CHP'li Tezcan'a yönelik saldırıyla ilgili 3 şüpheli adliyede (4)

Güncelleme Tarihi:

CHPli Tezcana yönelik saldırıyla ilgili 3 şüpheli adliyede (4)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2016 16:06

CHP'li Tezcan'a yönelik saldırıyla ilgili 3 şüpheli adliyede (4)

Haberin Devamı

AÇIKLAMA YAPTI, TABURCU OLDU
Aydın'da yemek yerken silahlı saldırıya uğrayan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, 4 günlük tedavinin ardından taburcu oldu.
Tedavisinin yapıldığı Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nden (ADÜ) ayrılırken, hasta odasında açıklama yapan Tezcan, saldırının birlik ve beraberliğe yapıldığını söyledi.
Saldırıyı 'provokatif' olarak niteleyen Tezcan, "Bu silahlı saldırı sonucunda ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirildim. Bugüne kadar tedavim hastanede devam etti ve yapıldı. Öncelikle şunu paylaşmak istiyorum; Bu saldırı çok açık provakatif amaçlı bir saldırıdır. Türkiye'de özellikle çatışma ortamı yaratmak, toplumsal çatışmayı körüklemek, siyasetin ekseninde kavga ve çatışmayı planlayan gizli ellerin başlattığı, düğmeye bastığı bir saldırı olduğunu düşünüyorum. Mutlaka adli merciler gerekli soruşturmayı yapacaklar. Tetikçilerle meşgul değiliz. Tetikçiler mutlaka fiillerinin cezasını alacaklar ama tetikçilerin arka planında başka planlayıcıların olduğuna inanıyorum. Bunu da adli merciler ortaya çıkarmalıdır diye düşünüyorum. Bu noktada çalışmaların bu çerçevede de devam etmesini bekliyorum" dedi.
SİYASİ SUİKAST TEŞEBBÜSÜ
Ülkenin ciddi bir toplumsal çatışmanın eşiğine getirildiğini söyleyen Tezcan, şöyle konuştu:
"Siyaset kurumunun görevi çatışmayı tahrik ve teşvik etmek değil uzlaşmayı teşvik etmektir. Siyaset kurumu çözüm kurumudur, kriz kurumu değildir. Bu nedenle özellikle terörün her gün can aldığı, şehitlerimizin arkasından ağladığımız böyle bir tabloda, şehitlerimizin olmadığı, terörün can almadığı ve yeni çatışma kapılarının açılmadığı bir Türkiye'yi özlüyoruz. Türkiye'nin tarihinde bu tür kanlı tablolar ne yazık ki çok yaşandı. Bu kanlı tablolardan ne toplumumuza, ne milletimize ne de siyaset kurumuna, devlete, ülkeye hiçbir faydası olmamıştır. Bu tablolar sadece Türkiye'ye zarar vermek isteyen belirli güçlerin istediği ortamlardır. Bu çerçevede artık her gün teröre şehitlerin kurban verildiği bir aşamadan, siyasi suikastlerin planlandığı bir aşamaya doğru geçtiğimizi görüyoruz. Bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili olarak bana yapılan bu saldırı, sadece CHP'ye dönük bir saldırı değildir. Bu saldırının arka planındakilerin geçmişteki siyasi ilişkilerinin nerede olduğunun bir önemi de yoktur. Çünkü biliyoruz ki bu tip tetikçileri kullanan gizli eller; şu veya bu, sağcı veya solcu olduğuna bakmaksızın teröre ve kullanılmaya yatkın isimleri bulurlar. Bugün herhangi bir siyasi eğilimle ya da o eğilimle teması bulunan bir kişi birini bulup, kışkırtıp bir siyasi suikast için kullanırlar. Yarın farklı bir kesim ve cenahtan provokasyonu kışkırtıp başka bir siyasetçiye yönelebilirler. Bunun kaynağı ve adresi hiçbir zaman net olarak ortaya çıkmaz. Amaç şudur; sağ-sol bir çatışma ortamı yaratmak. Biz buna fırsat vermeyeceğiz."
'O TETİKÇİLERİN ARKASINDAKİ GİZLİ ELLERİ DE BULACAĞIZ'
Ülkenin çatışma ortamına çekilmek istendiğine değinen Tezcan, "Bu noktada bu şu siyasi akımın saldırısıdır dememiz, yapılacak en büyük yanlıştır. Öncelikle herkesin bunu bilmesinde yarar var. Bu Türkiye'yi 1980 öncesi çatışma ortamı, 1990'lı yılların başındaki çatışma ortamı, bugün terör ve katliam ortamından yeni bir siyasi suikast ve cinayetler ortamına taşımanın aracıdır. Siyasetçi olarak bu tabloya fırsat vermeyeceğiz. Dilimizi dikkatle kullanacağız. Tetikçilerden elbette hukuk hesap soracak ama biz devlet ve millet olarak o tetikçilerin arkasındaki gizli elleri de bulacağız. Sağcı-solcu herkesi hedef seçebilen bir karanlık kumpanyayla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bu kumpanyaların hedeflerine ulaşmasına müsaade etmeyeceğiz. Bunun için de her şeyden önce toplumsal uzlaşmaya ihtiyacımız var. Siyasetçiler olarak böyle dönemlerde bile kutuplaşmayı ve çatışmayı değil uzlaşmayı uygulayacağız" dedi.
DESTEKLER İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Ankara'ya döneceğini belirten Tezcan, şöyle devam etti:
"Ankara'da işlerimiz devam ediyor. 29 Ekim Salı gecesinden itibaren ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çok iyi bir tedavi ve muameleyle karşılaştım. Bunun sadece bana özgü bir şey olmadığını biliyorum. Ben Aydın'ın çocuğuyum, sizlerin evladınızım. Aydın'da ADÜ gibi bir kurumun olması bizler için gurur ve mutluluk kaynağı. Şimdiye kadar bütün hastalarımızı güvenle emanet ettik. Ben öncelikle ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan'a, Hastane Başhekimimiz Mücahit Kapçı'ya, ilk günden itibaren Ortopedi Ana Bilim Dalı Başkanı Öner Şavk, Hastane Başhekim Yardımcısı Vahit Yıldız ve tedavim sürecinde ilgilerini esirgemeyen hastane ve üniversite personeline tek tek teşekkür ediyorum. İlk günden itibaren arayan, geçmiş olsun diyen vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. İçişleri Bakanımız soruşturmayla yakından ilgilendi. Kendisine, valimiz ve emniyet müdürümüze, polis memurlarına, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız, Efeler Belediye Başkanımız, il başkanımız, tüm partili başkanlarımız çok yakından ilgilendi. Genel Başkanımız yakından ilgilendi, ziyaret etti. Çok teşekkür ediyorum. Yine geçmiş olsun mesajlarını ileten Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, MHP Genel Başbakanı'na, tek isim isim sayamayacağımız siyasilerimize, grup başkanvekillerimize teşekkür ediyorum. Planlama ve çatışma ortamı yaratmak isteyenler kendi seslerini basın eliyle duyurmak isteyeceklerdir. Doğru bilgiye yönelelim, kimseyle bir kavgamız yoktur. Siyaset kurumu menfaat kurumu değildir. Kimse kendince kendini memleket kurtarma hesabı içerisinde, Türkiye'yi karanlık bir tabloya sürüklemenin misyoneri sanmasın. 80'li ve 90'lı yıllarda birçok insan kullanıldı ve sonra kullanıldığını fark etti."
Tezcan, yaptığı açıklamanın ardından, sedyeyle hastaneden çıkarıldı. Ambulansa alınan Tezcan, karayoluyla Ankara'ya gitmek üzere kentten ayrıldı.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!