GeriSeyahat Çanakkale'de 'gelin-görümce' destanı yazılıyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Çanakkale'de 'gelin-görümce' destanı yazılıyor

Çanakkale'de 'gelin-görümce' destanı yazılıyor

Büyük İskender’e, “Gölge etme başka ihsan istemez” diyen Diyonjen’i bile gölgeleyen, damarına basıldığında çelikleşen Çanakkale insanı şu sıralar bir “Gelin-Görümce” destanı yazıyor. Kıyı ya da Yalova Restoran’da lüfer, kalamar yumurtası, ahtapot ızgara, tereyağında karides, roka salata hayal ederken, her nedense kendimizi havaalanı yakınlarında bulduk öğlen öğlen. En iyisi lafı uzatmadan konuya dalalım.

Ne zaman yolum düşse, Çanakkale’nin benzersiz doğasının, eşsiz kahramanlığının gölgesinde kaldığını hissederim hep.
Kemalyeri’nin her karışında tüylerim diken diken olur. Mustafa Kemal’in Mehmetçiğe, “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” emri yankılanır kulaklarımda. Conk Bayırı’nda terim buz keser, kanım donar. Assos’un (Behramkale) Batılı hırsızlardan arta kalabilmiş Dor-İyon tarzı tek tapınağının harabelerinde Aristo’nun okulunu gezmek de var, güneşin batışını seyretmek de... Kilitbahir’de çay içmek, Gelibolu’da iki tek atmak, Saros’a dalmak da... Yaz yaz bitmez.

MUTLAKA UĞRAYIN

Çanakkalede gelin-görümce destanı yazılıyor

Ayşegül Ortan (solda) ve Ülkü Kılıç


Yolunuz Çanakkale’nin Barbaros Mahallesi’ne düşerse (Düşmezse de düşürün bence) Truva Caddesi, Ceviz Sokak, No:10/2’ye uğrayın.
Biz uğradık.
3 arkadaş, havaalanına girmeden, karnımızı doyuracak ayaküstü bir yer arıyorduk.
Bildiğiniz mahalle arası.
Etraf kafe, restoran dolu. Ama sadece orada kuyruk vardı.
Üstelik hava 8-9 dereceydi, dışardaki 4 masa bile doluydu.
İçeride de hepi topu 4-5 masa var. Rengârenk, şirin mi şirin...
Küçücük mutfağın tezgâhında güveçlerin, çelik tencerelerin buharı tütüyor. Rayiha mis.
Bir güveçte kuru fasulye yapmışlar, aman Allahım... Sanırsın İspir. Oysa Çanakkale Saraycık’ın fasulyesiymiş.
Yanında pirinç pilavı... (İsteyene bulgur da var) Tane tane... Enfes.
Haşlanıp da kızarmış gibi karnabahardan salataya harika bir 15-20 dakika geçiriyoruz ki, sohbet ettiğimiz yan masa, “Muhallebili kadayıf yemeden sakın çıkmayın” diye uyarıyor.
Vay vay vay...

3 KİŞİ TOPLAM 28 TL

Çanakkalede gelin-görümce destanı yazılıyor

Güveç

Bir şok da kasada. 3 kişi 3’er-4’er çeşit, olağanüstü yemekler yedik, üçümüz toplam 28 TL, evet sadece ve sadece ‘yirmi sekiz TL’ hesap ödedik.
Vallahi de billahi de...
Evde yapsan bu fiyata mal edemezsin bu kadar yemeği.
Bütün bunlardan sonra sormamak, yazmamak olmaz.
Her aileye lazım, herkese örnek gelin görümce bunlar. Saç saça baş başa kavga edeceklerine, durmuşlar omuz omuza, tutuşmuşlar el ele, börülce pişiriyorlar.
Önce eşlerden, çocuklardan, konu komşudan almışlar “Elinize sağlık” alkışlarını... Derken alkışlar, “Ya siz neden bir lokanta açmıyorsunuz” teşvikine dönüşmüş.

2’ŞER ÇOCUK ANNELERİ

Çanakkalede gelin-görümce destanı yazılıyor

Güveçte kuru fasülye

KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme İdaresi Başkanlığı) kurslarına gidip, girişimcilik dersleri almışlar. 1 ay önce de açmışlar ‘Gelin-Görümce’yi...
Gelin Ayşegül Ortan, -ki 2 erkek çocuk annesi- Hatay mutfağının temsilcisi.
Görümce Ülkü Kılıç, -ki 1 kız, 1 erkek çocuk annesi- Çanakkale mutfağının temsilcisi.
Küçücük dükkânda harikalar yaratıyorlar. “Yemek sevgiyle pişer” diyor gelin Ayşegül Ortan ve ekliyor:

BİR TEŞEKKÜR YETER

Çanakkalede gelin-görümce destanı yazılıyor

Zeytinyağlı börülce

“Şu kısa sürede gördük ki, insanlar annelerinin, anneannelerinin yemeklerini çok özlüyor. Onun için de bize geliyorlar. Hatta ‘yarın da şunu yapın, şunu şunu da eksik etmeyin’ diyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar ana-ata kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Düşünün, Çanakkale gibi deniz ve zeytinyağlı coğrafyasında yaşayıp da, fast food beslenme alışkanlıklarından dolayı börülceyi bilmeyen gençlerimiz var. O bilmeyenlere börülceyi sevdirmeyi başardık inanın. Ispanaklı boraniyi, pırasa pidesini, içliköftemizi ‘bu nedir’ diye soruyorlardı, şimdi ‘kaldı mı kaldı mı’ diyorlar. Sanmayın ki bu ilgi sadece fiyatlarımızın ucuzluğundan. Bu rakamlara Çanakkale’nin birçok lokantasında yemek yiyebilir, karnınızı doyurabilirsiniz. Biz güzel bir şey yapmaya çalışıyoruz. İnsanlar da bunu fark ediyor. Bu da çok hoşumuza gidiyor. Çoluk çocuğumuz, idare etmemiz gereken evlerimiz var. Çok yorucu. Ama bir güleryüz, bir aferin, bir teşekkür her şeye bedel.”

O YORGUNLUK DİLE KOLAY

Çanakkalede gelin-görümce destanı yazılıyor

Muhallebi kadayıf

Kahvaltılıklar, çorbalar, menemenler, gözlemeler, yoğurtlu mezeler, zeytinyağlılar, mantılar, kadınbudu köfteler, yaprak sarmalar, börekler, tatlılar...
Dile kolay... Sabah kahvaltı, öğlen yemek. Bulaşık, temizlik...
Çocuklar, okul, ev, iş, eşler... İnanmazsanız açın sorun: 0543 770 37 77

‘ÖLDÜRMEDEN’ PİŞİRİN

Yazıyı yürek dolusu bir “Helal olsun” ve Ayşegül Hanım’dan aldığımız basit tarifle börülce tadında bırakıyoruz:

* Soğanı yağda kavururken, bir tencerede de kara suyu gitsin diye börülceyi 5 dakika kaynatın. Soğan hafif hafif narlanırken salçasını katın, biraz daha kavurun. Ardından suyu süzülmüş börülceyi ekleyin. Bir müddet de böyle kavurun. Ölçeğine göre suyunu, tuzunu koyun. Börülceyi ‘öldürmeden’ pişirin. Afiyet olsun.

False