CHP kiminle yarışıyor?

CHP üyesi üç kişinin -biri delege- sohbetinde bulunduk; sadece dinledik, soru sormadık.

Ve aldığımız notları üç kişinin beyanlarından özetliyoruz:

Baykal'ın yönetsel yapıyla ilgili dayatmaları karşısında Kurultay'da kıyamet kopacaktır.

- Yok canım, 'hizip'lerin çatışması sıkıntılı geçecek diyebiliriz.

Baykal tartışmalı hale gelecektir; hele 1. turda kazanamazsa... Genel başkan adaylığının zorlaştırılarak 263 imza koşulunun dayatılmak istenmesi ve 'blok liste' ısrarına dayalı seçim taktik ve tertipleri kendisini zorlayabilecek, partide dağınıklık yaratabilecektir.

Bu Baykal'ın parti yönetimine hákim olma isteği, kendisiyle yarışması anlamına gelmiyor mu?

DELEGELERİ DİNLEMEDİ

İşin ilginci getirmek istediği modeli son anda İstanbul, İzmir, Ankara, Trabzon ve Gaziantep'teki delegelere anlatması, CHP'de hiç de alışık olmadık şeylerdir.. Ama geride yükselen itirazlar ve görüşleri de dinlemeden toplantılardan ayrılması partiye egemenlik değil midir?

Antidemokratik baskıcı bir yapıdır bu... Bu durum partiyi bir yere götürmez.

Baykal, delegeler üzerine baskı kurmadan önce 3 Kasım seçim sonuçlarını örgütte tartıştırmalıydı. Ancak sorgulanmaya cesaret edemedi. Bölgelerde örgüt ve belediye başkanlarını dinleyip sonra da bu önerilerini anlatsaydı, parti bu kadar kan kaybetmemiş olurdu.

Evet örgüt muhalefeti arayıp 'ne yapalım' diye soruyor. Örgütümüz aynı Ecevit'in partisinin durumuna düşürülüyor. Dikkat edersek Ecevit'in modelini Erdoğan da uyguluyor.

Duyarlı CHP'liler örgütlenememekten şikáyetçi; örgütler sahipsiz...

KAPALI OYLAMA

Kurultay'daki gelişmelerin odak noktasını, tüzük değişikliği oylaması gösterecektir. Genel Merkez, kendisine güveniyorsa oylamayı kapalı yapmalıdır.

Tabii açık oylama yapılırsa, delegelerin üzerinde psikolojik bir baskı yaratılır o zaman... Çünkü Baykal yanlıları delegeleri göz ucuyla izleyip, 'Sen demek ki blok ve çarşaf liste istiyorsun, yerel seçimlerde görürsün' gibi uyarılarla karşılayabilecektir. Bu çok sıkıntı yaratacaktır.

Blok liste kabul edilmezse Baykal 'çarşaf'a dolanır demek lazım.

İşte bu nedenle delegelere baskı yapılıyor ya...

Siz perşembe (yarın) günü toplanacak Kurultay'da ertesi günkü PM seçimi için pazarlıkları görün, bakın neler olacak? Kim kime güvenecek? Genel Merkez ile muhalifler arasında ciddi bir güven bunalımı daha da büyüdü.

KADIN VE GENÇLER NEREDE

Kadın ve Gençlik Kolları kurultaylarının 1997'den beri yapılmaması sosyal demokrat bir partiye yakışmıyor.

Demek ki, gençler gelecek diye korkuluyor. Meclis'te 550 milletvekilinden 30-40 yaşları arasında 32 üye var; sadece 2'si CHP'li... Tecrübe gerekli de gençlersiz parti olur mu? Nedense 'genç' sözcüğü ağza alınmıyor. Belki de bunun için, genel merkezin görevden aldığı gençlerin, Ankara'da ‘Emsali görülmemiş bir sen-ben ayrımı yapıldığını, başlarına parti içi feodalizmin çuvalının geçirilmek istendiğini’ bağırmaları çok dikkat çekici; abilerinin kendilerine ne yapmak istediklerini en iyi onlar anlıyor anlaşılan... Hatırlar mısın; İstanbul'da 1000 genç partili yapıldı, şimdi bunlar nerede?

Anlamıyorum, CHP kiminle yarışıyor?

Bana göre kendinle; yani Baykal ve ekibi, parti içi iktidarlarını pekiştirmek için muhalifleriyle...

1. parti olunmazsa

BİR görev olarak PM'ye aday olacağını bildiren CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu üyesi Ufuk Batum, ‘‘Şimdiye kadar hiçbir seçimde başarılı olamamış Baykal ve ekibi bu Kurultay'da aday olmamalıdır. Rızaları ile aday olmazlarsa partinin vicdanı olan delegeler ve üyeler ilerde kendilerini saygıyla kucaklayacaklardır. Aksi halde Ecevit, Yılmaz ve Çiller gibi sıfırı tüketmiş olacaklardır. Bir başka vurgu daha yapmak gerekirse, Kurultay'ı kazanan kim olursa olsun eğer yerel seçimde CHP'yi 1. parti yapamazlarsa bu onurlu görevi yeni isimlere bırakmalıdırlar’’ dedi.

Tuncer tepkili

CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını koyacağını açıklayan Erol Tuncer, ne yapmak istiyor:

‘‘CHP Meclis'te ön alamıyor, gündemi belirleyemiyor, iktidarın arkasından geliyor. Tek adam yönetimine geçit vermek istemiyoruz. Ben CHP'yi tarihi geçmişine ve işlevine uygun bir güce kavuşturmak, laik, demokratik hukuk devletini ödünsüz savunabilmek, ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak yeniliklere ve değişimin gerçek öncüsü haline getirmek, umudu va vaadi ile adayım.’’

Hamuru birlikte yoğuralım

TURİZMCİ ve CHP Balçova delegesi Raif Dilaver, Kurultay'a şu çağrıyı yapıyor:

‘‘Türkiye'de din bezirganlarının karşısında siyaset yapmak için bölünme lüksümüz yoktur. Türkiye'nin kurtuluşu gerçek Atatürkçü düşüncenin sisteme yansımasıyla mümkündür. Köken, mezhep farkı olmaksızın bu hamuru gelin hep birlikte yoğuralım. CHP dışında parçalanmış solu bir çatı altında toplayalım; DSP'nin Ecevitsiz kanadını, YTP, SHP, ÖDP'yi, Mümtaz Soysal, Yekta Güngör Özden'i, hatta Celal Doğan, Mehmet Moğultay ve Yüksel Çakmur'u niye aramızda görmeyelim? DEHAP'lı arkadaşlarımız bile buna hazır olduklarını söylüyorlar. Laikliğe bağlı gerçek İslam'ı yaşamak isteyenleri de aramıza almak gerekiyor. Kurultay için artık geç dersek; buyrun demokratik bir sınav için yerel seçimlere... Hiç olmazsa bu fırsatı kaçırmayalım.’’

Baykal: Rahatsız değilim

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal eleştirileri yanıtlıyor:

‘‘Genel Başkan olmayı heves eden oluyorsa, bir organa seçilmek için asgari % 20 oy ölçütü geçerli olmalıdır. CHP Genel Başkanlığı ciddi bir iştir, ağırlığı vardır. Yoksa bunun altında aday olmaya kalkanlar şov yapıyor demektir. Çarşaf ve anahtar listelere karşılık blok liste net olanıdır, ahlaklı olanıdır. Ben anahtar liste dağıtmaktan hoşlanmıyorum. Bunları arkadaşlarımız dinledikleri zaman ne istediğimi anlıyorlar. CHP yeniliğe, değişime en açık partidir. Rencide edilmemesi, ona sahip çıkılması gerekir. Birbirimizi kolay dışlamayalım, sahip çıkalım. Derviş'in seçilerek bu partiye kazanımı ve yararı olacağına inanıyorum. Kurultay'a gidilirken bizi rahatsız edecek bir şey yoktur.’’

Biliyor musunuz?

11.4.1999'
da dönemin CHP'li İl Başkanı Mehmet Bölük'ün suç duyurusu ile yargılaması 4.5 yıldan beri Üsküdar 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren AKBİL davasında, 'sistemin suistimale açık olduğu, sistemdeki bu durumun düzeltilmesinin mümkün olmasına rağmen hiçbir şey yapılmamasının' belirtildiği 4. bilirkişi raporundan sonra kararın bugün açıklanabileceğini...

Biliyor musunuz?

Mesaj Panosu

ANAP İstanbul
İl Başkanlığı'ndan: İÜ Baltalimanı tahsis sözleşmesinin tek taraflı feshedilmesini hükümetin özgür ve laik kurumlara yönelik bir saldırısı olarak görüyoruz. Bilim yuvalarının AKP'nin siyasi tahakkümünü altına sokma girişimine müsaade etmeyeceğiz. Ülke sahipsiz değildir. ANAP antidemokratik uygulamaların her zaman karşısında olacaktır.

İRAN'ın tanınmış tiyatro grubu 'Ayin', Kocamustafapaşa Çevre Tiyatrosu'nda 'Aylı Kadınlar Güneşli Erkekler' oyununu sergileyecektir. Oyun ücretsizdir.

KADIKÖY Belediyesi ve Acıbadem 60. yıl Anadolu İlköğretim Okulu, 25-26 Ekim'de 6-14 yaşlarındaki öğrencilere 'Cumhuriyet Çocukları' satranç turnuvası düzenliyor. (0216-339 49 58-326 24 26)

BAHÇELİEVLER Belediyesi'nin Cumhuriyet Yürüyüşü, 29 Ekim Çarşamba günü,19.00'da.
Yazarın Tüm Yazıları