Baykal da, partisinden bazı belediye başkanlarının ve milletvekillerinin karşı çıkmasına karşın, dün tartışmalara son noktayı koydu, iki seçimin ayrılmasına karşı olduğu açıkladı.

Baykal'ın bu açıklamasına rağmen Orman Bakanı Ersin Taranoğlu, iki seçimin bir arada yapılmayacağı ısrarını dün de sürdürüyordu:

‘‘Gemi limandan çıkınca herkes farkına vardı?’’ diye söze başlayan Taranoğlu, Baykal'ın açıklamasına da farklı bir yorum getiriyor.

Taranoğlu'na göre, Baykal'ın sözlerinin ardında, ‘‘Ben getirmem ama, bizim dışımızda birisi seçimin iptal kararını getirirse bir şey demem’’ ifadesi yatıyor.

İddiasını üzerine basa basa tekrar ediyor:

‘‘Meclis'ten çıktığı günden bu tarafa karar tartışılıyor. Diplomasideki gibi tartışıla tartışıla, iki seçimin ayrılması konusunda anlaşma metni hazırlandı. Şimdi dilekçenin altına kim imza koyacak o aranıyor.’’

Gümrüklerden sorumlu DTP'li Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu'nun görüşü de Taranoğlu'ndan farklı değil. Ancak daha temkinli bir yaklaşımda bulunuyor ve şöyle diyor:

‘‘Bu kadar tartışıldıktan sonra herhalde iki seçim bir arada olmaz. Bana genel seçim ileri bir tarihe ertelenir gibi geliyor...’’

* * *

Sanayi Bakanı Yalım Erez ise iki bakan arkadaşından farklı bir yaklaşım sergiliyor.

İki seçimin bir arada olmasına baştan karşı olan Erez, dün ‘‘Artık çok geç’’ diye söze başlıyor. Erez, ‘‘yanlışı yeni bir yanlışla düzeltmenin’’ olanağı olmadığını belirtiyor. Ardından şu soruyu yöneltiyor:

‘‘Yanlış 23 Nisan'da başladı. Şimdi geri dönüşü olmaz. Türk veya dünya siyasi tarihinde alınan bir seçim kararından hiç vazgeçilmiş mi?’’

Türkiye'de böyle bir olaya rastlanmadığını, dünyada da olduğunu sanmadığını vurguluyor ve ‘‘Çılgınlar tiyatrosunda, yanlışlar komedisini oynuyoruz’’ deyip ekliyor:

‘‘İki seçimin bir arada yapılması kararını liderler aldı, milletvekilleri ise onayladı. Bundan dolayı seçimde kaybedecekler liderler olacak.’’

Erez'e göre, vatandaş bu seçimde, ‘‘kurulacak koalisyon modellerine bakarak’’ oy verecek.

Erez, seçmenin bu tavrından en fazla zarar görecek partiyi de DYP olarak işaret ediyor. Gerekçesini de şöyle dile getiriyor:

‘‘Çiller, son günlerde aşırı muhafazakâr kesime, ‘RP'yi iktidar yapmadılar, FP'yi de yapmazlar, oylarınızı bize verin' mesajını gönderiyor. Ama unuttuğu bir şey var, kendi tabanını kaybediyor.’’

* * *

Erez bu tespitte bulunduktan sonra sözlerini şu fıkra ile tamamlıyor:

‘‘Temel, bir tren istasyonunda makasçılık yapıyormuş. Bir gün makas kilitlenmiş, uğraşmış açamamış. Tam bu sırada aynı ray üzerinde süratle karşılıklı iki tren gelmeye başlamış. Temel hemen eşi Fadime'yi yanına çağırmış. Bunun nedenini soranlara ise ‘Tren nasıl çarpışır o da görsün istedim' karşılığını vermiş...’’

Baykal'ın dünkü çıkışından sonra iki seçimin ayrılması olanaksız görülüyor. Fıkrada da olduğu gibi herkes seyredip görecek. Büyük olasılıkla altı ay sonra yeni bir seçim tartışması da kaçınılmaz olacak.

---