Büyük usta dünya mirasında Alanya’yı geri çektik

UZAKTAN bakıldığında, sanırsınız ki, Edirne’nin tarihsel varlığı Selimiye Camii iki minarelidir. Oysa değil. Dört minareli.

Haberin Devamı

Yaklaşık 450 yıl önce yapılan Mimar Sinan’ın muhteşem ustalığı burada. O devrin teknolojisi malum. Buna rağmen, dört minareyi uzaktan iki minare imiş gibi gösteren paralellik, o hassas ölçü ancak Mimar Sinan gibi, yüz yılda kim bilir kaç kez dünyaya gelen ustaların işi.

Ya da başka örnek. Selimiye Camiinde kuytu bir köşeye bir kol saati koyun. Saatin tiktaklarını ta kubbenin tepesinden duymak mümkün. Öylesine hassas bir yankı sistemi var. Yine müthiş bir ustalık işi.  

Selimiye Camii, beş yıllık uğraş sonucunda UNESCO’nun Dünya Mirası listesine alınıyor. Nedir Dünya Mirası? Evrensel seçkin değer ölçülerine uyan kültürel ve doğal varlıklara Dünya Mirası deniyor.

Dünya Mirası seçilen bir kültürel varlık dünya ölçüsünde saygınlık kazanıyor, turistik çekiciliği artıyor, teknik ve maddi yardım alması kolaylaşıyor.
 
42 ARASINDAN 5    

Selimiye Camii’nin Dünya Mirası listesine eklenmesi amacıyla Edirne Belediyesi, Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı aylardır işbirliği halinde çalışıyor.

Edirne Belediyesi CHP’de olmasına rağmen, iş dünya saygınlığına geldiğinde, şu parti, bu parti farkı ortadan kalkıyor. Selimiye’nin Dünya Mirası seçildiği Paris’teki toplantıda bu üç kurum yine ortak çalışma yürütüyor. 

Geçen Kasım ayında Selimiye ilgili çalışmalar Edirne’de kırkı aşkın yabancı uzmanın katılımıyla görücüye çıkıyor. Ardından hazırlanan dosya gerçekten titiz bir çalışmanın ürünü. Eserin kendisi Dünya Mirası listesine girmeye değer olabilir, bunu UNESCO’ya anlatmak önemli.

Nitekim, Selimiye’nin listeye girdiği toplantıda çeşitli ülkelerden 42 kültür varlığı aynı listeye aday gösteriliyor. Ama, onlardan sadece beşi bu ünvana layık görülüyor. Bunlar arasında kimi bu listeye girme hakkı kazanamıyor, kimi eksik dosya nedeniyle eleniyor.

1998’DEN BU YANA İLK

Türkiye’den Dünya Mirasına 1998’den beri herhangi bir kültürel varlık dahil edilmiyor. On üç yıl sonra Selimiye ilk.  

Türkiye’nin UNESCO’ya sunduğu bir başka varlığımız daha var. Alanya Kalesi ve oradaki Selçuk Tersanesi.

UNESCO Alanya dosyasını yetersiz buluyor, bunu fark eden Türkiye, daha seçime girmeden Alanya’yı geri çekiyor.

Bunun dışında, Türkiye halen sekiz, on varlık üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bunlardan biri Bursa Hanlar Bölgesi.

Selimiye’yi, Mimar Sinan’ı biz zaten biliyoruz, dünya da biliyor. Bundan sonra dünya daha iyi bilecek.

CHP’den Çiçek’e evetÇubukçu’ya hayır

“ERGENEKON’dan Emir Geldi” ya da bir başka manşet, “CHP de Dağın Emrine Uydu” ve benzeri başka ağır ifadeler.

CHP’nin yemin boykotuna itiraz eden yandaş medya, CHP’yi bu manşetlerle suçluyor. Darbe ve PKK bağlantıları eşliğinde. CHP’yi yemin boykotu nedeniyle eleştirmek mümkün, ama ölçü iyice kaçıyor.

Bunlar bir yana, dün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek beraberinde Haluk İpek ile birlikte CHP’de nabız yokluyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını ziyaret ediyor. Ziyaret öncesinde CHP, Çiçek’in Meclis Başkan adaylığı ile ilgili geleceğini tahmin ediyor.

Önce şu. “Meclis Başkanlığı elbette AKP’ye aittir, bizim bir başka ismi önermemiz yakışık almaz” görüşü ağır basıyor. Peki, CHP ne yapacak?

Aday olursa, Cemil Çiçek’e CHP itiraz etmeyecek, onu “uzlaşmacı ve tecrübeli devlet adamı” olarak görüyor.

Buna karşılık, Başkan adaylığına ismi dolaşan Nimet Çubukçu’ya destek vermeyecek. CHP, Çubukçu’yu Milli Eğitim Bakanı olarak başarısız ve taraflı buluyor.
Gelecek hafta Çiçek muhtemelen Meclis başkan adayı. Sonra da, başkan.

BDP “Amed’i” mesken tuttu

SON bir kaç yıldır BDP bütün önemli toplantılarını Diyarbakır’da, onların nitelemesiyle “Amed’de” düzenliyor. Bunlara son olarak “Meclis Grubu” toplantısı ekleniyor.

İlk anda üzerinde durulacak değil gibi geliyor ama, öyle değil. Simgesel anlamı var. Meclis’i boykot ettikleri sürece, grubu Diyarbakır’da toplayacaklar. Diyarbakır Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Kürtler için ayrı bir anlam ifade ediyor.

BDP Meclis’i boykot ediyor. Bölge halkı boykotu destekliyor. Desteğe ek olarak, bölge halkında bir başka tepki var.

Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi ile seçildikleri halde tutuklulukları süren KCK’lıların durumunu da, bölge halkı içine sindiremiyor. Bir BDP milletvekilinin deyimiyle, “bütün bunların üstüne Hatip Dicle yerine AKP’den birinin Meclis’e girmesi, tuz biber ekti”.
BDP Grubu “Amed’i” mesken tutuyor. Kendi halkıyla iç içe. Görmezlikten gelinecek gibi değil.

 

Yazarın Tüm Yazıları