Bu yıl kurban Mehmetçik’e

Annem geçen yıl Kurban Bayramı’nda yaptığımız uygulamayı çok sevmiş.

Yıllardır kesilirken kurbanının başında durmak isteyen annem, ilk kez geçen yıl internetten kurban kesmişti.

"Yine internetten keselim mi" diye kendisi teklif etti bu kez.

"Ama bu sefer Deniz Feneri’ne vermeyeceğim, Mehmetçik Vakfı’na bağış yapacağım" dedi.

Geçen yıl Deniz Feneri’nin internet sitesine girerek kurban bağışı yapmıştık.

Bayram günü kurban kesildikten sonra cep telefonuna, "Kurbanınız kesilmiştir, Allah kabul etsin" mesajı gelmesini, daha sonra sertifika gönderilmesini çok sevmişti annem.

"Mehmetçik Vakfı’nın aynı uygulamaları var mı" dedim.

Vakfın televizyon reklamlarından duymuş.

"İnternet sitesinden aynı şekilde sipariş veriliyor, kurban kesilince de haber veriyorlar" dedi.

Girdim www.mehmetcik.org.tr sitesine baktım annemin söyledikleri aynen yazıyor.

Siteye kredi kartı bilgilerini, annemin adresini, cep telefonunu verdim.

"Kurban bağışımla ilgili TSK Mehmetçik Vakfı’nı vekil tayin ettim" butonunu onayladım, gönderdim.

Toplam 2 dakika...

Karda kışta çekilen eziyet bir yana, şehir hayatında yollarda yaratılan çirkin görüntüler yerine, internetten iki dakika da kurban bağışı yapmak çok daha modern.

Bu yıl farkettim ki, etrafımda çok daha fazla insan internetten kurban kesmeye başlamış.

Annem bu yıl Mehmetçik Vakfı’nı tercih etti, uygulamayı ben yaptım, bizzat denedim, size de tavsiye ederim.

Anlat heyecanlı oluyor

Didem Erol, "Benimle güzel sevişmeyen insan Boğaz Köprüsü’nden atlasın" demiş.

Neden ara vermişti anlamadım zaten, Savaş Ay bir süredir yeniden başladı Posta’da manken röportajlarına. Her biri bir başka alem.

Savaş Ay’ı görünce mi heyecandan saçmalıyorlar, Savaş Ay mı bu lafları alıyor anlamış değilim. Ama tam bir pazar eğlenceliği bu röportajlar.

Röportajları topladığı "Anlat Savaş Abi’ne" adlı bir kitap çıkarmaya hazırlanıyor şimdi Savaş Ay. Kim daha çok saçmalamış toplu halde göreceğiz demek ki...

İyi bir balıkçı

Geçen gün Türkan Şoray ve ailesini görünce, Fishmekan’ın haklı bir şöhreti olduğuna bir kez daha anladım. Ünlülerin uğrak yeridir. Benim için de, şehirde beş balıkçı say deseniz biri Fishmekan’dır.

Arnavutköy’de denizin üzerindeki manzarası bir yana, yıllardır değişmeyen lezzetleri vardır.

Mesela annemin yaptığı dolmaya en yakın dolmayı burada yerim. Fahiş bir fiyat politikasıda yoktur, onu da söylemeliyim.

Günde 7 saat mesai

Milliyet Spor’un yaptığı röportajda Fenerbahçe kalecisi için "33 yaşında günde 7 saat mesai yapıyor" deniyor.

"Bu şöhretine ve kazandığı paralara karşı günde 7 saat mesai yaparak futbola geri dönmeye çalışıyor" denerek de olaya vurgu yapılıyor.

Rüştü de gaza gelmiş; "Fenerbahçe ve Milli Takım için kendime güveniyorum. Güvenmesem günde 7 saat çalışmam" diyor.

Gören de zannedecek ki, Rüştü 12 saat ağır mesai yapıyor.

33 yaşında birinin günde 7 saat çalışmasında şaşılacak ne var anlamadım.

Benim gibi günde 11-12 saat çalışanları geçtim, 9-6 normal mesai yapanlar bile Rüştü’den fazla mesai harcıyor.

Bu kadar mesaiye karşı kazandığı paralardan bahsedip, ucuz popülistlik yapmayacağım.

Ama röportajda yazılmadığı için Rüştü’nün haftada kaç gün bu mesaiyi yaptığını merak ettim.

Haftada 3 ya da 4 gün, 7 saat mesai yapıyorsa gerçekten durumuna üzülüp, Rüştü’nün ağır işçi olduğuna karar vereceğim.
Yazarın Tüm Yazıları