CHP’nin kuracağı Kesin Hesap Komisyonu’nun önemi

CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasındaki ekonomiyle ilgili en önemli bölüm, belki de TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kurulacağına ilişkin sözleriydi.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu, Kesin Hesap Komisyonu kurulup, geçmiş yıl hesaplarıyla ilgili hükümetlerin TBMM’ye detaylı hesap vereceği bir yolu açmayı planlıyor. Kılıçdaroğlu, bir adım öte daha gidip, kurulacak komisyonun başkanının ana muhalefet partisinden olması gerektiğini de belirtiyor.

Bu formül, tek başına yeterli olmasa da, son derece yerinde, birçok açıdan mesaj veren öneme sahip. Birincisi; kamu yönetiminin, yani yürütmenin yasamaya, yani halka, 4 yılda bir yapılacak seçimler dışında da hesap vereceği bir yol açılmış olacak. Yanı sıra, kamu hesaplarının şeffaflığı ve hesap verilebilirlik açısından da çok önemli bir uygulama olacaktır.

Tüzük müsait mi bilmiyorum ama bence bu komisyon bir uzmanlık komisyonu olmalı, partilerinden atanacak milletvekillerinin mutlaka ekonomi ve maliye konusunda uzman olmaları, yani halkın adına yapılacak bu denetimde mutlaka yetkinlik sağlanması gerekiyor.

Bu komisyonun bence dışarıdan uzman kuruluşlardan danışmanlık alması ya da kendi bünyesinde ciddi bir ekip kurması da düşünülebilir.

Eğer böyle bir organizasyon olursa, uygulamaya konması gereken “mali kural” konusunda da etkin bir rol üstlenebilir. Örneğin mali kuralın Maliye ya da Sayıştay tarafından denetimi bence yeterli değildir ve bu komisyon mali kuralın denetimini bile üstlenebilir. Bağımsız bir komisyonun mali kurala getireceği, mevcut taslakta olmayan saygınlığı getirmenin önemi, göz ardı edilmemelidir.

Kılıçdaroğlu’nun CHP öncesinde çalıştığı sivil toplum kuruluşlarında halkın verdiği vergilerin nereye, nasıl harcandığının belirlenmesi, bu konuda iktidarların halka hesap vermesi, bu hesapların şeffaflığının sağlanması yönündeki çalışmaları vardı ve şimdi bu çalışmalar meyvesini vermeye başlıyor. Belli ki Kılıçdaroğlu, bu öneriyi yaparken ciddi düşünülmüş bir formülü gündeme getiriyor.

Bence, halkın ödediği verginin nereye harcandığı görüp hesap sorması, demokrasi açısından, sanıldığından çok daha fazla önem taşıyor.

SOSYAL PROJELER KAYNAKLARIYLA AÇIKLANMALI


Kılıçdaroğlu’nun ekonomiyle ilgili konuşmalarının özü sosyal piyasa ekonomisine dönüktü. Üretene destek verilmesi, yoksulluğun mevcut, “partiye yazan devlet yardımları” ile değil, kurumsallaşmış mekanizmalarla verilmesi öngörülüyor. Yardımların, mevcut iktidarın yaptığı gibi “yoksul halka, karşılığı oyla verilecek bir kıyak” gibi değil, “yoksul halkın hakkı” gibi ele alınması, bence çok önemli. Bu arada yabancı sermayenin önünün açılacağını belirtmesi bile tek başına piyasa kurallarına bağlılığının bir göstergesi gibiydi. Özetle; kurultay konuşmasında yer bulan sosyal politika ağırlıklı söyleminin devamının gelmesi, ama içinin doldurulması gerekiyor. Şimdi “Bunun kaynağı nerede” tartışması başlayacaktır ki; Başbakan bu yöndeki demeçlerine başladı.

Yani Kılıçdaroğlu’nun söyleminin eski, “Demirelvari popülist söylem”e özellikle benzetenler çıkacak, piyasada rağbet görmesi engellenmeye çalışacaklardır.
Şahsen Kılıçdaroğlu’nun kaynaksız harcama gibi bir niyeti olmadığını biliyorum ama CHP mutlaka sosyal politikalarını dayanaklarıyla birlikte projelendirip, bu konuda topluma güven vermek durumunda. Proje çalışmaları yapılırken, bununla birlikte mutlaka kaynak kalemi detaylı yer almalı, mali disiplini bozmadan, piyasa dostu bir politika izleneceği konusunda ciddi mesajlar verilmeye çalışılmalıdır.

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun parti içi demokrasi ve seçim barajının düşürülmesi mesajları, demokrasi açısından olduğu kadar, ekonomi için de çok önemliydi.

Yazarın Tüm Yazıları