Bunun esprisi bile hoş karşılanmaz

Güncelleme Tarihi:

Bunun esprisi bile hoş karşılanmaz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2001 00:00

HÜRRİYET'in 4. sayfasındaki yazıyı (28 Aralık 2001) dilerim ki okumamışsınızdır.Haberin başlığı şuydu:‘‘Clinton'ın savcısı, en berbat seks yazarı adayı.’’Eğlenceli, ironik bir haberdi.Yazının içindeki Türkiye'de Olsaydı, kutusuna kadar espri düzeyinde bir alçalma yoktu, ancak o kutuda yazılan adlara uygun görülen unvan, sanırım benim gibi okurlarımızı da sinirlendirdi. Edebiyat gibi ciddi bir uğraşın, esprinin kabasına uygun düşmediği anlaşıldı.Kutunun içeriği mi?Berbat Seks Yazarı Ödülü için Türkiye'den gösterilen adaylar. Türk edebiyatının önemli, saygın, ciddi, başarılı adları buna uygun ve layık görülmüştü. Şaka tabii canım!Özür diliyoruz/diliyorum.Listeyi aşağıya aldım. Kaba saba espriyi bizim de, benim de tasvip etmediğimizi size iletelim diye düşündüm.Berbat seks romanı adayları:Ahmet Altan/İsyan Günlerinde Aşk, Yusuf Atılgan/Anayurt Oteli, Enis Batur/Elma, Yiğit Bener/Eksik Taşlar, Selim İleri/Cehennem Kraliçesi, Attilá İlhan/Haco Hanım Vay, Ahmet Kırcılılar (Karcılar diye yanlış yazılmış)/Gülden Kale Düştü, Murathan Mungan/Üç Aynalı Kırk Oda, Orhan Pamuk/Benim Adım Kırmızı, Elif Şafak/Mahrem.Seks var mı diye merak edip de bu romanları okumayın. Yok. Bırakın pornografiyi, erotizm bile yok. Ama hepsi de gerçekten Türk edebiyatının yüz akı eserleridir.Látife látif gerek, diye bir söz vardır. Şaka zarif olduğu, hakaret, küçültme derecesine düşmediği sürece zeká ürünüdür, beynin ve zevkin denetiminden kurtulunca belden aşağıya akıp gider. Esprinin kıvamsızlığı da burada başlar, insanı rahatsız eder.Sanırım esprinin dozajı tutturulamamış, espri suyunun içine fazladan seks çimentosu katılınca, kazık kesmiş.Sanat, edebiyat kaba, incelikten yoksun alayı, espriyi kaldıramaz. Bumerang gibidir, hemen sahibine döner, insanı özür meydanında çırılçıplak bırakıverir.Türk edebiyatında cinselliği konu edinen, hatta müstehcenlik iddiasıyla toplattırılmış kitaplar vardır. Sanırım ki iki liste karışmış, bu yüzden de rahatsızlık veren, beni, bütün edebiyatçı arkadaşlarımı, edebiyat okurlarını rahatsız eden yenilmez yutulmaz bir ayı boğan armudu çıkmış ortaya.* * *CUMA gününden beri telefonların, faksların, e-mail'lerin ardı arkası gelmedi.Edebiyatçıların alayları da, esprileri de kalitelidir ama zalimdir.Çoğu aynı soruyu sordu, yahu korsan baskılarımıza acaba seks sayfaları mı eklendi diye.Bazı espriler Frankeştayn'ın lanetine uğrarlar. Güzel diye başlarsınız, sonunu getiremezsiniz. İşte böyle bir şey.Ben de, biz de, okurlarımız da Hürriyet'e bu espriyi yakıştıramamışlar, edebiyatla ilgili esprilerin, ciddi bir iş olduğunu hatırlattılar. Bunu belleklerimize kazıdık.İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır, diye bir söz vardır; bu haberden sonra iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batırıyorum.* * *EDEBİYAT şakaya gelmez, fena çarpar insanı.Neden korktum biliyor musunuz, tam ders kitapları üzerine yazarken, okurlarımın kalkıp da, önce bunları kendiniz okuyun, sonra öğrencilere tavsiye edin demelerinden.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!