Bülent Ecevit’in Osmanlı Tarihi yayımlanıyor

Rahşan Ecevit imzasıyla gelen davetiyede şöyle yazıyordu:
“Bülent Ecevit’in doğumunun 85. yılında düzenlenen Birinci Bülent Ecevit Şiir Günü etkinliğimizi onurlandırmanızı dileriz.”
Davetiyenin kapağında da Doğumunun 85. Yılında Şair Bülent Ecevit ibaresi vardı.
Açık oturumda Bülent Ecevit’in şiiri konuşuldu.
Katılımcılar; Talat Halman, Serhan Alkan İspirli, Ataol Behramoğlu, Rüştü Asyalı, Doğan Hızlan.
Rahşan Ecevit’in salona girmesiyle, saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı okundu.
¡ ¡ ¡
İLK olarak Rüştü Asyalı, Bülent Ecevit’in şiirlerini okudu.
Ben yönetici olarak sunuş konuşması yaptım, onun şairliğinden, çevirmenliğinden söz ettim.
Ecevit’in Osmanlı Tarihi’ni yazdığını, o kitap tamamlansa Osmanlı’ya yeni bir açıdan bakma olanağı bulacağımızı söyledim.
Ön sırada oturan Rahşan Ecevit, bu sözüm üzerine bir müjde verdi.
“O kitap tamamlandı, yakın zamanda kitap halinde çıkacak.”
Buluşmamızda Ecevit, bunun sultanların tarihi olmayacağını, o dönemde yaşayan halkın tarihi olacağını söylemişti.
Talat Halman’ın bir anısı, onun şiire olan saygı ve sevgisini simgeliyordu.
2 Aralık 1998 gecesi Bilkent Üniversitesi’nde Ecevit’in Şiiri konuşulacaktı, toplantı 20.00’de başlayacaktı.
Aynı gün birkaç saat önce Süleyman Demirel, Başbakanlık görevini ona vermişti.
Halman ve geceyi düzenleyenler, onun gelemeyeceği kuşkusuna düşmüşlerken, Ecevit cep telefonundan Halman’ı aradı ve Rahşan Ecevit ile birlikte geleceklerini bildirdi. Saatinde geldi konuştu ve yirmi soruyu yanıtladı.
Şiire olan sevgisini ve saygısını Ahmet Tan da pekiştirdi.
Gazeteci iken Bülent Ecevit’i başbakanlık önerildiği gün görmüş, elbette yüzünde bir sevinç ifadesi vardı, diyor Tan.
Sonra da bir başka anısını anlatıyor.
Tüm şiirleri Bir Şeyler Olacak Yarın Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Bakırköy Gelik Lokantası’ndaki bir öğle yemeğinde, Zeynep Çağlıyor da vardı, kitabı ona ben verdim, Tan, kitabı okşayışını bana anımsattı.
İspirli, şiiri üzerine bir inceleme yapmış, onu çeşitli yönleriyle bize anlattı.
Ataol Behamoğlu, hem onun şiiri üzerine, şiirinin yeri üzerine konuştu hem de kendi şiirlerini okudu.
¡ ¡ ¡
BİR devlet adamının şair olarak konuşulması, edebiyat sevgisi ve bilgisi üzerine düşünceler ileri sürülmesi beni çok mutlu etti.