Burjuvazi üzerine tezlerim

BİRİNCİ TEZ: Burjuva kibri

Haberin Devamı

Servet dünyanın her yerinde, tarihin her aşamasında hızlı ya da yavaş el değiştirmiştir. Servetlerini kaybedenler, tarihin her aşamasında, her yerde yeni servet kazananları küçümsemişlerdir. ‘Burjuva kibri’ denilen şey, böyle bir şeydir.

İKİNCİ TEZ: Abartıya gerek yok
Servet hızlı ya da yavaş el değiştirdiğine göre ‘burjuvazi’ denilen sınıfı abartmamak gerekir. Zaten dünyanın her yerinde burjuvazi masallarını, daha çok burjuva sınıfına mensup olanlar ve o sınıfa özenti duyan tipler abartırlar. Olup bitenlere dışarıdan bakanların umurlarında bile değildir burjuva – murjuva…

ÜÇÜNCÜ TEZ: Burjuva kültürü
Servetin el değiştirmesi Batı’da daha yavaş geliştiğinden bir burjuva kültürü oluşabilmiştir. Bizde servet çok hızlı el değiştirdiğinden bırakın burjuva kültürünü, doğru dürüst bir şehirli kültürü bile adam gibi gelişmemiştir.

Haberin Devamı

DÖRDÜNCÜ TEZ: Oluşmadı, yaratıldı
Bizde burjuvazi oluşmamıştır, yaratılmıştır. Osmanlı’nın son döneminde bürokrasi üzerinden, Cumhuriyet’in ilk döneminde bir ‘Türk ekonomisi’ yaratma azminden, Menderes döneminde ‘her mahallede bir milyoner yaratma’ hevesinden, Özal döneminde ‘alaturka yeni zenginler’ üzerinden yaratılmıştır burjuvazi…

BEŞİNCİ TEZ: Batılı olmak yeterdi
AK Parti dönemine kadar Türkiye’de burjuvalık, Batılı hayat tarzıyla mümkün mertebe uyum içinde olmak anlamına geliyordu. Başlar mutlaka açılıyor, dinsel sembollere mutlaka mesafe konuyor, Batılı hayat tarzının gerekleri mutlaka yerine getiriliyordu.

ALTINCI TEZ: Yeni burjuvalar farklı
AK Parti iktidarıyla birlikte oluşan yeni burjuvazi, eski sembollerini terk etmedi. Batılı kodları benimsemedi. Kendi hayat tarzlarını kısmen devam ettirerek yeni bir burjuva tanımı geliştirdi. Kılık kıyafet değişmedi, içkiye yaklaşılmadı, ibadetler açıktan yapıldı, camiye giderken görünmekten kaçınılmadı.

YEDİNCİ TEZ: Gösteriş merakı
AK Parti’yle ortaya çıkan yeni burjuvazi, sembolleri korudu. Ama kapitalist sisteme ayak uydurma noktasında da direnmedi. Lüksten kaçış yok, gösteriş var, pahalı markalara talep en tavan noktada. Reddedilen burjuva kültürüne içten içe heveskârlık da yok değil: Tekneyle şöyle bir açılma, deniz tatilleri, sofralarda kadeh şeklindeki su bardakları falan…

Haberin Devamı

SEKİZİNCİ TEZ: Osmanlı’ya yaslanmak
Burjuvazi kendisine hep ‘soylu’ bir geçmiş arar. Yeni muhafazakârların çoğu kırsal kökenden geliyor. Kırsal kültürde burjuvazinin sahiplenmekten onur duyacağı bir unsur yok. Yeni muhafazakâr burjuvalar, bu eksiği Osmanlı kültüründe buldu: Osmanlı’dan hayat tarzlarını soylulaştıracak unsurlar çıkarmaya çalıştılar. ‘Muhteşem Yüzyıl’ dekorları, saray özentisi cafcaflı mücevherler hep bu çabanın ürünü…

DOKUZUNCU TEZ: Çok kültürlülük işe yaradı
Aslında tüm dünyada burjuvalık, Batı merkezli olmaktan çıktı... Eh, ne de olsa uzun bir süredir ‘çok kültürlülük’ egemen dünyamıza… Yeni muhafazakâr zenginler de bu yeni anlayıştan yararlanarak yadırganmıyorlar.

Haberin Devamı

Eskisi ve yenisi nerelerde ayrışıyor


* SANAT MERAKI: Eski burjuvalar modern sanat müzesi meraklısıdır. Yeni burjuvalar ise hat ve tezhip kursu meraklısı…
* DAVETLER: Eski burjuvalar büyük davetler konusunda mahirdir. Yeni burjuvalarsa bu alanın yabancısı… ?imdilik iftar davetleriyle idare ediyorlar.
* EĞİTİM: Her iki burjuva tipi de ‘eğitim’ konusunda süper anlaşıyor: Çocuklarını yurtdışındaki en iyi üniversitelere gönderiyorlar. Ama eskiler ağırlıkla Avrupa’yı tercih ederken yenilerin gönlü ağırlıkla ABD’deki üniversitelerden yana. 
* MARKA: Eskiler de markaya düşkün ama yeni gelenler marka raconunu henüz tam kavrayamadı. Yeniler hep en bilinen, en görünen markalara abanıyorlar.
* DEKORASYON: Eskiler bu alanda epey yol aldı. Ancak yeni burjuvazinin durumu felaket… Perde reklamlarındaki dekorasyonla ‘Muhteşem Yüzyıl’ seti arasında bir yerde duruyorlar.
* OFİS: Eski zenginler çalışma ofislerinde küçülmeye gidiyorlar. Yeni zenginlerdeyse modern mobilyalara aşırı düşkünlük ve yersiz kullanım gibi sorunlar var.
* YEMEK: Eski burjuvazide öteden beri deniz ürünlerine abartılı ve aşırı bir düşkünlük var. Yeni burjuvaziyse deniz ürünlerine karşı tedirginlik sürüyor, kırmızı ete abanıyorlar. Mesela eski burjuvazinin 15 sene evvel keşfettiği sushi’yi yeniler daha yeni fark ediyor. (Bakınız: Kürşad Tüzmen’in Meclis’te verdiği sushi partisi).
* GEÇMİŞ: Eski burjuvazi bakkal dedeyi ya da çırçır işleten büyükbabayı ‘köklü işadamı’ olarak görürdü. Yeni burjuvaziyse cami imamı dedeyi ‘ulema’ olarak takdim ediyor.
* EĞLENCE: Eski burjuvazi eğlencenin her türünü tattı ve tatmaya devam ediyor. Yeni burjuvazinin en çılgın eğlencesi ise Sunset’te güneşi batırmak.
* TATİL: Eski burjuvazi tatil anlayışında Batılı sınıftaşlarıyla yarışır. Yeni burjuvaziyse şimdilik, sahipleri AK Parti’ye yakın olan Bodrum ve Antalya otellerini deniyor. Yurtdışı tatillerindeyse daha ataklar.

 


 

Yazarın Tüm Yazıları