Çatık kaş

Liderler selamı sabahı iyice kestiler.

Haberin Devamı

Atatürk’ün huzurunda bile selamlaşmıyorlar, tokalaşmıyorlar, tek kelime konuşmuyorlar.

Yeni bir anayasayı bunlar mı hazırlayacaklar?

Beyler, gülümseyin biraz. Şakalaşın.

Espriyle karışık birbirinize laf bile sokuşturun. Aynı çatı altında yaşamaya mecbursunuz. Katlanın.

***

Ne talihsiz nesilleriz.

Ömrümüz hep bu sahneleri görerek geçti:

- İsmet Paşa - Bayar küslüğü.

- Demirel - Ecevit çekişmesi.

- Demirel - Özal dargınlığı.

-Mesut Yılmaz - Çiller kavgası.

Sürekli çatık kaşlar.

Gülle gibi ağır laflar... Ve daha da ağır cevaplar.

***

Siyasetçiler böyle de öbürleri farklı mı?

Birbirinden nefret eden kulüpler... Selamlaşmayan yönetcilir, hatta başkanlar.

Ya medya?

- Kavgalı gazeteler...

- Küfürleşen yazarlar...

- Mahkemelik olmuş meslektaşlar.

Cemiyet hayatı da böyle değil mi?

- Ya o, ya ben.

- Ne cenazeme, ne cenazene.

Aman Allahım.

Bu ne kin?

Bu ne husumet?

Bu ne hiddet?

***

Yazıyoruz da ne oluyor? Hiç.

Haberin Devamı

Herkes kendini vazgeçilmez gördüğü için bir adım bile geri çekilmiyor ki.

- En dürüst o.

- En bilgili o.

- En zeki, en akıllı, en onurlu.

Hele bir de şu çıktı.

- En cesur.

Vay anam vay, gözünü budaktan sakınmıyor. Türkiye onunla gurur duyuyor. Kiminle??Önüne gelenle gurur duyuyor.

Duymalıdır da.

Topluma kendini “yutturmak” kolay iş midir?

Yazarın Tüm Yazıları