Büyük şair küçükleri anlatıyor

OKYANUS (çocuk yayınları ve okuma kültürü dergisi) dergisinin yaz 2007 sayısında, iyi şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ile bir söyleşi yayımlandı.

Burhan Eren’in sorularını yanıtlayan Dağlarca, çocuklara değgin, doğru, güzel, şiirsel sözler söylüyor:

"Siz de konuşurken değindiniz, bütün yazılarımda, konuşmalarımda sürüp giden insan yakınlığı, insan çocukluğu hiç uzaklaşmaz benden... Gece ile gündüz gibi birbirimizin içinde yaşarız.

Bütün uygarlıklar, bütün başarılar, çocukla yaratılır, çocukla başlar.

Şu 94 yaşında bile, çocuk olduğum anlarda düşünebildiğimi, yazabildiğimi burada yinelerim."

Fazıl Hüsnü Dağlarca
çocukların okuması gereken başyapıtlar yazmıştır. Çocuklar onlardan hem Türkçe’nin en güzelini, en şiircesini öğrenirler, hem de bir büyük şairin imgelem gücü onlara düşünmeyi, düş kurmayı öğretir.

Söyleşiyi çocuk sahibi olan olmayan bütün okurların okumasını isterim. Çünkü çocuk edebiyatının niteliği üzerine görüşünüz değişecek, çocuğa bakışınız zenginleşecek.

Şair ve çocuk arasındaki bağlantıyı, bu saptamadan güzel ne tanımlar?

"Şairler ile çocuklar, iki kaçaktır. Anneleri babaları, öğretmenleri görmeden bütün olanakları kullanırlar, buluşurlar."

Çocuk edebiyatı böyle olmalıdır diye kurallar koymuyor Dağlarca, çocukluğundan yola çıkıp okumalar birikimi üzerine düşünce çeşitlemeleri yapıyor.

Çocuk kitapları üzerine söyledikleri, birçok genç yazar için yazarken unutulmaması gereken, ustalık birikimleri.

* * *

TATİL
çocukların dinlenme zamanı olduğu kadar, ders dışındaki öğrenme günleridir de.

Onların okuması gereken birçok kitap var, Türkçe’yi en iyi, en usta yazarlardan öğrendiklerinde, kendi dillerini, anadillerini ancak o zaman doğru, güzel, yetkinlikle kullanabilirler, yazıp konuşabilirler.

Ben kendi dilini iyi bilmeyen birinin başka yabancı dili de iyi öğreneceği kanısında değilim.

Yabancı dili iyi bilenler için kullandığımız bir deyim vardır:

Anadili gibi konuşur.

Konuşmakla yazmanın arasındaki farkı da kitaplarla çocuklara öğretmek gerekir.

Çünkü, konuşmayı öğrenmek, yazmayı, okumayı öğrenmek demek değildir.

* * *

ŞİMDİ
çocuğunuzu alın, büyük kitabevlerimizde çocuk kitapları bölümleri var, onları oraya götürün. Unutmayın ki, kitap seçmede, çocuğunuzu dinleyin, ben seçerim o okusun çok yanlış bir anlayıştır, çocuk o zaman kitabı benimsemiyor.

İngiltere’de çocukların daha bebekken kütüphaneye üye oldukları yazılı dergide.

Çocuk ve kitap ilişkisini, sadece ders kitapları bağlamında düşünmekten kendimizi koruyalım.
Yazarın Tüm Yazıları