Christina’nın kaprisleri

Christina Aguilera, cuma günü Acun’un konuğu olarak İstanbul’a geliyor ama ne gelmek...

Haberin Devamı

CHRİSTİNA AGUİLERA FOTOĞRAFLARI

Amerika’da şöhretin zirvesinde olduğu dönemde böyle bir sanatçıyı getirmek hiç kolay değil, yani Acun’un yaptığı büyük iş.
/images/100/0x0/55ea6a6cf018fbb8f87e7155
Ama Christina aynı zamanda en kaprisli sanatçılardan.

Menajerler 1’den 10’a kadar zorluk derecesi verirmiş sanatçılara, Christina için 9’uncu kategori diyorlar, 10’uncu kimler ola ki?..

Üç gün kalacağı İstanbul seyahati için kök söktürüyormuş hem kendi ekibine hem de Acun’un ekibine Christina...

Yazdığımız bu yazıların bile çevirisini istiyor, benim hakkımda neler diyorlar diye, o derece yani...

Dolayısıyla kaprislerini sıralamaya kalksam, Acun’un işini sakata getireceğiz diye korkuyorum.

Hele bir gelsin Christina da, sonra yazarız nasıl olsa...

Yapma Birol

Çocuklar Duymasın’ı yeniden çekecekmiş Birol Güven, Milliyet’te Ali Eyüboğlu’ndan öğrendik.

Müflis esnaf eski defterleri karıştırır hesabı bir-iki işi tutmayan yapımcıların eski dizilerine sarılmasına anlam veremiyorum.

Buradan Birol’a da sesleneyim;

Haberin Devamı

Yapma Birol, etme Birol... Tutmaz!

Asmalı’yı da çekseler tutmaz, İkinci Bahar’ı da...

Her dizi ilk yayınlandığı günün şartlarıyla bir anlam kazanıyor.

İkincisi aynı tadı vermiyor.

Bırak güzel bir hatıra olarak kalsın Çocuklar Duymasın da.

Aynısını Yılmaz’a da söylemiştim;

"Yapma Yılmaz, etme Yılmaz Bir Demet Tiyatro yeniden tutmaz" diye...

Dinlemedi yaptı, ne oldu?

Tutmadı!

Çocuklar Duymasın’ın da aynı kaderi paylaşmasını istemem.

Prensip meselesi

Nasıl olsa soracağınız için siz sormadan ben söyleyeyim; Körlük’ü izleyemedim.

Filmekimi’nde pazar 21.30’a koştur koştur Beyoğlu Emek sinemasına gittim, 10 dakika geç kalmışım.

"Alamayız, kapılar kapandı" dedi kapıdaki görevli.

"Davetiyem var" falan derken, Filmekimi yetkileri görüp geldi; "Cengiz Bey festivalde film başlayınca içeri seyirci almıyoruz kusura bakmayın" dediler.

Ben kös kös sinemanın kapısından döndüm.

Ama hiç bozulmadım.

Filmekimi kadrosu benim o filmi ne kadar izlemek istediğimi biliyor, üstelik kendileri arayıp özel davet ettiler, buna rağmen bir ayrıcalık tanıyıp içeri almadılar beni...

Bravo.

Gerçekten bravo, şaka yapmıyorum.

Kurumların ona buna göre değişmeyen prensipleri olmasını, delinmeyen kurallara sahip olmasını seviyorum.

Haberin Devamı

Hele sinema gibi, "Yaaa nolcak girsek, hemen kapının kenarındaki koltuğa otururuz" diyerek sulandırılabilecek bir konuda...

Deniz Baykal da devir teslim törenine geç kaldığı için Genelkurmayın kapısından alınmamıştı.

Geç kalan bedelini öder.

Ben de şimdi yarın gece 24.00 seansında izlemek zorundayım Blindless’ı, onda da salonda uyuyup kalmazsam eğer...

Kavgada söylenmez

Yılmaz Erdoğan, "İzleyelim bakalım çok güzel hareketler nelermiş" derken, hafif eğilip bükülerek ilginç bir vücut dili kullandı geçenlerde.

Çok Güzel Harketler Bunlar’ın ilk bölümünden aklında ne kaldı diye sorsalar; bu hareketi söylerim.

Sadece benim gözüme çarpmamış bu ilginç vücut hareketi, Okan Bayülgen’in ekibi de kaçırmamış detayı.

Haberin Devamı

Yakalayıp getirmişler kamera arkası bölümüne...

Hadi buraya kadar bir şey yok.

Peki Okan’ın yorumuna ne demeli;

"Yılmaz’ın hareketlerine de çok güzel şeyler yansımış"...

Hani kavgada söylenmez denir ya, o türden.

Hadise var

Hadise’nin popüleritesi şaşırtıcı...

Medyanın bu kadar sevdiği başka bir sanatçı var mı emin değilim...

MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nin yarışması olmuş.

Birinci Emre Aydın!

Ama tek bir kare fotoğrafı yok Emre’nin.

Yarışmayı kaybeden Hadise ise biz de dahil her yerde manşet.

Neden; çünkü güzel!

Bacaklarının gözüktüğü fotoğraflar estetik.

Bu sanat dünyasında erkekler açısından haksız bir rekabet var galiba...

Yazarın Tüm Yazıları