Bu RTÜK'ten bu beklenir...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Gelelim RTÜK'e yani Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na...

Malum ‘‘siyasi propagandasız seçim yapma’’ mucidi Yüksek Seçim Kurulu'nun, kendisi gibi ‘‘yüksek’’ bir suç ortağı var. Ondan söz ediyoruz.

Yıllardır dilimizde tüy bitti.

Radyo Televizyon Üst Kurulu üyelerinin seçimini TBMM'ye bırakmak yanlıştır.

Eğer bırakırsanız, oluşturacağınız kurul siyasi partilerin egemenliği altına girer.

Dahası... Yayınlar üzerine siyasi baskı konur. Neticede Türkiye'deki özel televizyon ve radyo kanalları da TRT'leşir, dedik.

Tabii kimseye dinletemedik.

Ama RTÜK'ün bu yolla kurulmasına oy verenler şimdi yaptıklarının yanlış olduğunu gördüler. Nitekim biri RTÜK'ün -aşağıda anlatacağımız- son marifetini vatan ihaneti ile eşdeğer gördüğünü söylüyordu.

Dünkü Hürriyet'te Ertuğrul Özkök yazmıştı: Bakın RTÜK nasıl çalışıyormuş?

‘‘Başbakan Ecevit'in Olağanüstü Hal Bölgesi'ne ilişkin ekonomik paketle ilgili basın toplantısından kısa bir süre önce RTÜK'ten bir yetkili TRT'yi arıyor ve şunları söylüyor:

‘Ecevit'in basın toplantısını yayınlayamazsınız çünkü Yüksek Seçim Kurulu'nun bize bildirdiği 120 sayılı kararın yasaklama kapsamı içine giriyor. Yayınlarsanız suç işlersiniz' diyor.’’

TRT’deki yetkililer o zata ‘‘Hangi yasaya dayanarak yayınımıza önceden müdahale edebiliyorsunuz? Siz radyo ve televizyonların patronu olduğunuzu mu sanıyorsunuz?’’ dediler mi bilmiyoruz, ama sanmıyoruz.

Bitmedi... Yine dünkü Hürriyet'te Özkök'ten aktarıyoruz:

‘‘TGRT'de ‘Alternatif' adlı bir program yapan Sebahattin Önkibar, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı canlı yayına çıkarmayı planlamış.

Ama ne olur ne olmaz diyerek RTÜK üyesi Fatih Karaca'yı arayarak soruyor:

‘Yarın akşam Mesut Bey'i programa çıkartabilir miyim?'

Karaca yanıt veriyor:

‘Hayır çıkartamazsın, çıkartırsan suç işlersin.'

(Nitekim) Önkibar (...) temkinli davranıyor ve Yılmaz'ı ekrana çıkartmıyor.’’

Anlatılan doğruysa Fatih Karaca'nın yaptığı düpedüz suç. Çünkü görevini kötüye kullanıyor. Üstelik ‘‘ihsas-ı rey’’de bulunuyor.

Dikkat ederseniz RTÜK'çüler Yüksek Seçim Kurulu'nun kararındaki yanlışla meşgul değiller. Onu düzeltmek için uğraşacaklarına yasak koyup uygulamakla meşguller.

Tipik sansürcü kafa... Hatta ‘‘Benim istemediğim görüş yayınlanmasın’’ zihniyeti. Yoksa ortada hukuki temeli olan bir yasak yok.

Uluç Gürkan'ın dediği gibi, yeni TBMM bu RTÜK yasasını ele alıp düzeltmezse işimiz iştir.



Yazarın Tüm Yazıları