Çelik ilk kez konuştu: YÖK’ün yaptığı suçtur

Konuyla ilgili olarak kapsamlı bir değerlendirme yapan Bakan Çelik, tartışılacak açıklamalar yaptı.

İşte Bakan’ın söylediklerinden altı çizilmesi gereken satırlar:

* * *

TEZİÇ ÖZÜR DİLEMELİ:

Bakan Çelik ısrarla olayın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi ve ekledi: ‘Yücel Aşkın’ın tutuklanmasıyla sizin ne kadar ilginiz varsa benim de o kadar ilgim var. Benim ağabeyimi bu işin işine karıştırdılar. YÖK Başkanı bu konuda açıkça yalan söyledi. Yalan söylediği ortaya çıktı. Kendisinden özür bekliyorum.’

YARGIYA KARIŞMAYIZ:

Bakan Çelik, hükümetin yargının verdiği karara karışmasının doğru olmadığını söyledi. Bakan’a ‘Ermeni Konferansı’nda yargının verdiği karara hükümetin gösterdiği tepki’yi hatırlattım. Bakan’ın bu konudaki değerlendirmesi şu oldu: ‘Orada hukukla izah edemeyeceğimiz bir olay vardı. Konu fikir özgürlüğüyle ilgiliydi. Fikir özgürlüğüyle ilgili tavır konulur. Van’daki olay ise yolsuzlukla ilgili.’

YÖK’ÜN YAPTIĞI SUÇTUR:

 Bakan Çelik, YÖK’ün tutuklama olayı karşısında geliştirdiği tavrın Türk Ceza Kanunu’na göre suç olduğunu da söyledi. Çelik’in bu konuda yaptığı çarpıcı açıklama şöyle: ‘TCK’nın 288. maddesi açıktır. Orada ‘Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi ve tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır’ deniliyor. Ayrıca bu suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı da vurgulanıyor. Rektörlerin geliştirdikleri tepkiler, bu suça girer. Hatta suç, basın ve yayın yoluyla işlenmiştir.’

MEDRESE İDDİASI SAÇMA:

 ‘Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Yücel Aşkın’dan önce İslamcı grupların etkisi altındaydı. Yücel Aşkın bu üniversiteyi bir cumhuriyet üniversitesi haline getirdi. Tutuklanması bunun intikamıdır’ şeklinde bir iddia var. Bakan Çelik’e bu iddiayı hatırlattım. Kendisinin de Van Üniversitesi’nde 1999 yılına kadar öğretim üyesi olarak görev yaptığını söyleyen Çelik, ‘Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Rektör Yücel Aşkın’dan önce de cumhuriyet üniversitesiydi. Bir insanın nasıl doçent ya da profesör olacağının kuralları bellidir. Üniversiteler Arası Kurul kararı olmadan bir kişi öğretim üyesi olamaz. Yani öyle bir yapılanmanın oluşması teknik olarak imkansız’ yorumunu yaptı.

DİNÇER’E YAPILAN TAM HAKSIZLIK:

Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in, YÖK tarafından ‘intihal’ suçlamasıyla öğretim üyeliği görevinden alınması olayını da yorumladı. Dinçer’in haksız bir biçimde ‘İntihal’ ile yani ‘bilimsel aşırma’yla suçlandığını söyleyen Bakan Çelik, ‘İntihal komisyonunda kimlerin görev aldığına bakalım: Bir beyin cerrahı, bir halk sağlığı uzmanı var. Yani uzmanlık alanları farklı. Ayrıca hazırladıkları raporu okusanız kahkahalarla gülersiniz. Yani o denli mesnetten uzak’ yorumunu yaptı.

DİNÇER YÖK’ÜN ELEMANI DEĞİL Kİ:

 ‘Eğer Yücel Aşkın’a haksızlık yapılmasını istemiyorsanız Ömer Dinçer’e de haksızlık yapmayacaksınız’ diyen Bakan Çelik, YÖK’ün Dinçer’i yargılama hakkı olmadığını söyledi. Bakan’ın bu konuda söyledikleri şunlar: ‘Ömer Dinçer şu anda Başbakanlık Müsteşarı’dır. YÖK intihal suçlamasıyla soruşturma açıyor ve diyor ki: Marmara Üniversitesi öğretim üyeliği görevine son verilmiştir. İyi ama Ömer Dinçer, şu anda Marmara Üniversitesi öğretim üyesi değil ki. Yani YÖK’ün onu yargılamaya hakkı yok ki! Sayın Teziç ve arkadaşları ‘Mahkeme bize sormadan Yücel Aşkın’ı yargılayamaz’ diyorlar. Ben de ‘Siz de Ömer Dinçer’i yargılayamazsınız’ diyorum.’