Büyük küçük demeden

Show TV'de ‘‘Büyük Küçük Demeden’’ adlı bir yarışma programı var...Programa yaşlılar ve küçükler birarada katılıyorlar... Yarışmada basket atmadan o çocukluğumuzdaki mendil kapmaca yarışına kadar her bir şey var...Geçen gün izlediğim bir tanesinde, mendil kapmaca yarışını herhalde tesadüf olacak, hep ense kulak yerinde, biraz şişmanca olan bir takım kazandı... Bu da bana aşağıdaki karikatürdeki manzarayı anımsattı... Tabii işin esprisi ama, demek bu memlekette, mendili ya da bir şeyleri kapmak için ille de ense kulak, göt göbek yerinde biri olmak gerekiyor...OOOF OOF-SHOREGeçtiğimiz pazar günü Boğaz'da yapılan Off Shore Class 1 motor yarışlarıyla İstanbul müthiş bir gün yaşadı...Işıklar Holding sponsorluğunda Uğur Işık'ın gayretleriyle Türkiye'ye getirilen bu büyük organizasyon, tüm dünya televizyonlarının yaptığı yayımlar nedeniyle de ülkemiz adına büyük bir tanıtım nedeni oldu...Biz de ailecek bu keyfi yaşamak, bugüne dek filmlerde gördüğümüz bu deniz motorları yarışını izleyebilmek için Arnavutköy'e deniz kenarına gittik...Ama babalarının malıymış gibi tüm kıyılara bordolayan yat, kotra vs. sahibi o görmemiş ya da sonradan görme takım yüzünden, bırakın yarışan tekneleri, denizi bile göremedik...Dahası, bu üstün zekalı takımın bir bölümü, o saatte 250 km. hız yapan motorlar önlerinden geçerken, kıyı kıyı motorlarına gaz verip onlarla yarışmaya kalktılar... Allah'tan organizasyon görevlileri bunları önledi de bir telefat durumu olmadı...Daha sonra sıkıldım eve gidip yarışları televizyondan izledim...Off Shore'u canlı olarak NTV verdi... Olanı biteni, işin kurallarını, bugüne dek gelişimini ve o anki yarışın tüm detaylarını, nefis bir yayım ikilisi oluşturan NTV görevlisi Fatih Kuşçu ile yorumculuğu üstlenen Serhan Leki'den öğrendik...Neticei kelam, biz dışarıyla ilgili tüm organizasyonları, festivalleri büyük başarı ile gerçekleştiriyoruz...Bizde hastalık iç organizasyonlarda ve içerdeki festivallerde(!)...SİNEMASEVERLERESinema seviyor, hele de sinemanın geçmişteki önemli filmlerini seyretmek istiyorsanız, ‘‘Bravo TV’’nin program akışını izleyin...Bravo TV, sinemanın önemli filmlerini getiriyor ekranlarına... Gerçi bu biraz reklam gibi oldu ama, ben bu köşede televizyonculuk adına herhangi bir konuda iyi iş yapan, din, ırk vs. farkı gözetmeksizin bilumum kanalların reklamını üstelik bir avaza yapmaya da hazırım... Zaten yapıyorum da...Örneğin Bravo TV'de geçtiğimiz gün, bence zamanına göre yapılmış en iyi müzikal olan, başrollerini Marlon Brando, Frank Sinatra, Jean Simmons ve Vivian Blaine'in oynadığı ‘‘GUYS and DOLLS’’ adlı film vardı...O filmde bir gece kulübünde geçen Mambo dansı ile karışık bir kavga sahnesi vardı ki, o sahne bence bir sinema ulaşılmazıdır...Bu yazıyı sinemaseverler için, Bravo TV'nin hafiften bir Sinematek görevi üstlendiğini de belirtmek için yazdım... Hani yani aklınızda ola...ATYARIŞIArtık televizyonlarda atyarışlarını TRT veriyor... Fakat canlı olarak verilen yayımlarda yarışları anlatan arkadaş etinden et koparılmış gibi öylesine bağırıyor ki, bazen sırf onun yüzünden televizyonun sesini kısıp yarışı kimin kazandığını bile öğrenemiyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları