Bugün için geleceği feda etmeyiz

BEŞİKTAŞ Kulübü Başkanı Fikret Orman’la yıllardır sıkı dost olan ve şimdilerde siyah beyazlı takımın futbol komitesi başkanlığını yürüten Tamer Kıran, Hürriyet’e özel açıklamalar yaptı. Sezonun ‘FEDA’ yılı ilan edilmesinin, ileriye yönelik hedef ve planlarını asla etkileyemeyeceğini söyleyen Kıran, “Beşiktaş’ın sadece bugünü için geleceğini, yalnızca geleceği için ise bugününü feda etmeyeceğiz” dedi. Başarılı yöneticiyle yaptığımız röportajdan satırbaşları ise şöyle oldu...

‘SİSTEMLİ ÇALIŞIP, HEDEFE GİDİYORUZ’

BİZ, bugün ‘FEDA’ dedik ama şimdiden yarınları yapılandırıyouz. Yönetim transferden elini çekti. İzleme komitemiz oluşturuldu. Teknik danışman komitesi kuruldu. Yeni tesisler, özkaynak düzeninin oluşturulması ve spor okullarıyla altyapıya yönelmeyi gündeme getirdik.

- Tüm bunları hayata geçirdik ve geçirmeye devam edeceğiz. Hareket biçimimiz ve hedefimizi özetlersem, ‘Önce iyi insan, sonra yetenekeleri ölçüsünde iyi futbolcular yetiştirmek’ istiyoruz. Ve ne mutlu ki elimizdeki futbolcu ve futbolcu adaylarının bu potansiyeli sonuna kadar var.

‘İyi niyetimize herkes şahit’

ÖNÜMÜZDE maddi olarak ne kadar ağır bir tablo olsa da, artık herkes iyi niyetimize, çabamıza şahit. Örneğin futbolcularımız, tarihinde ilk kez primlerle ilgili sözünde duran bir yönetimle muhatap olduklarını söylüyor. Yönetim olarak, takvimi belli olmayan, keyfiyete dayalı prim verme yaklaşımlarına son verdik.
- Normalde tercih edilen 4 maçta bir prim, ama oyuncularımızla sohbetimizde, bizden her maça dönük bir uygulama talep ettiler. İyi niyetle kabul ettik. Artık oyuncularımız biliyor ki, kazandıkları her maçta primlerini alacaklar, ‘Bugün veririm yarın vermem’ keyfiyeti yok. Biz onlara ne kadar güveniyorsak, onlar da bize o kadar güveniyor.

Hugo Almeida ve Fernandes takımdan ayrılmak istiyordu

ALMEIDA, sezon başında özellikle ailevi gerekçelerle gitmek istiyordu, çocuğunun okula başlama yaşı gelmişti. Elimden geleni yapacağıma söz verdim. Bizim içtenliğimizi samimiyetimizi gördü ve gitti çocuğunu burada bir okula yazdırdı, kendini de futbola verdi. Fernandes de aynı şekilde tereddütlüydü, ama o da gördü ki başka bir anlayış var, Almedia gibi o da kaldı.

30 milyon dolar kazanmak mı? Yoksa 30 puan mı?

‘Rakiplerimiz transfere 30 milyon dolar harcarken, biz düşük bütçe ayırabildik.Ve ilk yarıyı 30 puanla kapattık’

TARAFTARLARIMIZIN emin olun yapılanı görüyor ve takımına, yönetimine sahip çıkıyor. 30 milyon dolarlık transferler karşısında, bugün 30 puanda zirveyi zorlayan takım Beşiktaş’tır. Taraftarımız bu koşullarda başarıyı yakalayan Samet Hoca’yı da takdir ediyor, yönetimi de, futbolcuları da...

Bu yıl kombine satışlarımız geçen yıla göre, yüzde 100 arttı. Ama rakiplerimize kıyasla stat kapasitemiz oldukça düşük. Bunun için en önemli projemiz İnönü Stadı’nı yenilemek.

Yıldız alınır ama yürek alınamaz

TAKIM için şu ana kadar harcadığımız bonservis bedeli 4.5 milyon TL’dir. Takımı baştan aşağı gençleştirmeyi ilk başta değerlendirdik ama Beşiktaş her zaman yarışan, yarışması gereken bir ekip. Yıldız oyuncu konusuna gelirsek şunu görüyorum; Beşiktaş taraftarı gurur duyacağı bir takımı olsun istiyor. Duruşuyla, oyunuyla, gönlüyle koşan insanlar istiyor. Paranız varsa yıldız alırsınız ama yürek alamazsınız.

Hedefimiz 5 senede Avrupa’nın ilk 16’sı

BEŞİKTAŞ’ın her zaman hedef ve idealleri vardır. Bunun aksi düşünülemez. İleriye yönelik hedeflerimizi açıkladık, 5 yılda Avrupa’nın 16 takımı arasında yer almak ve her turnuvada final oynamak. Bu yıl bizim açımızdan, ‘Feda’ yılıdır; sadece ekonomik boyutta değil, her alanda ‘Feda’ yılıdır.