Cansız mankenle seksin görüntüleri var mı?

Acaba mağazada gizli kamera var mıydı?

Yoksa eğer, mağaza sahibi büyük bir şansı kaçırdı...

Düşünsenize adamın kabine saklanmasının, çalışanlar gittikten sonra çıkıp cansız mankenleri soymasının (bir de değil üç tanesini, tam fantazi olayına girmiş yani), onları ısırmaya çalışmasının kare kare görüntülendiğini...

Sabah dükkanı açan çalışanların, mağazanın ortasında üç cansız mankenle uyuyan bir adamla karşılaşmasını...

Bunlar dünya seks filmleri tarihine geçecek çapta görüntüler olurdu...

Olay başından sonuna o kadar komik ki...

Belki filmin başrol oyuncusu Ahmet B. yatmadan önce sigara bile içmiştir, belki cansız mankenlerin kulağına aşk sözcükleri fısıldamıştır...

(Yok daha neler, yapmış mıdır acaba?..)

Döşe bu görüntülerin altına müziği, gönder Adult Movie Awards’a, büyük ödülü almazsa bile mansiyon kazanacağından zerre şüphem yok!..

Sen cansız mankene tecavüz edersen, Akşam gazetesi de o mankenin gözüne bant atar.

Şaka değil, Akşam gazetesi cansız mankenin fotoğrafını (mağdur ya belki de yaşı küçüktür) gözüne bant atarak yayınlayarak çok güldürdü beni...

Ama hiçbir gazetede üç mankenin toplu fotoğrafını görmedim!

Diğerlerinin saçı uzun mu, kolu var mı (çünkü fotoğrafı yayınlanan cansız manken kolsuzdu), esmer mi beyaz mı öğrenemedik...

Ülkenin sapığı bir tane değil ki...

Dünkü gazetelerde cansız mankenlerle beraber iki haber daha vardı...

1- Evli bir kadın kocasıyla bir olup, evlenmeden önce bekaretini verdiği genci eve kapatmış.

Genci önce dövüp sonra cezveyle tecavüz etmişler.

2- Ağzı demir telle dikilen bir eşeğe tecavüz edilmiş.

Yok daha neler!

Bu kadarı yeter!

Bodrum’da kışın sinemaya gitmek

Yaz boyunca gazete ve televizyonların manşetinden düşmeyen Bodrum, kış aylarında sakinleri için sıkıntılı bir hale dönüşüyor.

Yaz-kış Bodrum’da yaşayan Nilgün Akçay adlı okurum yazmış.

Bodrum’da kışın sinemaya gitmek bile neredeyse imkansız diyor.

Bodrum’un tek sineması Cinemarin’de seanslar 14.00’de başlıyor.

Ancak seanslar biraz dolmuş mantığıyla işlediğinden "5 kişi olun öyle başlayacak" deniyor izleyiciye.

Seanslar iptal ediliyor, müşteri az olunca seans saatleriyle keyfi olarak oynanıyor.

Filme girmeyi başaran da 9 YTL’ye kötü bir salonda, kötü koltuk ve kötü perde de filmi izleyebiliyor.

20 yıl öncesinin taşra sinemaları gibi diyor okurum. Bahsettiğimiz yerse Bodrum!

Bodrum kendine yakışacak modern bir sinemayı haketmiyor mu ve işletmeciler, organizatörler Bodrum’da artık kışın da ciddi bir nüfusun yaşadığının farkında değil mi?..

Yeni bir lüks sınıf restoran

Balizza ağırlıkla ihracata yönelik çalışan, Rusya’dan İspanya’ya pek çok ülkeye mal gönderen bir Türk hazır giyim markası.

Geçen yıl ilk mağazasını Akmerkez’de açtı, şimdi sırada Nişantaşı var.

Balizza’nın sahibi Rutkay Çakırkaya ikinci mağazadan önce Şişli’de Florence Nightingale’in yanındaki şirket binasının alt katını muhteşem bir restorana dönüştürdü.

İki hafta önce açılan Balizza Cafe&Restaurant’a önceki gün gittim, dekora inanılmaz para harcamış Rutkay.

Yüksek tavan, şık bir bar, her tarafta irili ufaklı plazmalar, en ince ayrıntı bile iyi düşünülmüş...

Kapı kolundan, deri koltuklara kadar her şey gösterişli mekanda...

Ben gitiğimde yemek yemedim ama herkes Balizza’nın mutfağının en az dekoru kadar lezzetli olduğunu söylüyor.

Balizza, İstanbul’un lüks sınıf restoranları arasında kısa sürede iyi bir yer edinecektir.

Oyuncu Alex

Finansbank’ın son reklam filminde yönetmen, Fenerbahçeli Alex’in oyunculuğunu çekebilmek için ne kadar uğraşmıştır acaba?..

Alex kameraya doğru 10 adım atıyor.

Sonradan görüyoruz ki kafasında Finansbank’ın amblemi var!

Finansbank önceki OH reklamlarında da Bülent Korkmaz, Frank De Boer, Ümit Özat ve Van Hooijdonk’u oynatmıştı.

Yemin ederim hepsi de Alex’ten iyi oynuyordu.

Onlar da kötüydü ama hiç değilse Ümit "Yes", Bülent "No", Hooijdonk "I know this bank from Holland" diyordu.

Meğer kötünün kötüsü varmış!