Canavar...

Bekir COŞKUN

Tabii ki devlet adamları bu ‘‘Trafik canavarı’’ sözcüğünden son derece mutlular...

Çünkü bütün kabahati direksiyon başındaki sürücülere yıkmak için bundan daha akıllıca bir slogan bulunamazdı...

Canavar kim?..

Direksiyonda oturan...

Oysa cinayetleri asıl işleyenler, asıl canavarlar, direksiyon başında değil, masa başında oturanlardı...

Niçin anlamıyorsunuz?..

*

Ben o canavarları tek tek tanırım...

1950'den bu yana demiryollarının baltalanması boşuna değildi...

1950; bizim yerli kapitalistlerin batı sermayesi ile kucaklaşıp-koklaşıp, kalkınma planlarını sermayenin keyfine göre çiziştirdikleri sürecin başlangıcı...

Ulusal çıkarlara göre değil...

Otomobil kartelleri, il-ilçe başkanlarına verilen lastik-yedek parça-benzin pompası bayilikleri, hırsızlığın ayyuka çıktığı karayolu ihaleleri arasında göbek attılar canavarlar...

Avanta paylaşımı olmadığı için demiryollarını engellediler...

AB ülkelerinde taşımacılığın yüzde 20'si karayolu ile yapılırken, Türkiye'de yüzde 74'ü yapılıyor...

Ve kan durmuyor...

*

Bu dar, bakımsız, işaretsiz, denetimsiz, alt yapısı canavarlar tarafından çalınmış yollara, insanları, salatalık-domates kamyonlarını, batlayıcı tankerleri tıkış tıkış doldurursanız...

Direksiyonların başına (sırf otomobil satışları artsın diye) şapadanak uyduruk, ya da rüşvetle ehliyet almış, eğitimsiz-cahilleri oturtursanız...

İzleyen-gözleyen olmazsa...

Çarpışmazlar da ne yaparlar?..

Yollar çevreye saçılmış cesetlerle dolmaz da ne olur?..

Ey sayın canavarlar...

*

Direksiyon başındaki canavarların canavarlığı kaza yaptıklarında kanıtlansa da, masa başındaki canavarların canavarlığı her faciada yeniden yeniden kanıtlanıyor...

Gözünüz Türkiye'nin direksiyonuna geçen yeni Başbakan Mesut Yılmaz'ın yüzünde olsun...

O da canavarlaşacak mı?..

Diyelim ki; uzmanlar ve kamuoyu hazırken, niçin bir demiryolları seferberliği başlatmıyor?..

Başka çözüm yok...