Çarşı’nın sadece adı ve tabelası mı değişti?

Bir hafta önce Çarşı, Boyner oldu. Üzgünüm, benim için en azından bir süre daha Çarşı olarak kalacak.

Kolay değil, yıllardır ağzımız alışmış bir kere. Sizlerin de birdenbire, pat diye ‘Daha dün Boyner’e gittim, yeni sezon ürünleri şahane valla’ cümleleri kurduğunuzu sanmıyorum. Zaman lazım, bana biraz daha fazla lazım. Ben hálá Vatan Caddesi’nin Adnan Menderes Bulvarı olmasına alışamadım, oysa adı değişeli 10 yıldan fazla zaman oldu.

Yeni logoyu sevdim ama... Renkleri, yuvarlak hatları çok hoş. Çarşı’nın eski logosu sanki müşteriye biraz mesafeli, biraz sert hatlı, daha erkek gibiydi.

Kaç zamandır bu değişim meselesiyle ilgili bilgi almak için Boyner ekibinin peşinde koşuyordum fakat suskunluk dönemine girmişlerdi, ağızlarından kerpetenle bile laf sökülemiyordu. Nihayet iki gün önce Genel Müdür Aslı Karadeniz’den detayları öğrenebildim.

Değişim sadece logo ve isim ile sınırlı değil. Ürün yapısı, mağaza dekorasyonu, servis ve reklam anlayışı da değişecek. Çarşı isminden vazgeçmelerinin bir nedeni de yurtdışında kolay telaffuz edilemeyişiymiş.

Satış danışmanlarının hepsi özel eğitimden geçmiş. Artık gittiğinizde size stil danışmanlığı da yapabilecekler. Çarşı Anahtar Kart uygulaması Boyner adı altında devam edecek. Çarşı Tatil ismi de değişecek ama yeni adının ne olacağı henüz belli değil. Coton Bar, Pi, Asymmetry, Belle De Jour, Casa Club, Altimod Basics ve Mammaramma aynı isimlerle satılmaya devam ediyor. 20 Eylül’den itibaren Advantage Kart’la birlikte diğer taksitli kartlar da kabul edilecek.

İKEA İLK MAĞAZASINI ÜMRANİYE’DE AÇIYOR

İkea 2005’te Türkiye’de ilk mağazasını açacakmış. Yıllardır dedikodusu çıkar durur, bu sefer gerçek. Aslında geç bile kaldılar, çünkü yıllardır pek çok ürünlerini Türkiye’de ürettiriyorlardı. İkea, İsveçli Ignvar Kamprad’ın kurduğu bir mobilya ve ev aksesuvarları üreticisi. Dünyanın 31 ülkesinde 186 mağazaları var. Özelliği çok uygun fiyatlarla, son derece orijinal ve tasarımcı elinden çıkma ürünler satması. Önce İstanbul’da, sonra Ankara ve İzmir’de mağaza açacaklarmış. İlki Ümraniye’de açılacak. Bakalım fiyatları nasıl olacak? Biliyorsunuz, yurtdışında uygun fiyatları yüzünden popüler olan markalar bize gelince el değmeyecek kadar pahalı satılır. Ah, keşke yeni bir gardırop almak için acele etmeseydim...

Islak mendile itiraz var

Geçen hafta ıslak mendille evin her yerini nasıl pırıl pırıl temizlediğimi yazmıştım. Mutfak, banyo, mobilyalar, halılar, elbiseler... Sağolasınız, elektronik posta gönderen elleriniz dert görmesin, pek çok mucizevi temizleyiciden de sayenizde haberdar oldum. Örneğin, plastik bahçe mobilyası temizleyicisi, sebze lekelerini çıkaran sıvı, iki seramik arasında kalıp kirlenen yerleri (derz deniyormuş) temizleme suyu, çimento temizleyicisi...

Herkes temizlik mendillerinin çok pratik olduğunda hemfikir. Ancak çevre için zararlı olduklarından itiraz edenler de var. Örneğin Ergem Şenyuva:

‘Islak mendil senin de dediğin gibi biraz pahalı ama son derece pratik. Ancak çevre için de çok zararlı. Kullanılan diğer deterjanlar zararsız mı? Ancak kimyasal maddelere ilave olarak, bir de o kimyasal maddeleri ihtiva eden havlu kağıtlar da eklenince iyice zararlı oluyor. Islak mendil öğüdün son derece yararlı. Ancak bunun az kullanılmasını tavsiye etmeni de arzu ederdim. ’

Hülya Bilir de mendilleri ilk keşfettiğinde mutlu olup, herkese tavsiye etmiş: ‘Ben üniversite öğrencisiyim, evliyim ve çalışıyorum. Anlayacağınız vakit nakitten başka da her şey demek benim için. Ben de bu mendilleri keşfettim, bir süre sonra baktım, iyi güzel hoş ama mendillerin hesabı bayağı ağır oldu. Çünkü SIK SIK kullanıyorum. Hesaptan daha kötüsü, çöp mendillerle doldu. Düşündüm, herkes benim gibi mendili keşfettiyse, herkesin çöpü böyle oluyorsa... Anladım ki, aşırı derecede dünyayı kirletiyorum. Artık öyle hemen her şeyde mendile sarılmak yok. Yemekte masaya salçalı bir şey mi damladı, tamam, ona mendil gerek, el bezinde çok çirkin bir leke bırakır. Ama toz almak, mutfak temizlemek için yine annem usulü el bezi kullanıyorum.’

Haklılar, ben de kullanırken artık daha dikkatli olacağım.

Şipşak resim ustası Bob Ross’a Kadıköy’de rastladım

Kim bu Bob Ross demeyin sakın. Hatırlayamadınız mı? Peki size, ‘Eveeettt, şimdi van dyke kahvesine biraz titanyum beyazı katalım. Çok az da Kızılderili sarısı ekleyelim’ desem? Ya da ‘Şuraya küçük, yalnız bir çalı topluluğu koymaya ne dersiniz, belki de içinde sevimli kuşlar yaşıyordur’ cümlesi size bir şey hatırlatıyor mu?

Hatırladınız değil mi, yıllardır TRT 2’de ‘Resim Sevinci’ adlı programda yarım saatte şip şak resim yapmayı öğreten Bob Ross’u. Hani kıvırcık saçlı, spatulası ile yelpaze fırçası olmadan resim yapamayan Bob Ross. İşte ona Kadıköy’de rastladım.

Aslında gerçekten sokak ortasında kendisine rastlasaydım, ufak yollu bir kalp krizi geçirirdim çünkü bu mümtaz şahsiyet öleli çok zaman oldu. Biz televizyonda izlemeye devam ediyoruz ayrı.

Memleketimizde bir Bob Ross fırtınası esmekteymiş de benim yeni haberim oldu. Onun adıyla satılan yağlıboya resim takımları hatta resim kursları var. Ben Kadıköy Çarşı içindeki Güven Kırtasiye’de gördüm. Basbayağı stand koymuşlar. Üzerinde Bob Ross’un resmi ve adı var. Yıllardır televizyonda gördüğümüz bütün o renkleri ve malzemeleri bulmak mümkün. Diğer markalardan farkı boyaların daha hızlı kuruması ve birbirine daha kolay karışması. Yani bu boyaları almazsanız onun kadar hızlı resim yapamıyorsunuz.

Güven Kırtasiye kurs da veriyor. Toplam dokuz ay süren kurslara üçüncü aydan sonra devam eden pek olmuyormuş. Aylık ücreti 150 milyon lira. Boya ve diğer malzemelerin bulunduğu setlerin fiyatı ise 400-450 milyon arasında değişiyor. İçinde bir video kaset bile var. Kurs öğretmenlerini Amerika’dan gelen Bob Ross ekibi yetiştirmiş. Şimdi onlar da İstanbul, Bursa, Ankara, Konya, Antalya ve Çorlu’da çöp adam bile çizemeyenlere yarım saatte resim yapmayı öğretiyorlar.

Sadece İstanbul’da altı tane kurs varmış. Kursiyerler başlarda bir resmi 3.5 saatte yaparken, öğrendikçe bir saatte bitiriveriyorlarmış. Güven Kırtasiye’nin sahibi Mustafa Önal, ‘Bundan iyi terapi bulamazsınız’ diyor. Öğle tatilinde çalışanlarına Bob Ross kursu vermeyi planlayan şirketler varmış. Bob Ross malzemelerini İstanbul’da Güven, Nezih ve Bakırköy Beyaz Adam kırtasiyelerinde bulabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları