Büyük kaos projesi

BUSH Yönetimi’nin Büyük Ortadoğu projesi, hızla bir kaos hikayesine dönüşüyor.Yoksa, denetlenebilir kaos bu projenin içinde mi yer alıyor? Acaba, Irak’taki gelişmeler, Atlantik ötesini hakikaten şaşırtıyor mu? Bölgede istikrarı sağlamak için, İsrail-Filistin sorununu, Büyük Ortadoğu Projesi’nden sonraya erteleyen Washington’un ne düşündüğü bir türlü anlaşılamamıştı. İstanbul’daki NATO Zirvesi’nde bunun belirginleşmesi beklenirken, son günlerdeki gelişmeler ilk ipuçlarını taşıyor.Bölgede, bazı ülkelere ‘demokratikleşme’ şansı verilirken, en iflah olmazlarının askeri müdahalelerle karşı karşıya kalabilecekleri anlaşılıyor. * * *GEÇEN hafta, İstanbul’da ‘İslam demokrasi ile bağdaşabilir mi?’ konulu büyük bir toplantı düzenlendi. Başında eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın bulunduğu IND ile Türkiye’den Demokrasi Vakfı’nın birlikte düzenledikleri toplantıya katılan Ortadoğu’lu bir gazeteci, izlenimlerini şöyle aktardı: ‘Organizasyon çok iyi idi. Ama, bu toplantıya katılacak ülkeleri Amerikalılar belirlemiş. Örneğin Suriye yoktu. Üstelik bunlardan bazılarını, Mali, Ürdün, Bahreyn ve Yemen’i demokratik İslam ülkeleri olarak öne çıkartmak istedikleri anlaşıldı. Bu ülkelerin demokratlığına kim karar veriyor? Amerikalılar. Bu seçimin iki mesajı var, birincisi ABD, yeni düzen getirirken gerekli reformların daha hızlı yapılabileceğini hesapladığı bu ülkelere destek verecek. İkinci mesaj ise şu: Eğer iktidarlar gerekli reformları yapmazlarsa zor durumda kalacaklar.’ İsrail Başbakanı Şaron’un Washington ziyaretinden hemen sonra, Hamas’ın yeni liderinin öldürülmesi ise bu büyük resmin bir başka noktasını aydınlatıyor. Şaron, Gazze’den çekilmeden önce Batı Şeria’da inşa ettirdiği yerleşim bölgelerini elinde tutma güvencesi alıyor Bush’tan. Üstelik hem sözlü hem de yazılı. Topraklarından çıkartılan Filistinli mültecilerin İsrail içine dönmeleri engelleniyor böylece.Plan açık. İsrail Gazze’den çekilecek ve Filistin devleti kurulacak. Ama bu yeni devletin sınırlarını İsrail belirleyecek. Üstelik çekilirken, Hamas’ı bir daha yeri doldurulamayacak biçimde kazıyacak. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ilgili maddesinde ne deniyor acaba? Belki de şöyle sade bir cümle vardır. Önce İsrail’in güvenliği tam olarak sağlanacak. Ardından Filistin devleti kurulacak. Ama hayat, böyle sade cümlelerle kalıba dökülemeyecek kadar karmaşık. Rantisi’nin öldürülmesi, Lübnan, Fas, Filistin, Ürdün ve Mısır’da halkı sokaklara döktü. Amerikan karşıtlığı ve İsrail düşmanlığını körükleyen bu eylemlerle hangi bataklık, nasıl kurutulacak? * * * BU gelişmeler sürerken, İsrail hükümetinin bir bakanı Gideon Ezra’nın açıklamaları düştü ajanslara, İsrailli Bakan, ‘Hamas’ın yeni lideri Halid Meşal’ın sonu da Rantisi gibi olacak’ diyordu, ‘Şam’ı vuracağımız zaman geldiğinde onu da yapacağız.’Evet oysa Hamas, yeni liderini seçmiş ama güvenlik nedenleriyle adını açıklamamıştı. Şam’da yaşayan Mishal bile, önceki gece El Cezire’ye verdiği demeçte yeni liderin kimliğini açıklamayacağını söylemişti. Bu açıklama boş bi tehdit mi? Yoksa, Suriye’nin bir süreden beri tekrarladığı, ‘sırada biz varız’ endişesinin gerçek olduğunu mu düşünmek lazım? Irak deneyiminden sonra bunun olması mümkün değil gibi geliyor insana. Belki de Büyük Ortadoğu projesi, kaos senaryolarına da yer veriyor. Durumu geri dönülemez noktalara taşımak, güçlü bir iradeye kendi modelini uygulama fırsatı yaratabilir. Ama yaratamadığı durumlar da yok değildir. Sovyetlerin Afganistan’ı işgaliyle başlayan süreçte olduğu gibi.
Yazarın Tüm Yazıları