Bu rapor Brüksel'e yol gösterecek

BRÜKSEL ile AB rüzgarının estiği Türkiye arasında bugünlerde müthiş bir trafik yaşanıyor.Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinden sonra dün de CHP milletvekili Kemal Derviş ile Bülent Eczacıbaşı, Belçika'nın önde gelen düşünce kuruluşu CEPS'in (Avrupa Politika Etüdler Merkezi) Kongre Meydanı'ndaki salonundaydı.Önce CEPS ile ilgili küçük bir bilgi notu.1983 yılında kurulmuş olan CEPS Avrupa Birliği konusunda uzmanlaşmış.Avrupa Anayasası'ndan tutun, yeni üyelerle ilgili sayısız araştırma, analiz yapmış.Bir süreden beri Türkiye'den başka bir düşünce kuruluşu, "Ekonomi ve Dış Politika Forumu" (EDPF) ile birlikte ortak çalışmalar yapıyor.Türkiye'nin Avrupa Birliği yolculuğunu demokrasi, politika, ekonomi gibi 8 ayrı alanda inceleyen dosyalar "Modern Türkiye'nin Avrupalılaşması/Geriye sayım kararı" adı altında bir rapor haline getirilmiş.İşte bu raporun açıklanacağı konferans için Brüksel'deyiz.CEPS Yönetim Kurulu Başkanı Onno Ruding'ın açılış konuşmasından sonra, AB ile yapılacak müzakereler için adı sıkça geçen Kemal Derviş ile CEPS Direktörü Daniel Gros, 120 sayfalık raporun ana hatlarını anlatıyorlar.Avrupa Parlamentosu üyesi Joost Lagendijk ile "gönüllü AB elçimiz" Bülent Eczacıbaşı birer konuşma yapıyorlar."Modern Türkiye'nin Avrupalılaşması" raporu, aynı zamanda "Ekonomi ve Dış Politika Forumu" nun yönetim kurulu üyesi olan Kemal Derviş, yine EDPF'den Sinan Ülgen ve iki CEPS uzmanı Michael Emerson ile Daniel Gros tarafından kaleme alınmış.Raporun amacı, müzakereler sürecinde ele alınacak konulara ayrıntılı bir şekilde ışık tutmak.Bir yerde Brüksel'e yol göstermek.Ancak bazı öneriler de içeriyor.Meselá büyüme hızı ortalama yüzde 6 ila yüzde 7 olan Türkiye'nin Avrupa'nın büyümesine katkıda bulunabileceğine dikkat çekilirken, Ankara'nın müzakereler sürecinde Avrupa Konseyi'nin ekonomi ve finansla ilgili toplantılarına katılması öneriliyor.Brüksel'deki AB çevrelerinde hayli konuşulacak olan raporun finansal destekçileri arasında Akbank, Coca Cola, Doğuş Holding, Finansbank, İstanbul'daki Açık Toplum Enstitüsü ve İtalyan LUİSS Üniversitesi var.Mustafa Sarıgül'ün Bilim Vakfı'na jestiÇOCUKLARA bilimi sergilerle, deneylerle sevdirmeye çaba gösteren vakfı biliyorsunuz: Bilim Merkezi Vakfı.Uzun yıllar İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Taşkışla'daki bir binasında faaliyet gösteren Bilim Merkezi Vakfı, İTÜ Rektörlüğüyle arası bozulunca yeni bir "yuva" arayışına başlamıştı.Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül vakfın imdadına yetişmiş.Fulya'da, Polat Kulesi'nin yanında bahçe içerisinde, şipşirin iki katlı bir binayı vakfa tahsis etmiş.Belediye, STK ve özel sektörün biraraya gelmesiyle yarın yeni yerinde hizmete girecek olan Bilim Merkezi'nin hedefi bir yılda 250 ziyaretçi çekmek.Avrupa'daki 200 tane bilim merkezi yılda yaklaşık 30 milyon ziyaretçi çekiyormuş.Henüz emekleme çağında olan bizimkilerle (Ankara'da da Kanadalıların desteğiyle kurulmuş Feza Gürses Bilim Merkezi mevcut) Avrupa'dakileri kıyaslamamak gerek.Zira Paris yakınlarındaki Parc de la Villette'i biliyorum.Ultra modern müzesiyle, sergi alanları, sinema salonları, bahçeleriyle başlıbaşına bir şehir gibi.Bilim Merkezi, vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Kaynar'ın sponsorlardan 500 bin dolar toplamayı başarmasıyla yeni yerine taşınabilmiş.Kaynar, ilk beş sponsorun adlarını şöyle verdi: KPartners, Çimtaş, TeknoSA, İzzettin Silier ve Yapı Merkezi.Giriş sadece 3 milyon olacakmış.İstanbul'daki Bilim Merkezi'nin en ilgi çekici yanı Türkiye, ABD ve Hindistan'da imal edilmiş 120 tane deney ünitesi.Kaynar'a deney ünitesi nedir diye sordum.Beynin nasıl çalıştığını, Arşimed Kanunu'nu, depremi gibi şeyleri deneylerle anlatan ünitelermiş.Bilim, teknoloji, bu alanlarda ABD ile arayı kapatmaya çalışan Avrupa için önemli.AB iddiamız varsa, bilimde varlık göstermek zorundayız.Bu yüzden hem Bilim Merkezi Vakfı'nı, hem böyle bir vakfa kucak açan Sarıgül'ü tebrik etmek gerek.Yabancılara konut 5 yılda 5 milyar dolar getirirGEÇEN cuma günkü "Mersin'de ikinci konutu turizme açma seferberliği" yazım üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu aradı.Bakanlığın, ikinci konutları turizme kazandırma meselesine çok önem verdiğini ve gerekli yönetmeliğin bir-iki haftaya kadar çıkacağını söyledi.Mumcu, "Yazlık siteler bakımsızlık çöküyor. Bunca yatırım boşa gidiyor. Sahiplerinin rızasıyla bu siteler birer turizm işletmesi olarak ekonomiye kazandırılabilir" dedi.Hem bu siteleri yönetecek, hem turistlere pazarlayacak turizm işletlemeleri yatırım teşvikinden yararlanabileceklermiş.Bakanlığın başka bir projesi, Avrupa'da hayli yaygın olan de apart-otel kavramını geliştirmek.Düşük tüketim kredisi avantajı olan Avrupalıları buraya çekmek.İspanya'daki sadece Almanların 1 milyar dolarlık konuta sahip olduklarını hatırlatan Mumcu, yabancılara gayri menkul satışından 5 yıl içersinde ekonomiye 5 milyar dolarlık katkı sağlanabileceğine dikkat çekti.Şimdi yabancılara mal mülk satılmasına karşı olanlar kesinlikle yine kıyameti koparacak.Mumcu'nun da değindiği gibi şu hatırlatmakta fayda var: Güney sahillerinde ve özellikle Marbella'da,İngilizlere, Almanlara, Araplara ev satan İspanya gördüğünüz gibi hálá dimdik ayakta.
Yazarın Tüm Yazıları