Bu ölümler kader değil

BU sabah yine yüreğimiz yandı.

Haberin Devamı

Zonguldak’ta göçük altında kalan 30 işçi kurtarılamadı.

Hepimiz günlerdir zayıf da olsa bir umut taşıyorduk.

Belki ölmemişlerdi diye kendi kendimizi teselli ediyorduk.

Ama acı haberi Bakan’ın ağzından duyduk.

Hepimizin yüreği parça parça oldu.

Maden işçisinin verdiği ekmek savaşı zordur, meşakkatlidir.

Ünlü şair Orhan Veli madencinin bu zorlu savaşını ne kadar güzel anlatır:

“Siyah akar Zonguldak’ın deresi

Yüz karası değil, kömür karası

Böyle kazanılır ekmek parası.”

Önceki gün Başbakan Erdoğan da şöyle anlattı:

“Bu yörenin insanları bu tür olaylara alışık. Ölüm bu mesleğin kaderinde var.”

Başbakan okumadan yaptığı her konuşmada bu tip vahim gaflar yapıyor.

“Ölüm maden işçisinin kaderiymiş.”

Doğru, Türkiye’de hâlâ kader. Ama gelişmiş ülkelerde çoktan değil.

Ülkeyi yönetenlerin sayesinde maden kazalarında Avrupa’da birinci sıradayız.

Dünyada ise Çin ve Rusya’nın ardından hemen üçüncüyüz.

Ancak üretim oranının esas alınması durumunda dünyada da birinci sıradayız.

Bu ölümler Başbakan’ın dediği gibi kader değil, insan yaşamına gerekli önemin verilmemesi yüzünden.

* * *

Haberin Devamı


Türkiye’yi yasa boğan bu acı olayda affedilemez ihmaller olduğu anlaşılıyor.

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun bunları şöyle sıralıyor:

Madenlerde iş güvencesi yok. Sendika yok. Bu nedenle denetleme yeterli değil.

Asgari ücret verildiği için eğitimsiz ve deneyimsiz işçi çalıştırılıyor.

Ekipman eksik. Antigrizu sistemleri yetersiz.

Uzmanlık gerektiren kurumlarda özensiz kamulaştırma.

Madenlerde işlerin taşeronlara bırakılması.

Denetim müfettişi sayısı yetersizliği. (Binlerce madeni sadece 250 müfettiş denetliyor. Bunlar da yetişmiyor.)

Grizu patlaması nedeniyle meydana gelen kaza sayısı gelişmiş ülkelerde çok aza indirildi.

Gelişmiş ülkelerde ocaklardaki gaz oranı sürekli izleniyor ve gaz anında boşaltılıyor. Boşaltılan gazdan da enerji üretiliyor.

* * *


Mehmet Torun’un verdiği bilgiye göre madende çalışan mühendislerin de denetim yetkileri vardır.

Bunlar madende tehlikeli boyutta eksiklikler varsa çalışmaları durdurabilirler. Ancak madeni işleten firmanın maaşlı elemanları oldukları için işsiz kalma korkusu nedeniyle bu yetkilerini kullanamıyorlar.

Bunu önlemek için Maden Mühendisleri Odası madende çalışan mühendislerin denetim yapabilmesi için TBMM’ye bir teklif verdi.

Mühendislerin işverenden değil, bağımsız bir fondan maaş alması için bir yasa hazırlanmasını istedi.

Bu teklif alt komisyonda AKP oylarıyla reddedildi.

Teklif 24 Mayıs’ta komisyonda ele alınacak.

Eğer bu öneri yasa haline getirilirse madenlerde çalışma güvenliği açısından çok önemli bir adım atılmış olacak.

Zonguldak’taki kaza dünya madenciliğinde önlenebilecek kaza statüsündedir.

Bugünkü teknolojik olanaklar sayesinde meydana gelebilecek kazaların yüzde 98’i önlenebilmektedir.

Önlenemeyecek kaza oranı ise sadece yüzde 2’dir.

Ama bizde yüzde 98 hâlâ kader olarak kabul ediliyor.

Bugünün uygar dünyasında insanlarımızı kader diye toprağa vermeyi kabullenmek bir insanlık ayıbıdır.

Yazarın Tüm Yazıları