Buna ne diyecekler?

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Tansu-Özer ikilisi adına yayın yapan ve ekranından 24 saat boyunca insanlara tehdit, hakaret, küfür, iftira ve yalan yağdıran Btv isimli televizyon kanalına verilen yayın izni, sadece kablo yayın için. Fakat bu kanal yasadışı her yönteme başvuruyor, il ve ilçelere kurduğu yansıtıcılarla yayın alanını genişletip bütün yasaları pervasızca çiğniyor.

Yansıtıcı kurmak pahalı iş. Jet-Pa dışında reklam yok. Peki nereden buluyor bu televizyon kanalı bu paraları? Şimdi elimdeki belgeleri açıklıyorum.

*Ê*Ê*

RTÜK, bu televizyonun İçel'de de yansıtıcı kurup korsan yayın yaptığını görüyor ve durumu İçel Valiliği'ne bildirip soruşturma yapılmasını istiyor. Valilik soruşturuyor, olayın doğru olduğu anlaşılıyor.

Emniyet Müdürlüğü, Türker Özağaç isimli şahsın ifadesini alıyor:

‘‘Ben elektronik mühendisiyim. DYP Genel Başkanlığı tarafından kardeşime ait BERKER ELEKTRONİK şirketinden Mersin İli'nde kullanılmak üzere 100 watt çıkış gücünde TV aktarıcı cihazları kurması talep edilmiştir. Biz bunları kurduk ve Btv logosu ile uydudan sinyal alıp Mersin İli'nde yayın başlattık.’’

Yasadışı yansıtıcıyı kuranların, parayı DYP İl Başkanlığı'ndan aldıkları anlaşılıyor. Emniyet Müdürlüğü bunun üzerine İl Başkanlığı'na durumu soruyor.

DYP İçel İl Başkanı Ahmet Uyar imzasıyla valilik makamına gönderilen 10 Aralık 1998 tarih ve 54 sayılı yazıyı çok dikkatle okuyunuz:

‘‘Bu yayının ilimizde kurulması ile ilgili İl Başkanlığımızın herhangi bir yazılı talebi olmadığı gibi, finans (para) katkısında da bulunmamıştır.

Türkiye'de birçok illerde olduğu gibi, ilimizde de yansıtıcının kurulması DYP Genel Merkezi ile kurucu teknik firma arasında sağlanmış, finansı (parası) Genel Merkez tarafından karşılanmıştır.

Bu konuda muhatabın İl Başkanlığı olmadığını, DYP Genel Merkezi olduğunu bilgilerinize arz ederim.’’

İşte size yazılı itiraf! İçel Valiliği, bu belgeleri 14 Aralık 1998 tarih ve 70743 sayılı yazısıyla RTÜK'e gönderiyor. Ayrıca yayının durduğu, durduranın kimliğinin bilinmediği belirtiliyor.

*Ê*Ê*

RTÜK yasası açık. Siyasi partiler bu gibi işleri yapamazlar. Ama gelin görün ki, DYP Genel Merkezi, bu tehdit, hakaret, küfür, yalan ve iftira kanalının bütün illerde izlenmesi amacıyla para gönderiyor, korsan yayın yaptırıyor, yasaları çiğniyor!

Bu kanala verilen lisans sadece kablo yayın için... Herhangi bir yerde kablo yayın dışında yayın yapması, ancak yasayı çiğnemekle mümkün.

DYP, işte bunu yapıyor. Tansu-Özer ikilisinin avukatlığına soyunan Btv için yasaları açıkça çiğniyor...

Ve bu hukuk dışılığın parasını Ankara'dan DYP Genel Merkezi gönderiyor!..

Böyle parti olur mu? Diyelim ki oldu, nerede yasalar?

*Ê*Ê*

DYP şimdi suçüstü yakalandı. Yasaları çiğnemek için genel merkezinden para gönderdiği belgelendi. Bu belgeler şimdi RTÜK arşivinde duruyor. Peki RTÜK bu konuda ne yaptı? Hangi yaptırımı uyguladı?

Korsan yayının durmuş olması yeterli mi? Belki günümüzde yeniden başlamıştır!

Tansu-Özer ikilisinin avukatlığını yapan, Jet-Pa Fadıl'dan aldığı tırıvırı reklamlarla ayakta duran bu kanal kimler tarafından korunup kollanıyor?

RTÜK Yasası gayet açık. İşte madde 34:

‘‘RTÜK, izin şartlarını ihlal eden, yayın ilke ve esaslarına aykırı yayın yapan özel radyo televizyon kuruluşlarını uyarır. İhlalin tekrarlanması halinde izin uygulaması bir yıla kadar geçici olarak durdurulur veya yayın izni iptal edilir...’’

Kim takar yasayı! Tansu'nun kanalı yasayı çiğneyip çoğu yerde korsan yayın tezgáhlıyor ama RTÜK'ün umurunda değil!.. Çünkü RTÜK'ün iç dengeleri ceza verme konusunda ciddi adım atılmasını engelliyor.

Seçim dönemi başladı. Yasalar belli. Yüksek Seçim Kurulu ve RTÜK bu konuda uyarılar yapıyor. Ama bu kanalı durdurmak mümkün değil.

RTÜK, Yüksek Seçim Kurulu talimatları doğrultusunda, ekrana parti genel başkanlarını çıkaran kanallara bile kapama cezası veriyor.

İyi ama RTÜK ve YSK bu Tansu-Özer kanalının 24 saat boyunca ekrandan savurduğu küfür, hakaret, tehdit, şantaj ve iftiraları görmüyor mu?

YSK Başkanı Tufan Algan dün düzenlediği basın toplantısında ‘‘Televizyonlarda yalan haber, hakaret ve iftira yasak’’ diyor.

O halde bu kanal için ne yapılıyor?

Kendi yasasını kendi çiğneyen, adamına göre muamele yapan, bu kanala bir günden fazla kapama cezası vermekten korkan RTÜK, örneğin İçel Valiliği'nin yukarıda değindiğim yazısı için ne yaptı?

*Ê*Ê*

Türkiye'de yasa çıkarmak hiç önemli değil. Önemli olan yasayı uygulamak. Bunun somut örneğini RTÜK olayında görüyoruz. Elde yasa var, RTÜK korkuyor!.. Çünkü dokuz üyenin tümü, Meclis'te siyasi partiler tarafından seçilip oraya gönderilmiş. Bazı siyasi dengeler gözetiliyor.

Oysa korkup çekinecekleri hiçbir şey yok. Onları görevden hiçbir makam alamaz. Maaşları, diğer olanakları muhteşem. Para sorunları yok.

O halde RTÜK, görevini niçin yapmıyor?

Sadece şu Btv olayı bile, Türkiye'de yasaların nasıl paspas gibi çiğnendiğinin en somut kanıtı. İş o boyuta varmış ki, DYP Genel Merkezi Ankara'dan para gönderip kanunsuzluğa çanak tutuyor.

Kimi kime şikáyet edeceksiniz?

*Ê*Ê*

(Not: Bu kanalda küfür ve hakaretler çoğu kez altyazı ile gerçekleşiyor. RTÜK altyazı yasağı getiren yönetmelik hazırladı, bir aydan beri Başbakanlık'ta bekliyor! Başbakanlığı kutlarım, ne çıkmaz yönetmelikmiş bu!..)



Yazarın Tüm Yazıları