Cami cami dolaşıp gördük İslami holdingzede işini geçiştirmeye kalkmayın

"İslami holdingzede işi öyle geçiştirilip, bir kenara atılacak konu değil. Paralar yurtdışında da toplanmış olsa, sonuçta toplayanların kaynağı içerdedir. O zaman Türkiye’de bu soruna bir çözüm üretmek gerekir."

Bihlun Tamaylıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) "İslami holdingler"le ilgili kurulan komisyonda görev aldığını hatırlatıp, hazırlanan raporu da gönderdi.

Tamaylıgil, benimle konuşurken, "Toplanan para Sayın Çiçek’in dediği gibi 3 milyar Euro’yla kalmıyor. Rahat 10 milyar Euro’su var" bilgisini aktarırken, raporda 78 holding ve bunlara bağlı yüzlerce şirket için kesin olmamakla birlikte 5 milyar Euro toplandığı ayrıntısı var.

Bihlun Tamaylıgil ve komisyon üyesi milletvekilleri, İslami holdinglerin para toplama yöntemlerini, kimlerden para topladıklarını, işin boyutunu anlamak için başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine gitmişler: "Para toplama merkezlerine dönüşen camileri tek tek dolaştık. Hangi dini motiflerin kullanıldığını, kimlerin hangi nedenle paralarını söz konusu holdinglere yatırdığını belirledik."

Tamaylıgil’in söylediklerinin tüm ayrıntıları 271 sayfalık komisyon raporuna dökülmüş. Başta Kombassan ve Yimpaş olmak üzere çoğu Konya merkezli holdingler ve onlara bağlı şirketlerin listelerine raporda yer verilmiş.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski başkanları Ali İhsan Karacan ve Muhsin Mengütürk ile şimdiki Başkan Doğan Cansızlar’ın komisyonda yaptığı konuşmalar, milletvekillerinin sorularına verdikleri yanıtlar ayrıntılarıyla rapora alınmış.

Bihlun Tamaylıgil, raporun ortaya çıkmasında büyük emeği geçenlerden biri olarak, "İslami holdingzede" sorununun çözümsüz bırakılmasından, bir kenara atılmasından yana değil:

"Aslında SPK’nın kendi kanununda bu konuları da kapsayacak bir değişiklik önerisi var. Bence bir yasa değişikliğiyle İslami holdingzedelerin yarasına belirli ölçülerde merhem bulunabilir. Elbette sorunun tamamı çözülemez, ama sorunun üzerine odaklanmamak da yanlış."

Bihlun Tamaylıgil, Almanya’daki cami turları sırasında İslami holdinglere para yatıranların pek de kendilerini deşifre etme yanlısı olmadığını gözlemlemiş: "İslami holdinglere para kaptıranların bir bölümü Almanya’da sosyal yardım alıyor. Doğrudan ortaya çıkıp, ’Benim şu kadar param, şu holdingte battı’ dese, sosyal yardımı kesilecek. Ayrıca, Almanya’nın o paranın kendilerinden neden gizlendiği, vergisinin neden ödenmediği sorgusu yapabileceği korkusu da var."

SPK Başkanı Doğan Cansızlar’ın rapordaki sözlerine göre, İslami holdinglerin yüzde 80’i batık durumda. Sadece yüzde 20’si işletilip, toplanılan paraların bir bölümünün iadesi söz konusu olabilir. Benzeri bir izlenimi eski SPK Başkanı Ali İhsan Karacan’dan da edindim...

Tamaylıgil, "Bu işi çözümsüz bırakmayalım" dese de, sorunun çözümü pek de kolay görünmüyor...

Eğer bir formül bulunacaksa, "camiye yardım" yöntemiyle uçup giden paraların yükünü tüm topluma taşıtmamak gerekiyor...

’Toprak Dede’ gözüyle AB üyeliğine bakış

HAYRETTİN Karaca ve Nihat Gökyiğit, öncüsü oldukları TEMA Vakfı aracılığıyla Türkiye’ye toprağın önemini yeniden hatırlatan iki işadamı... Artık toplum ikisini de "Toprak Dede" olarak biliyor.

Nihat Gökyiğit, Tekfen Holding’in üç kurucusundan biri... Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Brüksel, Paris ve Berlin’i kapsayan "Türkiye-Avrupa Haftası" etkinlikleri çerçevesinde Tekfen Karadeniz Filarmoni Orkestrası konser verince, Nihat Gökyiğit de onları yalnız bırakmadı.

Gökyiğit, Berlin’de konser öncesinde ilkini Brüksel’de gerçekleştirdiği "Türkiye-Avrupa Biyolojik Zenginlik Karşılaştırması" sunumunu yineledi: "Eğer Türkiye, AB’ye tam üye olursa, AB’nin biyolojik zenginliği yaklaşık ikiye katlanır. Bunu unutmayın."

Gökyiğit, Türkiye’nin biyolojik zenginliğine kuşlardan örnek verdi:

Tüm Avrupa’da 545 kuş türü var.

Türkiye’deki kuş türü sayısı 386.

AB, Fransa’nın çıkardığı sözde "Ermeni soykırımıı yok diyeni hapse atarım" gürültüsünü önleyip, Türkiye’nin kendisine katacağı zenginliklere de odaklansa iyi olacak..