Çelik’in bende çok özel bir yeri var

Güncelleme Tarihi:

Çelik’in bende çok özel bir yeri var
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2006 00:00

Çelik ile Buket Saygı’nın boşanmasından sonra gözler Seray Sever’e çevrilmişti. Bu ayrılıkta gparmağı olduğu yönünde haberler çıkan Sever, söylentilere Kelebek aracılığıyla yanıt verdi. Güzel sunucu ile 14 Şubat’ta çıkacak olan albümünün prodüktörlüğünü üstlenen Çelik, bu ilginç söyleşide birbirleri için çok özel olduklarını da itiraf etti.

Albüm için bir araya geldiniz. Nasıl gelişti olaylar?Seray Sever: Geçtiğimiz senelerde bazı prodüktörlerle yola çıkmıştık ama sözler tutulmadı, vazgeçtim.

Çelik Erişçi: Serdar Ortaç çekimlerinde iki sene önce karşılaşmıştık ve orada albüm yapmak istediğinden bahsetmişti. Ben boşandıktan sonra yine görüştük. O dönem yine bu işle ilgili görüşmeler yapıyordu. "Bu iş böyle olmaz" dedim. O da bana "Ukalalık yapacağına yardım et" dedi. Yardım edebileceğimi, ama şartım olduğunu söyledim.

- Şartın neydi?

Ç.E: "
Benim söylediğim formatta ilerleyeceksin. Tam anlamıyla prodüktörün olurum" dedim.

S.S: Sonuçta bir hayalim vardı ve Çelik bunu gerçekleştirdi. Albüm 14 Şubat’ta çıkıyor. Prodüktörüm Çelik, süpervizörüm ise İzel...
/images/100/0x0/55eaa7a7f018fbb8f88e35f7


- Bir müzik adamı olarak Seray’ın sesini nasıl buluyorsun Çelik?

Ç.E:
Bunu üç albümlük bir süreç olarak düşünüyorum. İlki sunum albümü olacak. İkinci albümde başarılı olur, üçüncüden sonra ise Türkiye’de onun önünde kimse kalmaz! Gayet başarılı.

- Birlikte bir yola çıktınız. Peki Çelik nelere karışıyor Seray?

S.S: Her şeye!

Ç.E: Her şeye karışıyorum, çünkü bir işe imza atıyorum ben. Başarısızlık, benim başarısızlığım olacaktır. Giydiği elbiseye karışamam ama ona iyi birini tavsiye edebilirim.

S.S:Çelik hakikaten bu işe çok özeniyor. Sonuçta oyunculuk, sunuculuk ve dergi yazılarımla insanlarla buluşmuştum ama müzik benim için büyük risk. Batabilirim de çıkabilirim de... Arkamı güçlü bir gruba yasladığım için içim rahat. Kendimi onlara teslim ettim.

- Seray’a güvenip bu işe girmeni sağlayan ne?

Ç.E: Onun ideali Madonna gibi olmak. Madonna oyuncu, şarkıcı, tiyatrocu... Konserlerinde de dans ediyor. Seray da dans dersleri alıyor, oyunculuk yapıyor. Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve iki dil biliyor. Bunlar çok önemli. Yıllarca çalışmış. İddialı değil ama kendine güveniyor. O yüzden girdim bu işe.

S.S: İyi bir malzemeyim yani.

Ç.E: İyi bir malzemesin, doğru söylüyorsun.

S.S: Siz de iyi bir aşçısınız.

- Stüdyo aşamasında gerginlikler yaşandı mı?

Ç.E:
Ben işim konusunda çok titizim. Yani Seray her dediğimi yapmak zorunda. Stüdyo aşamasında bana "Benim de şu fikrim var" demesini kabul etmiyorum. Ben diktatör ruhluyum.

S.S: Ama ben de iyi bir dinleyiciyim, benim de fikrim olabilir.
/images/100/0x0/55eaa7a7f018fbb8f88e35f9


Ç.E: Olamaz, benim mantığım çok basit!

- Gerginlik apaçık ortada... Peki orta yol bulmayı nasıl başardınız siz?

S.S:
İzel sağolsun!

Ç.E: İzel çok iyi bir tampon gerçekten.

- Stüdyo ortamı, romantik şarkılar... Bunlar sizi daha da yakınlaştırdı mı?

Ç.E:
Albüm öncesinde Seray’la bu kadar sık görüşmüyorduk. Ama o çok eskiden beri dostum. Kaldı ki 10 sene önce de bir beraberliğimiz vardı.

S.S: Evet, 10 sene önce beraberliğimiz vardı ama biz ondan önce tanışıyorduk. 13-14 senedir birbirimizi tanıyoruz yani...

Ç.E: Neyse işte, gazetedeki haberler ayyuka çıkınca biz görüşmeye başladık, çünkü ihtiyaç oldu. Bizim de konuşmamız gerekiyordu.

EVLİLİK BİTİREN KADIN OLARAK ANILMAK KÖTÜ

- Albüm değil de hakkınızda çıkan haberler sebep oldu buna o halde...

Ç.E:
Sanat dünyasındaysan bunlar olur. İnsanlar hayatınızı merak eder. Ama kötü haberler bizi etkiledi. Müdahale etmemiz gerekiyordu.

S.S: Evlilik bitiren kadın olarak anılmak çok kötü. Zaten bununla ilgili gerekli davalar açıldı.

- Birbirinize neden yakıştırıldınız sizce?

S.S:
Yazın "Ünlüler Kampta" diye bir program yaptık. Çelik de oradaydı. Bense programın sunucusuydum. Kamp zamanı kimse Çelik’in boşanacağını bilmiyordu. Bunu hepimiz gazetelerden öğrendik. Ben bir evlilik yaşasam ve boşanacak olsam duyulur ama Çelik kapalı kutu, kimseye bir şey hissettirmedi. İnsanlar da bu yüzden bir sebep aradı.

Ç.E:Ama olay hakarete varırsa, buna dur demek gerekir. Biz de bu hakaretler sonrasında görüşmeye başladık. Albümün oluşmasına hakikaten bunlar sebep oldu. Kasım başından itibaren de albüm hazırlığı nedeniyle çok sık görüştük. Aşağı yukarı her gün. Gerçi bunlar dedikoduların çıkmasından çok sonraydı...

- Bu görüşmeler sizi yakınlaştırdı diyebilir miyiz?

Ç.E:
İşle ilgili yakınlaşma.

S.S: Çelik zaten çok sevdiğim, değer verdiğim biridir. Özel bir yeri vardır bende. Duruşu da gönlü de farklıdır. Aramızda özel bir ilişki var.

DEDİKODULAR YÜZÜNDEN ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ KISITLANDI

- İş için de olsa birlikte görünmeniz "iddialar doğruymuş" dedirtecek. Bundan korkmuyor musunuz?

Ç.E:
Niye korkayım ki? Ben bir albüm yapıyorum. Bunu yaparken de Seray’la masaya oturup "Sen hangi şarkıyı okuyacaksın" diye konuşmam lazım.

S.S: Ortada hiçbir şey yokken yan yana gelsek, endişelenmek gerekirdi. Gerçi dedikodular yüzünden birçok şeyden vazgeçtik.

- Ne gibi?

S.S: Kaç aydır albüm için çalışıyoruz, bir kere dışarıda yemek yiyemedik. Normalde Çelik’le dışarı çıkıp yemeğimi yiyebilirim, sinemaya gidebilirim. Zaten arkadaşlığım olan bir insan. Ama sırf bu dedikodular yüzünden özgürlüğüm kısıtlandı.

Ç.E:
Benim özel durumum yüzünden oldu bunlar.

- Seray’a "yuva yıkan kadın" denmesi seni üzüyor mu?

S.S:
Çelik gerçekten üzüldü, bununla ilgili basın toplantısı da düzenledi.

Ç.E: Ben bu kez insanlara hak ettikleri cevabı verememekten dolayı üzüldüm bir tek. Kadir İnanır’la çok net bir şey yaşadım, herkes tavrımı görmüştür.

- Kadir İnanır’la yaşadığın olayda sevgilini korumak adına masaya attığın yumruğu, Seray için de atar mısın?

S.S:
Masaya vurdun mu yumruğunu, onu soruyor. Vurdun mu, vurmadın mı?

Ç.E:
Gerektiğinde masaya yumruk atarım, gerektiği zaman oturur anlatırım. Herkes bilir ki Çelik’in bir tarzı var. Benim o örnekle anlatmak istediğim buydu... Aramızda bir şey olsa, ikimizin de bunu açıklayacak kadar medeni cesareti var.

- Geleceği bilemiyoruz tabii ama aşk olursa güzel olur gibi geliyor...

Ç.E:
Ben öyle bir şey demiyorum.

SERAY BENİ SİNİRLENDİRİYOR

- Aşk çıkmayacak bu sohbette sanırım!

Ç.E:
Masaya vurduğum zaman vurduğumu, evlendiğim zaman evlendiğimi, boşandığım zaman boşandığımı görüyorsun. Varsa kız arkadaşım onu da görürsün.

S.S: Ben hayallerini gerçekleştirmeden ölmek istemeyen bir insanım. Çelik hayalimi gerçekleştirdi. Bundan sonra nereye gideriz, onu zaman gösterecek.

- Çelik senin için ne ifade ediyor?

S.S:
Çelik dön arkanı, konuşamam yoksa, utanırım! O benim için çok şey ifade ediyor, çok özel bir yeri var. Benim için ölene kadar var olmasını isterim.

- Peki Seray’ın senin için anlamı ne Çelik?

Ç.E:
Beni çok çabuk sinirlendirebilen bir insan! Ayrıca işini çok seven, çok disiplinli, gönlüne çok güvendiğim, sohbet edebileceğim, bir şeyler paylaşabileceğim biri. O da benim için çok özeldir. Sırların paylaşıldığı, dostluğuna güvenilen, yardımsever, iyi niyetli ve hoş biri... İyi bir kadın.

- Bir erkeğin evlenmek isteyeceği bir kadın, değil mi?

Ç.E:
Ben öyle bir şey söylemedim, "Beni çok sinirlendiriyor" dedim!

Ben dikbaşlıyım Çelik diktatör

- Albüm için çalışırken, insanlara görünmeden nasıl buluştunuz? Gerçi Çelik’in otoparkında göründüğünüz yazıldı ama...

S.S:
Söyledikleri şey doğru olsaydı, fotoğraflarlardı.

Ç.E: Biz eşimizin dostumuzun evinde buluştuk. Söylenenlerin ve yazılanların hepsi yanlış. Ben boşandığım gün her şeyimi Buket’e devrettim. Arabam yok, her yere taksiyle gidip geliyorum. Araba kullanmak da istemiyorum, çünkü sinirliyim.

- Hangi özellikleriniz birbirinizi kızdırıyor?

S.S:
Çelik çok akıllı ve ileriyi gören biri. Ben daha özgür davranan, onun dediğinin doğru olduğunu bilsem de "Benim de fikrim var" demeyi seven yapıdayım. Dikbaşlıyım yani... Fikir uyuşmazlığı gibi görünen şeylerden arada bir tartışmalarımız oluyor. Sonunda onun dediğine geliyor, "Haklısın" diyorum. Ama Çelik de o sırada sinirlenmiş oluyor ve siniri hemen geçmiyor. Sonuçta o da diktatör gibi!

AŞKIMIZ SERAY

YÜZÜNDEN BİTTİ


- 10 yıl önceki aşkınız neden bitmişti?

Ç.E:
Seray’ın yüzünden bitmişti.

S.S: Bu saatten sonra hesaplaşmayalım artık.

- İlişkinizin sadece iş ilişkisi olarak kalacağını söylemek mümkün mü?

Ç.E:
Gelecekle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.

S.S: İnsan geleceğini bilemez ki...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!