Cahit Berkay’a bayıldım İbrahim Tatlıses’le uçtum

Güncelleme Tarihi:

Cahit Berkay’a bayıldım İbrahim Tatlıses’le uçtum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2011 23:46

23 Eylül’de Adana’dan başlayan Efes Pilsen Blues Festivali’nin yolculuğu bugün Ankara’da devam ediyor. Diyarbakır’da dinleme şansını yakaladığımız Chicago blues aşığı Rick Estrin, süper enerjisi, eğlenceli müziği, ellerini kullanmadan çaldığı mızıkasıyla sahneyi ayağa kaldırdı. 62 yaşındaki coşkulu müzik adamını yakından tanıyalım.

Haberin Devamı

Blues nedir sizin için?
-Blues benim hayatım. Bir ‘kaybeden’ gibi yaşadığım ergenlik yıllarımda keşfettiğim en sadık dostum. Kafam bozuk olduğu zamanlarda rahatlatan, daha önce bilmediğim diyarlara götüren can yoldaşım.

Müziğe ne zaman başladınız?
-1960’larda San Francisco gettolarındaki gece kulüplerinde başladım. 1969’da Chicago’ya taşındım ve savaş sonrası Chicago bluesunun yaratıcılarıyla çaldım. Muddy Waters, Eddie Taylor, John Littlejohn ve James Cotton gibi isimlerle çalışmanın şerefine ulaştım.

Ailenizde müzisyen var mıydı?
-Klasik blues plakları olan bir ablam vardı. Çocukken dinlediğim o müziklerde benimle derinden konuşan bir şey keşfettim. Sonra bir mızıkam oldu ve hayatımın akışı değişti.

Woody Allen’ın ‘Paris’te Geceyarısı’ filminde günümüzde yaşayan Amerikalı yazar karakteri, 1920’ler Paris’inin entelektüel dünyasında yaşamak istiyor ve o döneme fantastik bir yolculuk yapıyor. Siz olsanız hangi dönemde yaşamak istersiniz?
-Ben de 1950’lerin Chicago’suna dönerdim. Bir kısmıyla 1970’lerde çalma şansını yakaladığım efsane isimlerle aynı ortamı solumak isterdim.

Haberin Devamı

GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜLÜ ŞEHİR İSTANBUL

Grubunuzun adı ‘The Nightcats’ (Gecekedileri) nereden geliyor?
-Chicago Blues tarihine geçmiş en büyük mızıka sanatçısı olan Little Walter’ın ilk grubu şerefine bu adı taşıyoruz.

Diyarbakır’daki konserinde siz mızıka, Kid Anderson gitar sololarıyla salonu ayağa kaldırdı. İkinizin yolları ne zaman kesişti?
-Kid’le 12 yıl önce California’da bir kulüple tanıştık. Memleketi Norveç’te blues gitarda nam salmış bir gençti, blues’un doğduğu topraklarda yaşamak için Amerika’ya taşınmaya karar vermişti.

Repertuarınızı nasıl oluşturuyorsunuz?
-Blues’un dışına çıkmadan, gösteriyi canlı tutmak için her türden faydalanıyoruz. 

Çevrenizdeki müzisyenler günümüzde nasıl yaşıyor? Kulüplerde sık sık bir araya gelip, çalıyor musunuz yoksa herkes işi bittiğinde evine gidip televizyonu mu açıyor?
-Ben vaktimin çoğunu turnelerle geçiriyorum, diğer müzisyenlerle çok eğleniyoruz yollarda. Evimde olduğum zamanlarda ise grubumla çalışmalarımızı yapıyoruz, bir sonraki albüm için şarkı yazıp besteliyorum. Onun dışında klasik bir ton günlük angarya işlerle uğraşıyorum, faturalarımı ödüyorum.  

Haberin Devamı

En etkilendiğiniz şehir hangisi?
-Blues beni dünyanın birçok yerine götürdü ama şunu söyleyebilirim ki gittiğim en büyülü şehir İstanbul.

HERKES BENDEN NAZAR BONCUĞU İSTİYOR

Daha önce de konser vermek için Türkiye’ye geldiniz. İlk gelişinizle şimdikini karşılaştırdığınızda neler görüyorsunuz?
-İlk gelişimde aşık olmuştum, tekrar çağrılmamla rüyam gerçek oldu.

Türk müziğine ne kadar aşinasınız?
-2004’te yine Efes Pilsen Blues Festivali için geldiğimde Cahit Berkay’ı dinlemiştim ve çok derinden etkilenmiştim. Arabesk sanatçısı İbrahim Tatlıses ise beni uçurdu diyebilirim.

Bavulunuzda buradan aldığınız neler var?
-Her gelişimde hediye olarak şal, eşarp ve takı alırım. Ve tabii ki bir sürü nazar boncuğu! Çünkü herkes benden sizin meşhur nazar boncuklarınızdan istiyor.

Haberin Devamı

Bugünlerde hangi müzisyenleri dinliyorsunuz?
-30-40 yıldır değişmedi desem... John Lee Hooker, Muddy Waters, Lightnin’ Hopkins gibi klasik blues adamları ile biraz daha sofistike blues yapan Bobby Blue Bland ve BB King vazgeçemediklerim. Bunun yanında 1960-70’lerin caz, R&B, soul müziği ile Gospel ve country müzik de dinlerim.

BLUES’UN ÜÇ BÜYÜKLERİ

Gitarın erbabı: Lucky Peterson
WILLIE Dixon tarafından çok genç yaşta keşfedilen New York’lu Peterson, müziğinde Gospel, Soul ve Rock’n Roll öğelerine yer veriyor. İlk kaydını 5 yaşındayken yayınlayan müzisyen, The New Yorker tarafından gitar ve keyboard’ın erbabı olarak adlandırılıyor. ‘You Can Always Turn Around’ isimli son albümünü geçen yıl çıkardı.

Haberin Devamı


Durmadan dans: Rick Estrin&The Nightcats
SAN Francisco’lu mızıka ustası, solist ve besteci Rick Estrin günümüz blues müziğinin en kendine has isimlerinden biri. Blues’a adadığı 40 yıllık kariyerine 9 albüm sığdırmayı başardı. Hepsi farklı bir hikâye anlatan, keskin zekâ ürünü şarkı sözleriyle tempoyu hiç düşürmeyen Estrin, sahnede giydiği dikkat çekici kostümleri ile performansını zaman zaman konserden öte bir şova dönüştürmeyi de başarıyor.

New Orleans Efsanesi: John Mooney
NEW Orleans’lı John Mooney, blues’un Mississippi ekolünü temsil ediyor. Enerjik gitar çalış stiliyle dikkat çeken Mooney, 1979’da ‘Comin’ Your Way’ isimli ilk albümünü çıkardı ve bunu takiben Bluesiana’yı kurdu. 2006’da Contemporary Blues Award’da en iyi albüm kategorisinde büyük ödülü aldı.

Haberin Devamı


Biletler ne kadar
20 şehir ve 24 konser için yollara düşen, bu yıl 22’ncisi yapılan Efes Pilsen Blues Festivali’nin kalan şehirlerdeki bilet fiyatları: İstanbul, Ankara ve İzmir için ön satışta indirimli 20, tam 30 TL (kapıda 25 ve 35 TL). Bursa, Eskişehir, Edirne, Çanakkale 20 TL.
Balıkesir 15 TL.

Blues durakları
15 Ekim Ankara Bilkent Otel
17 Ekim Eskişehir 222 Park
18 Ekim Bursa Suare
19 Ekim Balıkesir Asya Pamukçu Termal Otel
21-22 Ekim İstanbul Lütfi Kırdar Sergi Sarayı
25 Ekim Edirne Turkuaz Gösteri Merkezi
26 Ekim Çanakkale Kolin Hotel
28-29 Ekim İzmir Arena

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!