Bütçede aklın yolu bir ama...

ÖNCEKİ gece yapılan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Toplantısından henüz somut bir sonuç çıkmadı. Tahmin ettiğimiz kadarıyla alternatifler bu toplantıda tartışıldı ve büyük ihtimalle Başbakan Erdoğan’ın istediği harcama artıran alternatiflerin IMF ile görüşülüp, bunların sonunda 2008 bütçe ve program dengelerine son şeklinin verilmesi görüşü benimsendi.

Dünkü Referans Gazetesi’nde Hacer Boyacıoğlu’nun YPK’ya sunulan teknisyen teklifleriyle ilgili haberi yeraldı. Özet olarak; bürokratlar, personel dışındaki bütçe harcama kalemlerinin aynen 2007 seviyesinde tutulmasını, dolayısıyla artacak gelirler sayesinde, açık olan 10 milyar YTL’lik kaynağın bulunacağını söylüyor. Böylece, yüzde 6.5’luk faiz dışı fazla (FDF) hedefinin de devam ettirilmiş olacak.

Bu öneri YPK’da tam olarak karara bağlandı mı henüz bilmiyoruz ama belli ki Başbakanın bazı itirazları var ki, bu yalın formül henüz kamuoyuna açıklanmadı.

IMF Ankara temaslarından anladığımız kadarıyla IMF Türkiye Masası da bu formüle sıcak yaklaşıyor. Elektrik zamlarının biran önce yapılıp, sosyal güvenlik reformunun yıl sonuna kadar çıkarılmasının yanı sıra, 2008 yılı için böyle bir formülün hayata geçirilmesi, IMF’i gözden geçirmeler için ikna edeceğe benziyor.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in de bu formüle sıcak baktığını biliyoruz.

Konu hakkında görüştüğümüz bazı bakanlık yetkilileri, "IMF’in söyledikleriyle bizim bürokratların söyledikleri tıpatıp birbirine uyuyor" diyerek IMF heyetinin bizim ekonomi bürokratlarını çok etkilediği yorumunu yaptı.

Kendisine de söylediğimiz gibi; aklın yolu bir.

Siz eğer yüzde 6.5 FDF hedefi belirlemezseniz, yaklaşan uluslar arası kargaşa döneminde dışarıya ve dolayısıyla içeriye güven vermeniz çok zor olur.

Bu rakama ulaşmak için yapacağınız iş de belli. Kısabildiğiniz kadar kamu harcamalarından kısmanız lazım. Çünkü harcamalardan kısmadığınız takdirde bu boşluğu ancak yeni vergilerle karşılayabilir, zaten ağır olan vergi yükünü daha da artırırsınız. Ayrıca ağır vergi yükü demek, zaten kayıt dışında olan ekonomiyi daha da kayıtdışına sürüklemek anlamına gelir.

BÜYÜME MERAKI CİN FİKİRLER YARATMASIN

Zaten ekonomik istikrarınızı ve enflasyonla mücadele programını düşük kura bağladığınız bir ortamda rekabet gücünün daha da zayıflamaması için, istihdam üzerindeki, diğer girdi maliyetlerinde yükü mutlaka azaltmanız lazım. Vergi oranının yükseltmek demek, aynı zamanda sanayinin rekabet gücünü daha da azaltmak anlamına geliyor.

İşte o nedenle, Hükümetin, seçim öncesinde yaptığı hovardalığın, enerjide yıllardır yaptığı hataların bedelini ödemek için, harcama kısıcı önlemlere razı olması gerek.

YPK’dan yansıyan bilgiler, "büyümeyi artırmak için" sigara ve içki ile akaryakıtta "otomatik vergilendirme" gibi yöntemlerin tartışıldığını ve gelir sağlamak için böyle yöntemlerin uygulanmak istendiğini gösteriyor.

Bizce artık ekonomide cin fikir dönemi sona ermeli. Maliye Bakanlığı daha önce sigarada bu değişik matrahlara göre değişen vergileri denedi ve sonucu fiyasko oldu. Eğer böyle denenip yanlışlığı görülmüş bir yöntemi genele yaymak istiyorlarsa, sonu hüsran olur.

Nasıl, ekonomide atılacak adımlar konusunda "aklın yolu bir" ise, daha fazla gelir toplamada da aklın yolu birÖ

Gerçekten samimi bir vergi reformu yapılıp, samimi biçimde kayıtdışı ekonomiyi kayda geçirmek, dolayısıyla matrah artırmak lazım. Yoksa bu yöntem de tutmayınca, son günlerde olduğu gibi, Maliye yine "salma"ya kalkışıp, zaten yüklü vergi aldığı kesimlere bir vergi daha salacak, işletmeleri sıkıştırarak vergi alma yolunu seçecektir.

Bu zorlamaların, sistemli ve kurallı olmayan uygulamaların, sistemi giderek daha da bozduğu, sonunda hiç vergi alınamaz hale gelineceği de artık görülmeli.
Yazarın Tüm Yazıları