Bunu gerçekten hakettiniz İoanna Hanım

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Dünkü Hürriyet'in arka sayfasındaki küçük bir haber, beni duygulandırdı. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Ioanna Kuçuradi, Boston kentinde yapılan Dünya Felsefe Federasyonu'nun başakanlığına getirildi.

Kuçuradi, iyi bir felsefeci ve iyi bir insandır. Dostluğun felsefesini çok iyi bilir, nice önemli yazarın, felsefecinin hocalığını yapmaştır.

Türk edebiyatının benzersiz ustası Bilge Karasu'nun hastalığı sırasında gösterdiği dostluğu bilenlerdenim.

Kuçuradi, ayrıca aynı üniversitenin İnsan Hakları ve Felsefesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini üstleniyor.

Başkan olan ilk Türk ve ilk kadın.

Umarım, gazetelerimiz ve televizyonlarımız gerçekten yüz ağartan, beyin gücüyle kazandığımız bu başkanlıktan söz ederler, röportajlar yaparlar, hakkında yazı yayınlarlar.

Yurt dışında klip yapanların bile haber olduğu bir ülkede, Kuçuradi'nin başarısını görmezlikten gelmek bana utanç verir.

Şimdiye kadar da onun önemli çalışmaları olmuştur, çok değerli kitaplar yayınlamıştır ama ilk kez ilgimizi çekti. Çünkü değerinin bilindiğine dair onay dış kaynaklıydı. Ne yazık ki ithal bir övgü karşısında hepimiz harekete geçiyoruz.

Kuçuradi, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, İnsan ve Toplum Bilimleri Komisyonu, Yunan Felsefe Derneği, Akdeniz Felsefe Derneği, Uluslararası Felsefe Dernekleri Federasyonu ve Kültür Girişimi'nin üyesidir.

Daha önce de, Goethe Madalyası, Girit Üniversitesi'nden Onursal Felsefe Doktorası, Türkiye Bilimler Akademisi Ödülü'nü aldı.

***

HEPİMİZİN çok yararlandığı İonna Kuçuradi'nin ‘‘Nietzsche ve İnsan’’ incelemesindeki bir yargısı, filozofu sevenler için bir anahtar niteliği taşır:

‘‘Nietzsche hiç kimseye karşı veya hiç kimseden yana değildir. Onun binlerce sayfayı kaplayan çabası, herşeyi problem yapmak, insanın herşeyini - bilgisini, sanatını, değerlendirmelerini, moralini, dinini, eğitimini, kısaca yapısıyla ilgili herşeyi-problem yapmak içindir.’’

Özellikle adı geçen kitaptan ‘‘Sürü insanı’’ bölümünü okumanızı isterim. Felsefenin derin terdminolojisinden uzak, herkesin anlayabileceği bir konu.

Kitabı okuduktan sonra moral değerlerimiz değişebilir, ahlâka, sahtekârlıkla, çıkarlarımız doğrultusunda yaklaşamaktan vazgeçebiliriz.

Tek başına bu sayfalar bile, kendimizi bilmek, tanımak için neden felsefe okumamız gerektiğinin kanıtıdır.

Kuçuradi'nin kitapları, felsefenin yaşamla soluk aldığı yerdir. Yaşamdan, etik değerlerimize kadar her şeye, şablonların değil felsefenin özgürlüğü açısından bakar.

‘‘Etik’’ kitabı da bize zorla sunulanla, bizim varmamız gereken nokta arasındaki uzaklığı kısaltır. Çünkü onun kitaplarındaki amaç, her şeyi hayatın diriliği içinde düşündürebilmektir.

‘‘Çağın Olayları Arasında’’, savaşlar, kıyımlar ve yıkımlar içinde unutulan insanın yeniden hatırlatılmasıdır.

‘‘Sanata Felsefeyle Bakmak’’, bir sanat eserine felsefe bilgisiyle yaklaşmanın yöntemini öğretir bize.

***

İYİ bir felsefecinin, iyi bir yazarın, iyi bir insanın bize kazandırdığı onuru, ancak onun kitaplarını okuyarak daha da yüceltebiliriz.













Yazarın Tüm Yazıları