Cennete gidenin vergisi 2.5 yıldır açıklanmadı

BAŞLIKTA sözünü ettiğimiz cennet, bildiğiniz cennet değil.

Andora, Aruba, Barbados, Belize, Virjin Adaları, Cook Adaları, Dominika, Gibralter, Guernsey, Isle of Man, Jersey, Monserrat, Nauru, Niue, St Lucia gibi ülkelerden oluşan vergi cennetleri...

KARA LİSTE

Bunlar, OECD tarafından "kara listeye" alınan 33 ülkeden bazıları. Büyük kısmını ilk kez duyup, haritada yerini bile bulmakta zorlanacağınız bu ülkelerde, yani vergi cennetlerinde; ya hiç vergi alınmıyor ya da çok düşük vergi alınıyor.

Bu ülkelerde; bilgi değişimi yok, vergi mevzuatı, yargısı ve idaresine ilişkin şeffaflık yok. Gelir sağlayıcı faaliyetler, bu ülkelerde gerçekleşmediği halde, mükellefler işlemlerini bu ülkelerde kurulan ya da kurdukları şirketler üzerinden yapıyorlar. Sonunda, vergi cenneti ülkede ya hiç vergi ödemiyorlar ya da sembolik bir vergi ödüyorlar.

CENNETE GİTME VERGİSİ

Olayın, Türkiye’deki bazı şirketlerce de kullanılması ve vergi cenneti ülkelerden fatura alınıp gider yazılması, sonuçta daha az vergi ödenmesi üzerine, bunu engellemek için yasal bir düzenleme yapıldı. Buna göre, vergi cenneti ülkelere yapılacak ödemelerden, yüzde 30 vergi kesintisi yapılması öngörüldü.

Kesinti yapılacak ülkeleri belirleme yetkisi de Bakanlar Kurulu’na verildi. Yasa 1 Ocak 2006’dan geçerli olacak şekilde, 21 Haziran 2006’da yürürlüğe girdi. Ancak Bakanlar Kurulu liste yayımlamadığı için, yüzde 30 vergi fiilen uygulanamıyor.

Buna da en çok cennete gidip, vergi ödemeyenler seviniyorlar...

Kadınlar ve elma

KADINLAR ağaçtaki elma gibidir.

En iyileri en üst dallarda bulunur.

Erkeklerin çoğu düşüp incinmekten korktukları için üst dallara uzanmak istemezler.

Onun yerine yere düşmüş çürükleri toplarlar, çünkü onları elde etmek daha kolaydır.

Yukarıdaki elmalar ise kendilerinde ararlar suçu ve sorarlar kendilerine "Nerede hata yapıyorum" diye...

Aslında gerçekten hatasız ve muhteşemdirler.

Bütün olay; erkeğin cesaretini ve yüreğini toparlayıp, o üst dallara ulaşmasıdır...

(Teşekkürler Neşe ŞEKER)

İki kez

BAYRAMIN yaklaştığı günlerden birinde, iftar sırasında, misafirlerden biri:

ÆKeşke ramazan senede iki kez gelse.

Aynı sofrada misafir bulunan Bektaşi, hemen şu cevabı verir;

ÆÖyleyse ramazan gider gitmez neden bayram edersiniz, insan sevdiği gidince bayram mı eder hiç?

Özellikli bir kelime

BİR
Türkçe kelime 17 İngilizce kelimeye bedel.

Örnek: "Afyonkarahisarlılaştıramadıkları-mızdan mısınız?"

İngilizce’ye çevirisi : "Are you one of those people who we unsuccessfully tried to make resemble the citizens of Afyonkarahisar?"

Ekonomik gidişat

ÖNCELERİ döner ekmek pratik yemekti...

Sonra çay simit daha pratik geldi.

Yememek, pratik mi pratik şimdi...

(Teşekkürler Tahsin ŞENTÜRK)

Olmayan kanuna göre istenen prim

SOSYAL Güvenlik Kurumu’nun, fıkra gibi uygulamaları devam ediyor.

65 yaşından sonra doğum yapan emekli kadına, doğuracağı çocuk için ’emzirme yardımı’ verileceğini reform olarak sunan Kurum, fıkra gibi bir tebliğ daha yayımladı.

28 Eylül 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 1 Ekim 2008’den itibaren yürürlüğe giren tebliğ ile; raporlu olan sigortalılara, "iş göremezlik ödeneği" (istirahat parası) ödenirken, aynı dönem için işveren ödemelerinden, 506 sayılı Kanun’un 77. maddesine göre prim isteneceği belirtiliyor.

Oysa, hem 506 sayılı Kanun hem de 77. madde, 1 Ekim 2008’de yürürlükten kaldırıldı.

Özetle, tebliğ ile getirilen uygulamaya esas alınan kanun ve madde, yürürlükten kalkmış, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun haberi yok!..

Hayret ki ne hayret!..

Pırlanta

ADAM karısına evlilik yıldönümünde şahane bir pırlanta yüzük satın almış.

"Fakat" demiş arkadaşı, "Senin karın hediye olarak 4x4 bir araç istiyordu..."

"Evet, biliyorum"
demiş adam, "Ama o içine ettiğim cipin sahtesini yapamıyorlar ki!.."

(TeşekkürlerYıldırım TUNA)

Yaşlanmak

HİÇ kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. İnsanları yaşlandıran, ideallerinin gömülmesidir.

Yıllar cildi buruşturabilir; fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, oysa yaşamadıkça yaşlanırlar...

Hırsızlık ve yolsuzluk

KARADENİZ’in doğusunda, siyasi başarısından emin bir grup milletvekili halkın nabzını tutarken, köy kahvehanesinde toplanan kalabalıktan yaşlı bir amca politikacılara;

Æ Uşşağum de pakayim baa, siz hiç içki içer misinuz?

- Yok dede, biz içkiyi ağzımıza bile sürmeyiz, günahtır...

Æ Sigaraniz var midur?

- Dede biz sigaraya karşıyız, her yerde yasakladık bile...

Æ Peki kumarinuz var midur?

- Yok dede, biz olduğumuz sürece memlekette kumar oynanmaz.

Æ Kari kiz işleriyle araniz nasildur?

- Dede hiç olur mu, o da örf adetlerimize aykırıdır. Sümme haşa...

- Peki la uşşağum, sizin hiç masrafinuz yoktur... Neden pu kadar çalaysunuz?

(Teşekkürler

Reyhan YILDIZHAN)

Birine, gereğinden fazla değer verirsen, ya onu ya da kendini kaybedersin.La Edri
Yazarın Tüm Yazıları