ÇETE ARANIYOR…

Güncelleme Tarihi:

ÇETE ARANIYOR…
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2005 17:41

Adam, eşi menendi görülmeyen bir yolsuzluk işini gerçekleştiriyordu ama bir türlü mahkemede suçu kanıtlanamıyor, eldeki belge ve bulgular sayesinde dava uzuyor, sonunda suçlunun salıverilmesiyle sonuçlanıyordu.

Bununla kalsa iyi, tutukluluk hali sona erdiği gün cezaevi kapısında taraftarlarının umuzlarına alınıp “en büyük patron, bizim patron” nidaları arasında adeta kahraman ilan ediliyordu.

Hele banka hortumlayanlar nerdeyse “milli kahraman (!)” sayılacak mertebeye taşınıyordu.

Keza tarihi eser kaçakçıları da...

Seri cinayet sanığı da...

Mafya babalarının ülkeye haraca bağlamaları eylemleri de öyle…

Yani “çete” işi kimsenin aklına gelmiyordu.

Şükürler olsun ki yine batıdan tırtıklayarak yeni bir yasa çıkardık. İçine bol miktarda acılı “çete oluşturmak” kelimelerini ilave ettik.

İyi de ettik.

Çete işi bu kez her türlü polisiye vakanın can simidi oldu:

“… ve çete oluşturmak …” diyerek kanusuzlukların önüne geçmeye çalışıyoruz artık.

Çete oluşturmak her kesim için geçerli bir suç.

Çocukluğumuzu hatırlayalım. Kızlar değil ama erkekler genellikle ilk iş olarak mahallede çete oluşturma oyunu ile adımımızı atardık hayata.

Sadece oyun olarak ama sonrası gerçeğinin sahneye konabileceğini kimse aklına getirmezdi.

Oysa çocuklardan başlayıp, toplumun her kesimi çete oluşturmak özgürlüğüne (!) sahipmiş meğer.

Yani özetle, yazar da, iş adamı da, gazeteci de, sanayici de hatta ilim adamı da çete oluşturabilir.

Ve bu çete reisi ve avanesi bir gün yakayı ele verebilir.

Ama bunun bir şartı olmalı değil mi?

Eğer çete ilişkisi ve çeteye karışanların kimlikleri biliniyor ve açıklanıyorsa amenna…

Yani savcı iddianamesini hazırlarken, çete mensuplarının isimlerini, ilişkilerini, nasıl oluştuğunu, menfaat birliğini tek tek sıralamak zorunda.

Bir suçlunun dosyası tamamlandıktan, iddianamedeki suçları, delilleri, belge ve bulguları sağlandıktan, çete mensupları toparlandıktan sonra sonra duruşmaların başladığını farz edelim.

Duruşma hâkimi sormaz mı?

“Çete mensupları huzura getirilsin…

“……………………….”

“Mübaşir efendi çete mensupları neden duruşmada yok, nerde kaldı bunlar?

“……………………..”

Hakim sanığa dönerek “Senin dosyandaki suçların çetelesi yapılmış. Maşallah işlemediğin suç nevi kalmamış. Çetelen iyi de, peki çeten nerde?

“………………………”

Gelin şimdi çıkın işin içinden bakalım.

Çete suçlaması var, çete elemanları yok.

Sanık ne yapsın, hâkim ne yapsın?

Çete oluşturmak suçlaması iyi de, ya çete bulunamamışsa…

Bu işte bir eksik var demektir.

Hele hele sanık yakalanmış, tutuklanmış ve duruşmalar başlamamışsa “çete nerde?” sorusunu sormak dahi suç olursa..

Bu işte bir değil, bir kaç eksik var demektir.

Ama şu “çete oluşturmak” yasası iyi ki yürürlüğe girdi.

Yoksa işimiz zor olacaktı.

Hem de çok zor.

Sevgiler,

Sezai


Not:
Serdarcığım son anda kaleme aldığım yukardaki yazımı muhakkak hukuk servisine incelet (!). Sakın ola ki suç unsuru (!) olmasın. Bak sen ısrarla tembelliği bırak yaz diyorsun. Unutma ki, bu işin içinde sen de varsın. Yani bizim için de iki kişilik çete suçlaması yapılabilir. Eğer ben “çete oluşturmaktan” içeri girersem bana kim bakacak? 600 milyon bile olmayan emekli maaşımla cezaevinde nasıl geçinirim? Tabii senin durumun benim umurumda değil. Senin maaşın kuşe. Sen içeri girsen bile sana nasılsa patron bakar. Beni de düşün e mi? Hassasiyetini rice ederim sevgili kardeşim. SB

Cevap: Sevgili Sezai Abi, yazını okuttum. Baştan sona suçmuş. Gazetenin hukukçuları dediler ki, ‘Siz iki gazeteci kim oluyorsunuz da hukuk sistemini eleştiriyorsunuz? Hukukun işleyişine müdahale ediyorsunuz? Başbakan mısınız? Bakan mısınız? Haddinizi bilin!” Ben yine de her türlü riski göze alıp yazımı yayımlıyorum. Pijamanı, terliklerini, el örgüsü yeleğini hazır et! İstanbul’a gelmiyorsun, seni göremiyorum diye şikayet ederim her zaman. Hiç olmazsa içeride ‘ÇETE OLARAK’ biraraya gelir, sohbet ederiz. SD

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!