Bu yönetmelik, laik eğitimin idam fermanı

GEÇENLERDE bir tanıdığımın cenazesi için Fatih Camii'ne gittiğimde öbek öbek ufacık kız çocuklarının tepeden tırnağa örtülü bekleştiklerini gördüm.

Bu yavrularımız 6 ile 10-12 yaş arasındaydı.

Görünüm çağdaş, laik, demokratik bir ülke için endişe vericiydi.

Öğle saatlerinde bu kadar çok çocuk caminin külliyelerinden birinin önünde ne bekliyorlardı?

Merakımı yenemeyip sordum. ‘‘Kuran kursu’’ olduğunu söylediler.

Okulda olması gereken bu çocukların orada ne aradıklarını çözemedim.

Onlarla birlikte bekleyen yine tepeden tırnağa örtülü annelerine soramadım.

AKP iktidarı ile işlerin yine tersine döndüğünü anladım.

Canım sıkıldı.

Çağdaş eğitime alternatif olarak din ağırlıklı eğitimi yerleştirmeyi hedefleyen bir iktidarın olduğu ülkede, gelinecek nokta bundan başka da olamazdı zaten.

* * *

Aradan bir iki gün geçtikten sonra endişelerimin ne kadar yerinde olduğunu gördüm.

İstanbul'un kalbinde bombalar patlatıldı.

Kimdi bu bomları patlatan?

Başbakan'ın ağzına almak istemediği, içine bir türlü sindiremediği, kanına dokunan ‘‘İslami terör’’.

Biz istediğimiz kadar buna ‘‘İslami terör’’ demeyelim, intihar eylemini yapanlar bu bombaları İslam için, Tanrı için patlattıklarını söylüyorlar.

Üstelik bütün dünya ‘‘İslami terör’’ tanımını kullanıyor.

İşin feci yanı, bombalarla birlikte parçalanan teröristlerin tümünün beyni dini eğitimle yıkanmış.

O kadar ki din adına, Allah adına, İslam adına hem kendilerini, hem de masum insanları parçalıyorlar.

Tablo bu kadar netken Tayyip Bey'in hálá kanına dokunan nedir, onu anlamaya imkán yok.

Oysa bir an önce gerçeği görüp, körpecik beyinlerin yıkandığı irtica yuvalarını çok ciddi bir denetim altına almak gerekir.

Ama bu anlayışın (AKP iktidarının) bu konuda gerekli radikal önlemleri alamayacağı ortadadır.

* * *

Bakın, çağdaş eğitimde dünyayı yakalamak için başlatılan 8 yıllık zorunlu eğitimle biraz olsun disipline edilen Kuran kursları, AKP hükümetinin bir yönetmeliğiyle tam anlamıyla başıboş bırakıldı.

Bunu yapan da bilim adamı olan Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın.

Tek cümleyle bu yönetmelik, çağdaş eğitimin ‘‘ölüm fermanı’’dır.

Çağdaş, demokratik bir ülkede böyle bir eğitim yöntemi olamaz.

Düşünün, bu yönetmelik ilkokul çocuklarının Kuran kurslarında 12 ay eğitim görmesine, hatta yatılı olmasına izin veriyor.

(Yatılı Kuran kursları, laik düzene karşı ‘cihat yemini’ ettirildiği ortaya çıkınca ilköğretim çağı çocuklarına yasaklanmıştı.)

Bu kurslarda ufacık çocuklar Kuran-ı Kerim ve meali, itikat, ibadet, siyer ve ahlak dersleri görecekler.

Bu kurslardan müftülükler sorumlu olacak.

Hangi kamu kurum ve kuruluşunda çalışırlarsa çalışsınlar imam hatip lisesi mezunları, ‘‘öğretici’’ kimlikleriyle kurslarda çalıştırılabilecekler.

Bu yönetmelik laik, demokratik cumhuriyet ilkeleriyle bağdaşmaz. O nedenle zaman yitirilmeden yürürlükten kaldırılmalıdır.
Yazarın Tüm Yazıları