Carly başarılıydı ve evet kovuldu

Hürriyet binasının altıncı katındaki sevgili kapı komşum Mine Kılıç, yine nostalji yapıp pop feminizmin doruk yaptığı 80’li yıllara dönmüş.

HP yönetim kurulu tarafından işinden kovulan Carly Fiorina için Türk medyasının ‘kovuldu’ başlığını kullanmasını, maço kültürün intikamı olarak yorumlamış.

Kılıç’a göre Carly için ABD medyası da başlıklarda kovuldu fiilini kullanmış ama onlarda kovulma fiili o kadar kaba değilmiş. Bizde ise medyanın kovuldu fiilini kullanması çirkin kaçıyormuş.

Bir yere kadar haklı tabii. Bizde gerçekten kimse işten kovulmaz. Taraflar yollarını ayırır. Bir yöneticinin kurumuyla olan sürtüşmeleri ayyuka çıkar, tepedeki tepişmeyi sağır sultan duyar, sonra bir bakarsınız elinize bir basın bülteni gelmiş, şirket ve yönetici meğer yollarını ayırmışmış. Hatta çoğu şirket işi iyice abartır, işten atılan yöneticisi için veda kokteyli bile düzenler.

20 yıla yaklaşan meslek yaşamım boyunca bir kere işten kovuldum, bir kere de görevden alındım. Her ikisinde de, meslek yaşamım boyunca yaşadığım sayısız terfi döneminin hepsinden daha başarılı olduğum anlardaydım. Kovulduğum şirketin toplam satışlarını üç katına, kárını iki katına çıkartmış, bir yıl sonunda beklediği nakit girişinin bir ay içinde gelmesini sağlamıştım. Kovulmamdan birkaç sene sonra battı.

Diyeceğim o ki, sevgili Mine, fazla abartma. Türk basınının Carly’e ABD basınıyla aynı başlığı atmasının nedenini maço kültürde filan arama. Tek neden var, sen de çok iyi biliyorsun. Eline gelen basın bültenindeki cümlelerin tek kelimesini değiştirmeden haber yapanların, İngilizce’den çevirdikleri habere entelektüel katkıda bulunmalarını mı bekliyorsun. Sen dua et çevirmeye üşenmeyip ‘kovuldu’ demişler. Bana sorarsan, ‘fired’ diye başlık atsalar şaşmazdım.

Eski ekonominin intikamı

İşin kovuldu kısmını bir kenara bırakırsak beni ilgilendiren asıl yanı Carly’nin başarılı olmasına rağmen kovulmuş olması. ABD medyasına bakarsanız, adamlar hepten acımasız. Carly’nin başarısız olduğu ve bu yüzden kovulduğu konusunda ağız birliği ediyorlar.

Halbuki Carly Fiorina işinde çok başarılıydı. Basit bir bilgisayar yazıcısı firmasını alıp, birkaç yıl içinde dev bir bilişim şirketi yaptı. Cirosunu katlayarak artırdı. HP’yi çoğu bilişim şirketinin topu attığı, atmasa da patlatıp yamattığı 2000 krizinden büyüyerek çıkarttı. HP’yi yılların IBM’iyle yarışacak büyüklüğe getirdi. HP markasını teknoloji ve yenilik denince akla gelen ilk markalardan biri yaptı. IBM’i PC’de pes ettirdi, HP’yi teknolojik üstünlüğün simgesi haline getirdi.

Tek başaramadığı şirketin kárlılığını artırmak oldu. HP hisselerinin değeri borsada, Carly Fiorina göreve geldiği günden itibaren sürekli değer yitirdi. Carly’nin ipini çeken de, ipi çekildikten sonra ardından ABD medyasına tef çaldırtan da bu oldu; HP hisselerinin borsada değer yitirmesi... Borsada, yani eski ekonominin son kalesinde...

ABD medyasına ve dinozor ekonomistlere İnternet balonu patladı dedirten de eski ekonominin kurallarının işlediği son kale olan borsa değil miydi? Yatırımcılar eski ekonominin kurallarıyla yeni ekonomi şirketlerinin kárlılığı patlayacak diye gazlanmış, yatırımcı beklenti satın almış, sonra beklenti kalmayınca tepetaklak edilmemiş miydi? Çöken aslında eski ekonomiydi ama yeni ekonomi patladı denmişti.

HP’nin başarılı başkanı Carly Fiorina’ya şimdi yapılan da budur. Eski ekonominin yatırımcısı ve onun yardakçısı medya yeni ekonominin kraliçesinden intikam almaktadır. İşin özü bu kadar basit.
Yazarın Tüm Yazıları