Cazın kraliçesi Grammy Ödülü’nü bu akÅŸam Ä°stanbul’da kutluyor...

Güncelleme Tarihi:

Cazın kraliçesi Grammy Ödülü’nü bu akşam İstanbul’da kutluyor...
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 10, 2004 00:00

Cazın efsanevi ismi Dianne Reeves En Ä°yi Vokal Caz Albümü Grammy ödüllü ‘A Little Moonlight’ albümünün turnesi kapsamında bu akÅŸam Ä°ÅŸ Sanat’ta müzikseverlerle buluÅŸacak.Tamamen akustik kaydettiÄŸi bu albümde çalan trio da bu akÅŸam Reeves’le birlikte sahnede olacak. Bir anlamda albümün ve getirdiÄŸi ödülün kutlama programının bir parçası olan bu konserde sanatçıya Peter Martin (piyano), Reuben Rogers (bas) ve Greg Hutchinson (davul) eÅŸlik edecek.A Little Moonlight’ta Arif Mardin ile birlikte çalışan, Türkiye’yi ve Türkleri çok sevdiÄŸini söyleyen Reeves, konser öncesi sorularımızı yanıtladı. Vaktimiz sınırlı olsa da kıssadan hisse çıkarmak mümkün oldu; Dianne Reeves’le konuÅŸurken bir divadan çok, yakın bir arkadaşımla konuÅŸuyor gibi hissettim. MüziÄŸine yansıttığı samimiyeti, belli ki kiÅŸiliÄŸinin de en belirgin özelliÄŸi. Reeves Türk dinleyicisiyle birlikte olmayı çok özlemiÅŸ, bu akÅŸamı iple çektiÄŸini yazmamı özellikle istedi.Size Grammy Ödülü getiren orkestra ağırlıklı ‘The Calling: Celebrating Sarah Vaughan’ albümünün ardından daha basit ve akustik olan ‘A Little Moonlight’ı çıkardınız. On eski ÅŸarkıya yeni bir soluk getirdiÄŸiniz bu albüm için neler söyleyeceksiniz?- Albümdeki ÅŸarkıların çoÄŸu aşık olmaya hazır olduÄŸunuz o özel anı anlatıyor. Delicesine aÅŸk, baÅŸtan çıkarma, hatıralardan söz ediyor bu ÅŸarkılar. Hepsi seslendirirken büyük zevk aldığım çok özel parçalar.Albümde ‘What A Little Moonlight Can Do’ ve ‘Skylark’ gibi klasik eserlerin yanında caz dünyasının alternatif bestecisi Richard Rogers’ın bir eseri olan ‘Loads of Love’ gibi daha az bilinen besteler de var. Neydi parça seçimindeki kriterleriniz?- Cole Porter’ın ‘I Concentrate on You’ gibi standart parçaları da var albümde. Klasik olması, çok bilinen ya da az bilinen olması önemli deÄŸil benim için. Ben parçaları alıp, kendi yorumumu getiriyorum. Albümü özel kılan nokta bence bu. Arif Mardin, bundan önce Aretha Franklin ve Norah Jones gibi pek çok ünlü ismin de prodüktörlüğünü yaptı. Siz de son albümünüzde onunla çalışma imkanı buldunuz. Arif Mardin’le çalışmak nasıl bir ÅŸey?- Mix odasında müzikten çok iyi anlayan birinin olmasının faydaları saymakla bitmez. Stüdyoda ne yapmam gerektiÄŸiyle ilgili fikrim olduÄŸunda bile, Arif Mardin’inkileri duyunca benimkilerin bir öneminin kalmadığını görüyordum. Her zaman parlak ve doÄŸru fikirleri olan bir isim Arif Mardin.n Piyanist Peter Martin, basçı Reuben Rogers and davulcu Greg Hutchinson. Sizinle birlikte kayda giren ve nereye gitseniz sizi yalnız bırakmayan bu trionun müziÄŸinizdeki önemi nedir? - Benimle her yere geliyorlar. MüziÄŸime olan katkıları çok fazla. Ben onlara onlar da bana güveniyorlar. Karşılıklı güven sahnedeki performansımıza olumlu yansıyor. Ufak bir göz hareketiyle bile ne demek istediÄŸimizi anlatıyoruz birbirimize. Sarah Vaughan’ın sizin için ne kadar önemli olduÄŸunu bir önceki albümünüzle (The Calling: Celebrating Sarah Vaughan) anlamış olduk. Ondan sonra kimler var sıralamada?- Betty Carter, Nina Simone, Carmen McRae, Ella Fitzgerald, Abby Lincoln. Bu isimleri her dinleyiÅŸimde yeni bir ÅŸeyler öğreniyorum. Çıkardığınız albümler Grammy’leri birer mıknatıs gibi kendine çekiyor. DiÄŸerlerinden farklı yaptığınız ÅŸey nedir?- Bilmiyorum gerçekten. Herkes sevgiyle, hırsla çalışıyor aslında. Beni öne çıkaran ÅŸeyin ne olduÄŸunu anlayamıyorum. Caz, blues, rhythm & blues. Sizi belli bir kategoriye koymakta hep zorlandık. - Ben kategorize edilmek istemiyorum. Açıkça söylemem gerekirse, ben hep ben oldum. Konserlerime gelen insanlar hangi türde söylediÄŸime bakmıyorlar zaten. Önemli olan, onları etkileyen bir müzik dinliyor olmaları. En büyük yeteneÄŸim çok yönlü olmam. Ä°stediÄŸim ÅŸeyi istediÄŸim gibi söylüyorum. Cazın gelenekçi eleÅŸtirmenleri türler arasında gezindiÄŸinizi, bir türden diÄŸerine atladığınızı söylüyorlar. Siz bu yaklaşımdan çok hoÅŸlanmıyorsunuz galiba?- Bence onlar beni yeterince tanımıyorlar. Bir vokalist olarak sözlerle bir resim çizmeye çalışıyorum. En büyük yardımcım sesim. Müzikle yapılan anlatımın farklı ÅŸekillerde de olabileceÄŸini anlamaları gerekiyor artık. Bunu illa türden türe atlama gibi görmemek lazım. Aynı ÅŸarkıyı her insan farklı yorumlayabilir. Bir gün Arif Mardin gelip, sizden bir Türk sanatçıyla düet yapmanızı istese kabul eder misiniz?- Tabii ki. YapabileceÄŸim bir ÅŸeyse neden olmasın. Böyle fikirlere her zaman açığım. KomÅŸu ülkeniz Kanada’da konser vermeden önce pek çok kez Türkiye ve Avrupa’da konserler verdiniz. Dilini bilmediÄŸiniz ülkelerde konserler verirken nasıl hissediyorsunuz?- Caz müziÄŸinin sihirli sopası dilini bilmediÄŸiniz ülkelerde konser verirken o ülkenin insanlarıyla güçlü bir baÄŸ kurmanızı saÄŸlıyor. Cazın doÄŸasında olan emprovizasyon sayesinde söylediklerinizin tercümesi kendiliÄŸinden gerçekleÅŸmiÅŸ oluyor. Ä°nsanlar sizin dilinizi konuÅŸmasa bile yüreÄŸinizi anlıyorlar, çünkü doÄŸaçlama yoluyla onlara yüreÄŸinizi açmış oluyorsunuz. Müzik nerede olursa olsun tüm insanları birleÅŸtiren çok güçlü bir baÄŸ. Benim müziÄŸim de tüm dünyayı dolaşıyor. Evet Kanada’dan önce Türkiye’ye geldim, çünkü Türkleri çok seviyorum ve sıcak buluyorum, müziÄŸimi de iyi anladıklarını düşünüyorum.Aynı sıcaklığı her geliÅŸinizde bulmanız dileÄŸiyle...- Çok teÅŸekkürler. Bu akÅŸam sahnede olmayı sabırsızlıkla bekliyorum.Arif Mardin, Dianne Reeves için ne dedi?‘Dianne’in coÅŸan sesini seviyorum; bazen tramplenden atlayan yüzücü gibi, bir an havada asılı kalıyor. Ve dahası muhteÅŸem bir parendeden sonra biraz daha yükseliyor.’Dianne Reeves Arif Mardin için ne dedi?Onunla gurur duymalısınız. Gerek tecrübesiyle gerekse de sıcaklığıyla bana çok yardımcı oldu. Birlikte çalışması zevkli ve kolay biri. Albümümün sadeliÄŸine çok katkısı oldu. Bu basit albümün parlamasını saÄŸladı. Vakti olursa yine onunla ortaklaÅŸa bir ÅŸeyler yapmak isterim.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!