Çetin Doğan'ın avukatından açıklama
Güncelleme Tarihi:
ANAYASA Mahkemesi’nin Balyoz Davası’yla ilgili verdiği "Hak ihlali" kararının ardından, aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek’in de bulunduğu 236 tutuksuz sanığın yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Davaya yarın sabah devam edilecek.
Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, "Bugün 5 yıldır dinlenmeyen 2 tanık, 15 dakikalık sürelerde bütün ifadelerini bitirdiler. Bugün duruşma çıkışında sayın mahkeme başkanına yarınki aşamayı sordum. Öğrendiğimiz kadarıyla, yarın geri kalan sanıkların ifadeleri tamamlandıktan sonra sıra avukatlara geçecek. Avukatlar da akşama kadar sürecek. Yarın akşam saatlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nden gelen liste üzerinde mahkeme heyeti re’sen bilirkişi kurulu seçerek, dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verecek ve dosyayı talik edecek. Tahminen Ocak ayına gün verecek. Çünkü bilirkişi raporuna bağlanan bir duruşma günü, bir ay sonrasına duruşma koysanız bile, raporun yetişme olasılığı yok" dedi.
"YARGI İÇERİSİNDEKİ ÇETENİN DEŞİFRE OLMASI..."
Anayasa Mahkemesi’nin ihlal olarak tespit ettiği dijital veriler olduğunu söyleyen avukat Ülgen, "Ondan sonraki aşama, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal olarak tespit ettiği ikinci ayak var. Dijital deliller. Birinci ayak bugün tanıklarla beraber çöktü. İkinci ayağın çökmesini bekliyoruz. Üçüncü bir aşamada, ülkeyi, yargısını bu hale getiren yargı içerisindeki çetenin deşifre olması, deşifre edilmesi ve yargıçlardan, temyiz mahkemesi yargıçlarından başlayıp savcılara kadar adliye içerisindeki unsurların temizlenmesi aşaması olacaktır" diye konuştu.
TANIKLARA NEDEN SORU SORULMADI?
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a sanıklar ve avukatlarının soru sormamasına da değinen Ülgen, "Savcı da, mahkeme heyeti de soru sormadı. Çünkü her iki tanık da o kadar net, o kadar açık, o kadar duru bir ifadeyle olayı anlattı ki, ondan sonra soru sormak ahmaklık olur, aptallık olurdu. Mahkemede hiçbir meslektaşımın ya da hiçbir komutanın bu aptallığı göstereceğini elbete düşünemem. Çünkü, oradaki kişiler böyle bir şeyle karşılaşmadıklarını söylüyorlar. Hangi soruyu soracaksınız? Karşılaştıklarını ortaya çıkaran bir soru mu sorulması gerekir? Böyle bir şey yok. Olmayan şeyin tanıklığı zaten olmazdı. Ama biliyorsunuz iddianamede, Aytaç Yalman Paşa ile Hilmi Özkök Paşa’nın Balyoz Darbe Planı’nı engellediği yolunda bir ifade vardı. Her ikisi de, ’Bilmediğimiz, görmediğimiz şeyi nasıl engelleriz?’ dediği için, herhangi bir soru sorulmamıştır" şeklinde konuştu.