Bütün rolleri bitiren rol: Şule

Güncelleme Tarihi:

Bütün rolleri bitiren rol: Şule
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2016 15:45

Gonca Vuslateri ‘Anne’deki rolüyle tarih yazıyor. Bu, gerçekten iyi bir şey izlemenin ne demek olduğunu anladığımız, hepimizi dayak yemişe çeviren yılın performansı...

Haberin Devamı

‘Anne’nin dördüncü bölümündeki “Benim adım bu defterde yazmıyor” sahnesi, televizyon tarihimizin açık ara en güçlü performansı. Gonca Vuslateri, dünyayı ateşe verecekmiş gibi bakan gözleriyle insanı kalp atışlarından korkutacak derecede iyi bir oyuncu. Şule karakteri zavallı, bitkin bir paçavra gibi depresyon hırkasına kıvrılıp yok olacak gibiyken, cafcaflı ojeleriyle ağzınızı yırtıverecek bir yelloza dönüşüyor. Ve bu geçişler öyle çabasızca, su dalgası gibi ki neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Vuslateri’nin üstün kabiliyetleri bir yana, Şule için muhteşem bir hikâye yazan ekibi de tebrik etmek lazım. Melek’in annesi, hayal gücü pastasından o kadar kallavi bir dilimi kapmış ki, maalesef asıl başrol Zeynep’i (Cansu Dere) garnitür gibi geçiştiriyoruz.

Haberin Devamı

SIRADIŞI RUH ZENGİNLİĞİ

Bütün rolleri bitiren rol: Şule

Şule’nin yedinci bölümden itibaren geçmişiyle tanışmamız onu daha da çokboyutlu kıldı. Kenar mahallenin namuslu, lüle lüle saçlı, ‘dünyanın en iyi annesi olucam!’ hayalleriyle büyüyen şeker kızı, nasıl “Cengiz’in koynunu yuvası bildi” öğrendik. Süpermarket kasiyerliğiyle kızına çikolata, dondurma, mavi atkı, bir Bodrum tatili parası artırmaya çalışan genç ve yalnız anneye “Dost yapmışsın ahlaksız” diye hırlayan örümcek kadınlar getirdi onu bu deliliğin ucuna. Etinden, sütünden, teninden faydalanmak için hırlaya hırlaya bekleyen gaddar adamlar, “E babasız büyüyor tabii”, “Çok şımartmışsın” diyen kibirli genç gelinler, Şule’yi yapayalnız bırakan koskoca bir dünya... Salçalı makarna pişen, ütü buharı kokan evin kutu bira çöplüğüne dönüşmesi, arkasına basılmış kara ayakkabıların kapı önünde felaketlerin gardiyanı gibi beklemeye başlaması sadece Şule’nin suçu değil diyebiliyorsak, bunda Vuslateri’nin sıradışı ruh zenginliğinin katkısı büyük.

2016 -çok net- onun yılı. Büyük yıldızların, genç, güzel, yeni, pırıl pırıl kızların ekranda kıpır kıpır olduğu bir senede sanatın gereğini, hatta fazlasını yaparak tüm Türkiye’yi ağlattı, sinir krizi geçirtti, sersem etti. Yeni yılda da en merakla izleyeceğimiz kadınlardan olacağı kesin. (Star TV, salı, 20.00)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!