Güncelleme Tarihi:
23 eylülde gece ile gündüz eşit olacakmış; gündönümü yazın sonu, sonbaharın ilk günü demekmiş.
Her sonbaharda biraz daha sarardığımı bilmesem, her gündönümünde bir iki yaprağımı daha dökmesem, “yaz bitti, benim mevsimim geldi’ diye sevineceğim.
‘Artık sıcaklardan, beynini pişiren güneşten kurtuldun Serdar. Bu sonbahar, mutlaka...” diye kendi kendime sözler vereceğim.
Ve tutmayacağım yine.
Yine bu sonbahar, ılık rüzgârlı bir sabah, Emirgan’a inip çay içmeyeceğim, satılık teknelere ağzımın suyu akarak İstinye’ye kadar yürü...meyeceğim, yine bir vapura atlayıp, ayaklarım parmaklıklara dayalı, rüzgârdan korunmak için büzüşerek Boğaz’ı geçmeyeceğim...
Yine ...MECEĞİM, yine ...MACAĞIM ve sonunda, kış gelecek ‘Sohbaharın tadını çıkaramadık yine’ diye, derken bahar gelecek ‘Koskoca bir kışı piç ettik’ diye, bu sefer gerçekten üzüleCEĞİM!
Onun için, peşin peşin, sonbahara sevinmeyeyim bari!