Cennetlikler yaşadı!

Öbür tarafın sakinleri “Allah aşkına bi’ dur Nejat Abi. Bizi bu sefer de gülmekten öldüreceksin” diyeceklerdir muhtemelen.

Haberin Devamı

Nejat Uygur’un ölümüne hepimiz çok üzüldük. 58 sene mutlu etti bizi. Bütün Türkiye’yi güldürdü. En sıkıntılı yıllarımızda, en fecaat zamanlarımızda, gülmeye en çok gereksinim duyduğumuz dönemlerde hep o vardı. Sağcısı solcusu, zengini fakiri onu birlikte izledi. Yarattığı karakterler genellikle hınzır ve alçakgönüllü adamlardı. Halk adamı denilen türden kahramanlardı bunlar. Kendisi de öyleydi. Oyunlarında, kendini fazla önemseyen burnu büyük kişilerle dalga geçiyor, para pul, mevki sahibi olup komplekslerinden kurtulamamış tipleri tiye alıyordu. Halk, Karagöz’ü, İbiş’i, Keloğlan’ı nasıl sevdiyse Nejat Uygur’u da öyle sevdi. Halı dokuyanlar kirkit diye bir alet kullanır. İlmekleri sıkıştıran ağır bir demir taraktır bu. Mizahı kirkit gibi kullandı, koskoca bir nüfusun ilmeklerini tatlılıkla kenetledi.
Nejat Uygur’un klasik anlamda tiyatroya bir katkısı olmamıştır. Böyle bir iddiası da yoktu. İstese müthiş bir Şekspir
yorumcusu da olabilirdi muhtemelen. O başka bir şey yaptı. Köklü toplumların hafızası da güçlü olur. Hikâyeleri kuşaktan kuşağa geçer. Bir Muzaffer Sarısözen vardı. Kim bilir kaç yüz türkü derlemiş, kültürel dolaşıma sokmuştur. Yaşar Kemal Anadolu’yu karış karış gezdi, efsaneleri, destanları toplayıp ölümsüz romanlarına taşıdı. Nejat Uygur da dev bir iş yaptı. Muazzam halk tiyatrosu tarihimizden imbikle geçmiş Karagöz, ortaoyunu, meddah, kukla gibi formlarda şekilden şekile girip kulaktan kulağa aktarılmış hikâyecikleri, karakter yapılarını ve anlatım biçimlerini tiyatroya taşıdı. Bu hikâyelere, forma sadık kalarak zeki eklemeler de yaptı. Bu, kültürel anlamda bir bayrak yarışıdır. Ancak burada tarihi bir dönüm noktası var: Nejat Uygur’un oyunları kaydedildi. Çoğu internette de var. Metin And gibi büyük tiyatro tarihçilerinin bin bir güçlükle bulup kitaplarına koyduğu bu zenginliği kanlı canlı izleyebildik sayesinde. Söz uçar ama dijital dünyada görüntüler kalır. Koskoca Dümbüllü’den bile birkaç dakikalık görüntü var elimizde. Nejat Uygur’un külliyatı duruyor. Bu, muhteşem bir zenginliktir.
Geleneksel tiyatro karakterleri iki boyutludur. Nejat Uygur çok yetenekli bir adamdı. Canlanıp perdeyi yırtan bir Karagöz tasviri gibiydi. Geleneksel tiyatronun star’ları hep olmuştur ama Nejat Uygur’un yeri bambaşka. Koskoca bir geleneği canlandırıp insanlığa hediye etmek ne demek! Hem de hiç böbürlenmeden. Sen bizi güldürdün, Allah da seni güldürsün Nejat Abi.

Yazarın Tüm Yazıları