Çelik yollarda

Çelik, yıllar sonra uzun bir İstanbul günü yaşadı. Çok değil daha beş altı yıl önce okuluna vapurla gidip, sevgilisiyle bir çay bahçesinde simit yiyen şarkıcı, yıllardır ihmal ettiği İstanbul turunda sanki geçmişe döndü.

Bir İstanbul aşığı, tutkuyla yaşadığı yerleri unutabilir mi? Hayır. Çelik Salacak’ta oturduğu yerleri, deniz kokusunu, Kadıköy-Beşiktaş vapur hattını, kuyrukları ve jetonla geçtiği turnikeleri hiç unutmadı...

‘Ben İstanbul aşığıyım. Şöhret beni biraz olsun vefasız yaptı. Çok sevdiğim sevgilimi biraz ihmal ettim. Onu aslında hiç unutmadım. Çok sık olmasa bile Salacak'ta deniz kenarında ara sıra buluştum onunla. Ama bugünkü kadar kapsamlı hiç buluşmadık uzun zamandır’’ diyerek İstanbul'a olan hasretini dile getiren Çelik, vapurla Kadıköy'den Beşiktaş'a gitmek için turnikeden geçerken geçmişi andı.

Simit tadını unutmuş

Vapurda, kızların elini tutmak için soğuk havalarda açıkta gitmeyi teklif ettiklerini anlatırken Beşiktaş İskelesi’ne yanaşan vapurdan sanki inmek istemiyordu. Simitçiden simit alırken ise yıllar önce okuduğu bir röportajı hatırladı: ‘‘Ajda Pekkan bir röportajında 'On yıldır simit yememiştim' diyordu. Şimdi o duruma kendim düştüm.’’

Gittiği her yerde büyük ilgi gören Çelik, ‘‘Saçını niye kestirdin’’ sorusuna ‘‘Bazen insanın hayatında değişiklik yapması gereken anlar oluyor. Saçımı ilk kestirdiğim on gün sanki doping hapı almış gibi dinamik hissettim kendimi. Şimdi çok memnunum’’ yanıtını verdi.

Sonuçta gün batımını Salacak'ta noktaladı Çelik ve evine mutlulukla döndü.

Çelik, Kadıköy İskelesi'nde sıraya girerek aldığı jetonla turnikeden geçip vapura binerken yine

okul

yıllarına döndü... Sanki yine öğrenciydi.

İstanbul gibi balıktan da vazgeçemiyor Çelik. Balık ise canlı canlı kıpır kıpır olmalı, plastik kovanın içinde.

Çelik, Üsküdar İskelesi'ndeki rengarenk çiçeklerle süslü tezgáhı görünce mis kokulu fulyalara dayanamadı...