Güncelleme Tarihi:
* ‘Tatlı Küçük Yalancılar’daki Selin rolüyle kısa sürede adınızı milyonlarca kişiye duyurdunuz. Bu hızlı sürecin hayatınıza olumlu ya da olumsuz etkileri neler oldu?
- Böyle bir değerlendirme yapmak için henüz çok erken. Çünkü ben bile henüz tam olarak algılayabilmiş değilim, her şey çok hızlı gelişti. Ama insanın sevdiği işi yaparak hayalini gerçekleştirmesi şu zamanda cidden büyük lüks. Tek olumsuzluğu ise zamansızlık... Eskiden zamanımın büyük kısmını kendime ayırırdım. Kitap okur, evde vakit geçirmeyi çok severdim. Artık eskisi kadar avarelik yapamıyorum.
* Çocukken de oyuncu olmak istiyormuşsunuz. Yıllar sonra bu hayalin gerçek olması size neler hissettirdi?
- İnsan çocukluğundan itibaren hep aynı hayali kurunca, bu hayalin gerçekleşeceğine de çok inanıyor. Yani bu, çocukluğumdan beri kendimi hazırladığım bir şey. Yine de zafer duygusuna benzer bir durum diyebilirim.
* O dönem oyunculukla ilgili nasıl hayaller kurardınız?
- Ekranda olmaktan ziyade sahnede olma hayallerim vardı. Sadece oynamak hayaliydi, bunun getirilerini hayal ettiğimi pek sanmıyorum o yaşta.
Kendimi izlemeye çok çabuk alıştım
* “Tatlı Küçük Yalancılar” ilk diziniz. Neler yapmışım, nasıl oynamışım diye TV karşısına geçip her bölümü izliyor musunuz?
- İzliyorum tabii, çok da keyif alıyorum. Yönetmenimiz Cem Karcı, senaristimiz Elif Usman Ergüden ve reji ekibi inanılmaz bir iş çıkarıyor. İlk bölümü izleyene kadar uyarlama dizi oluşuyla ilgili birçok soru işareti vardı kafamda. İlk bölümde gördüm ki bu şekilde de çok başarılı işler çıkarılabiliyormuş. Hatta biraz ileri gidip daha iyi olmuş bile diyebilirim. Fakat oyunumu olumsuz etkilememesi için belli bir zamandan sonra izlememeliyim diye düşünüyorum.
* Ekrandaki halinizi nasıl buluyorsunuz? Kendinizi eleştirir misiniz?
- Kendimi izlemenin daha tuhaf bir duygu olacağını düşünmüştüm ama hemen alıştım, artık olağan geliyor. Eleştiri konusuna
gelince, hem de nasıl eleştiriyorum. Tam anlamıyla oyunumdan tatmin olmam için önümde daha çok uzun bir yol var.