Bu sahtekarlık cezalandırılmalı

Sadece protesto etmek istedim. Galiba bu ülkede en kolay şey insan kandırmak, sahtekarlık... Dünya alem yalancı olmuş.

Aylardır kayıp olan bir çocuk bulunuyor ve çocuğun babası başka bir adam çıkıyor. Konu burada da bitmiyor; kadın çocuğu babasına kendisi teslim etmiş, üstelik televizyonlara çıkıp bir de utanmadan çocuğunun kaçırıldığını söyleyerek ağlıyor, dövünüyor. Emniyeti, jandarmayı boş yere meşgul ediyor. Bu da yetmiyor, bir de Başbakan’a mektup yazıyor. Halkı da aylardır bu konuyla uğraştırıyor. Bu kadın hakkında bence soruşturma açılmalı ve gereken adli ceza neyse verilmeli. Bu kadar görevli insan onun oyuncağı değil.

Ama olay burada bitse yine iyi... Kocası da aldatıldığı yetmezmiş gibi karısına sahip çıkıyor. "Olabilir, ben hep onu taşıyacağım" diyor. Bu ikisi sanki birbirlerini bulmuşlar. Sanki birbirlerini hak etmişler.

Adam karısının hem devleti, hem de kendini kandırdığını biliyor. Hoş karşılıyor. Daha da ilginç olan kadının türbanlı olması. Kocası da dindar görünümlü biri. Çocuğun öz babası da "Ben dinime bağlı biriyim" diyor. Artık bunlar dindarsa ben dinsiz olayım daha iyi!

Basında böyle şeyleri okuyunca her şeyden kuşku duymaya başlıyorum. Ben de gidip babama DNA testi yaptıracağım. İnsanları kesinlikle dış görünüşleri ile değerlendirmemek gerek. Hiç kimse gerçekte göründüğü gibi değil. Bunları okudukça kendi eşimden bile kuşkulanıyorum artık. Ya o da beni aldatmışsa ve aldatıyorsa. Belli mi olur! Siz insanlara iyi, güzel, hoş öğütler veriyorsunuz, ama toplumun zaten çivisi çıkmış. Bunlara öğüt verseniz ne olacak? Başınızı şişirdiysem özür dilerim. n RUMUZ: KUTLU

Okurlarımın sorunları neyse, ben onunla ilgilenir, onların sesi olmaya çalışırım. Eğer bu konu sizi üzdüyse, sizin aile yaşamınızı bile etkileyecek hale geldiyse, elbette ben sizinle de ilgileneceğim.

Ancak bu olay sizi eşinizden, çoluk çocuğunuzdan kuşkulanacak hale getirmemeli. İnsan bunca yıllık eşinden kuşkulanır mı? Ortamın giderek kötüye gittiği bir gerçek. Ancak genelleme yapmamalı. Bu gerçekten inanılmaz, akıl almaz bir olay. Üstelik burada tarafların durumu son derece soğukkanlı ele alması, sıradan bir olay gibi göstermeye çalışması da çok ilginç. Ancak ortada elbette yine çıkar söz konusu...

Hatta küçük Şeref Can için bana yazan birkaç okurum, bu kişilerin bir site açtıklarını ve halktan yardım topladıklarını da söylüyor. Yani ortada yine bir para meselesi var. İnsanların duygularıyla oynamak, onların zaaflarından istifade etmek amacıyla hareket edilmiş. Allah bu gibileri ıslah etsin; başka ne diyebiliriz...

İtiraz hakkınızı kullanın

Güzin Ablam, merhaba... 03/08/2006 günkü yazınızda dikkat çektiğiniz "evlere gelen satıcılar" konusunda, anlatılan olayın aynısı benim annemin de başına geldi.

Tüketici derneği ile yaptığımız görüşme sonucu firmaya ihtarname çektik, paramızı bir güzel iade ettiler.

Bu durumu isterseniz okuyucularınıza da açıklayın. Satış belgesinin bir hafta önce düzenlenmesi önemli değilmiş. Bir hafta sonunda da itiraz edilebiliyormuş. Bilgi vermek istedim. 

RUMUZ: KONCA

Sevgili okurum, herkes adına çok teşekkürler. Bence de bu gibi durumlarda boyun eğmek yerine, haklarınızı aramakta yarar var. Günümüzde tüketici dernekleri hemen her ilde bulunuyor. Bunları bulup danışmak, en azından avukata başvurup, yapılacak bir şey varsa zaman kaybetmeden uygulamak yerinde olur. Bu tür insanlara fırsat vermemeli, çünkü paramız çok değerli. Para hiç de kolay kazanılmıyor.

Beni sürekli aldattı şimdi evlenmek istiyor

Sevgili Güzin Abla; ben Bursa’da yaşayan 24 yaşında bir genç kadınım. 1 yıldır görüştüğüm biri var. Biz onunla kıskançlık ve aldatmaları yüzünden defalarca ayrıldık. Ama birbirimizi sevdiğimiz için de her seferinde barıştık. Bu arada tabii ilişkimiz de yıprandı.

Şimdi benimle evlenmek istiyor. Ama ben sürekli kırılan kalbimi ve güven duygumu onarmayı beceremedim.

Onunla evlenip yuva kurarsam bu duygum geçer mi; yoksa daha da çıkmaza girmiş mi olurum? Bir türlü karar veremiyorum. Lütfen bana kararımda yardımcı olun.

RUMUZ: ALTIN

Bu tamamen ona bağlı sevgili kızım. Eğer seninle evlenmeye karar verdiyse, demek türlü deneyler sonucunda senin en iyi ve kendine en uygun kişi olduğuna karar vermiş. Bu bir erkek için oldukça önemli bir karar. Demek ki gerçekten sana değer veriyor...

Şimdi tüm mesele; bu kırgınlıklarından kaynaklanan yaralarını sarabilecek misin? Bu olayların üzerine sünger çekebilecek misin? Bu hayati kararı ancak sen verebilirsin. Bence bir süre düşün, biraz zaman iste ondan.

Sakın ilişkinizde yalana yer vermeyin

Merhaba ablacım; yazılarını beğenerek okuyup birçok konuda da sayenizde ders alıyorum.

Eminim ki sadece ben değil, birçok genç kızımız sayenizde bazı hataları yapmadan önce düşünüyorlardır.

Ben de onlara bir şey söylemek istiyorum: Geçmişlerinde ne yaşarsa yaşasınlar, ne yaparlarsa yapsınlar, bunları ciddi bir beraberlik içinde oldukları arkadaşlarına anlatsınlar. Bir de şunu unutmasınlar; onları hatalarıyla sevenler gerçek sevenlerdir.

Aman arkadaşlar, sakın ilişkilerinizde yalan olmasın. Yalandan daha ciddi bir hata olamaz. 

RUMUZ: SEVDAM

Teşekkürler sevgili kızım... Benim de bütün amacım genç kız ve kadınlara gerçek hayattan örneklerle tehlikeleri haber vermek, onları uyarmak, yanlış adım atmaktan, herkese güvenip hata yapmaktan korumak...

Bu sözünün altına da imzamı atarım gönül rahatlığıyla... Evet bence de yalan ve kandırmacadan daha kötüsü olamaz.

Çünkü insanın karşısındakine güvenini kaybetmesi her şeyi yıkar.